Eternal Youth || Drarry Fan Fiction

4. Bölüm

Medyaya koyduğum görseller bölümden hatta hikayeden bile bağımsız olabilir.

Bu bölüm senin için hayatım bhxgkkcl

Destek için oy vermeyi unutmayın<3

İyi okumalar:)

•••

Duyduğum tıkırtılarla yeni kapattığım gözlerimi açtım. Uyandığımı belli etmek yerine hazırlanan kişi odadan çıkana kadar bekledim.

Kapı hafifçe açılıp geri kapandıktan sonra komidinin üzerinden gözlüğümü aldım.

Gözlerimin karanlığa alışması uzun sürmezken çapulcu haritasını ve asamı yastığımın altından çıkarttım. "Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum." Harita açılır açılmaz tekrar fısıldadım. "Lumos."

Sirius Black yazısı ortak salondan çıkarken düşündüğüm şeyin doğruluğundan emin olmak için haritayı inceledim.

Malfoy, başkanlar yatakhanesinde değildi.

Gözlerim hızlıca ismini ararken dışarda pek fazla insan olmadığı için işim kolaylaşmıştı. Astronomi kulesinde yalnızdı. Halbuki uyuyana kadar onun ismine bakmıştım. KSKS dersinden beri yatağından çıkmamıştı. Parkinson bir ara kapısına gitmişti ama kapıyı açmamıştı. Akşam yemeğine bile gelmemişti. Kesinlikle Sirius'la buluşacaklardı.

Hızla yataktan kalkıp yastığımı yorganın altına soktum. Sirius benden önce dönerse benim onu takip ettiğimi anlayabilirdi. Görünmezlik pelerinini üstüme alıp önce odadan sonra ortak salondan çıktım.

Her ihtimale karşı çapulcu haritasına bakıyordum. Biriyle çarpışmak ya da Sirius'a yakalanmak hiç işime gelmezdi.

Kulenin merdivenlerini çıkmadan önce sessizlik büyüsü yaptım ve Sirius'a yetişmek için adeta koşarak çıktım. Tahmin ettiğim gibi sonuna geldiğimde nefes nefese kalmıştım ama onun hemen arkasından kuleye çıkmıştım.

Malfoy, çöktüğü yerden doğruldu. Sirius birkaç adımla yanına varıp elini omuzuna koyduğunda bakışlarını kuzeninden kaçırdı ve istemeden de olsa benim olduğum yere baktı.

Gözleri kıpkırmızıydı.

"Geldiğin için teşekkürler." dedi sesi çatlarken. Onu ilk kez böyle görmenin şokuyla baka kalmıştım. Sirius'un yönlendirmesiyle kalktığı yere geri oturdu. "Draco, benimle iletişime geçmemeliydin. Elbette geldim ama çok kalamam. Sarılmak falan ister misin?" Gri gözlerini yavaşça üstünde gezdirdikten sonra başını iki yana salladı. "Hayır, böyle iyiyim."

"Ne söyleyeceksin?"

"Sadece... derste yaptığın teşekkür etmek istemiştim. Yüz yüze. Çağırdığım için özür dilerim." Kırgın bakışlarını tekrar Sirius'a yöneltmişti. Midem kasılırken kaşlarımı çattığımın bile yeni farkına varıyordum.

Sirius neden böyle konuşuyordu ki? Malfoy gerçekten ihtiyacı olmasa onu buraya hayatta çağırmazdı. Sirius'sa yardım etmediği gibi onu daha da kırıyordu.

"Her zaman. Şaşırdım aslında, bunu kafana bu kadar taktığını bilmiyordum." Sirius'un cevabıyla Malfoy irkildi. Sanki aklına gelen şey onu korkutmaya yetmiş gibiydi. "Draco, geçmişi geçmişte bırakmalısın."

"Evet, haklısın." dedi tebessüm ederek. Geçiştiriyordu. Gözlerini ona çevirdiği an gözünden bir damla yaş süzülüp cübbesine düştü. "Sen artık yatakhanene dön. Ben de biraz hava alıp gideceğim." Sirius başıyla onaylayarak ayağa kalktı.