Halka oluşturan sekiz kız şarkı mırıldanarak ateşin etrafında dönüyordu. Sis etraflarını sararken dolunay ve ateş etrafı aydınlatıyordu. Kızların üzerindeki beyaz elbise, her birine ilahi bir hava katıyordu. Başlarına taktıklarını papatyadan taç, ma...
"Sana katılıyorum." dediğimde, gözlerim kendinden geçercesine dans eden Miriam'a kaydı. "Sence kafayı yemiş olabilir mi?"
"Evet. O ve Val cidden kafayı yemiş gibi davranıyorlar. David'in Val'ın düşüncelerini manipüle ettiğini düşünüyorum." diyen Zeita'a başımı hayır anlamında salladım. Sandra'nın vücudumu ele geçirdiği gecenin detayları hala hafızamda taze bir şekilde duruyordu. İkisinin hakkımızda yaptığı dedikodularda elbette.
"David, onu sakinleştirip, yönlendiriyor. Ve sanırım Eva'a olan benzerliği yüzünden zarar görmesini, kendini tehlikeye atmasına izin vermiyor." dediğimde, Sandra'nın kıskanç homurtusunu işittim. "Ama itiraf etmek gerekirse Katy'i her zaman Val'in bir gün öldüreceğini düşünürdüm. William'a yapılanı asla unutmadı Val."
"Zavallı Val'cik, Hayalet Sürücü olmasaydım sanırım Katy'den sonra öldüreceği ilk kişi de ben olacaktım." dediğinde, kahkaha atarak yüzünü tuttum. Kan pıhtısının giderek yayıldığı mavi gözlerine, yaralı güzel yüzüne baktım.
"Val, sadece dengesiz. Seni seviyor." dediğimde, Zeita kaşlarını çatarak başını arkasına çevirdi. Eli, elimi kavradığında beni oturduğum bar taburesinden çabucak kaldırmıştı. "Neler oluyor?"
"Yabancı bir Hayalet Sürücü var," dediğinde, koşar adımlarla kendimizi dışarı atmıştık. İleride gördüğüm alevlerle, bunların Elisa'nın eseri olduğunu anlamam çok sürmemişti. "Ve El'in peşindeler."
Jartiyerimde gizli olan bıçaklarımı aldığımda, Zeita çoktan silahlanmıştı. Sırıtarak birbirimize baktığımızda, beraber dövüşmeyi gerçekten sevmeye başlamıştım. Ve ikimizde genelde tek takılan tiplerdik. Zeita'nın yönlendirmesiyle hayalet sürücüye doğru yürümeye başladık. Yaklaştıkça gelen kavga sesleri artıyordu.
"Val burada." dedim, kız kardeşimin sesini duyduğumda. Sonrasında duyduğum kadın sesi tanıdıktı ama çıkaramamıştım.
"Josh ve Alaine'in sesini duyuyorum. O kancığın burada ne işi var?" diyen Zeita ile şimşekler beynimde çakmaya başladı. Alaine, şeytanın göz bebeği bir Hayalet Sürücü'ydü. İçindeki kötülükle Işık' a hizmet etmeyi reddedip, soluğunu şeytanın kucağında bulmuştu. Böylesine güçlü bir silahı kaybetmek istemeyen iblis ise onu diğerlerinden ayırıp, ayrı bir kefede tutmuştu. Alaine'in kıskançlığını birlikte eğitim gördüğümüz zamanlardan iyi bilirdim. Söz konusu bizsek Alaine'nin burada olmasının tek amacı ölüm olabilirdi.
"Siktir," dediğimde her şeyden habersiz Zeita bana sorgular bir ifadeyle baktı. "Alaine buraya öldürmeye geldi." diye devam ettikten sonra kontrolden çıkan yangına baktım. "El için gelmiş."
