28. Bölüm

2.6K 237 839
                                    

Arayı uzattığım için üzgünüm, okul da yoğun olduğu için yazmaya çok vakit bulamadım. Ayrıca bölüm yaz yaz bitmedi, bu kitaba yazdığım en uzun bölüm bu olacak herhalde.

Sizi çok seviyorum o yüzden kendinize dikkat edin, iyi okumalar<3

•••

"Gi..giderken elimi tut... Se..senin ellerin sıcak..."

Rüyada olduğumu, kabus demek daha doğru olurdu, fark etmemle kendimi o rüyadan söker gibi almam bir oldu. Tam kabusun ortasında bilincimin açılmasının verdiği berbat hissi üstümden atamadan nefes nefese nerde olduğumu çözmeye çalıştım.

Soluk seslerim gürültüyle odanın duvarlarında yankılanıyor gibiydi. Etraf o kadar sessizdi ki bir an gözlerimin de karanlığa alışamamasının verdiği güvensizlikle nerde olduğumu çözemedim.

Az önce kendimi uyandırdığım kabusun en korkunç tarafı gerçek olmasıydı. Bu şekilde uyanmanın sağlıksız olduğunu biliyordum, bilinç kontrolüm için zararlıydı ama kabus o kadar berbattı ki öleceğimi bilsem yine uyanırdım. Bu düşünce beni titretti. Kendimi toparlamaya çalışırken yanımda yatan bedeni fark ettim.

"Draco?" diye mırıldandım korkuyla. Nefesimi düzene sokmak için derin bir nefes alıp bir süre tuttum ama bunun yersiz bir çaba olduğunu fark edip geri bıraktım. Uzanıp koluna dokunduğumda ürperdim.

Sıcaktı.

"Draco?" Uyanıp bana döndü. Kaşları çatıktı ve gözlerini sanki beni göremiyormuş gibi kısmıştı. Büyük ihtimalle göremiyordu da, oda oldukça karanlıktı. "İyi misin? Ne oldu?"

"Ben... yaşadığından emin olmak istedim."

Bir süre uyku sersemliğiyle yüzüme baktı, ne demek istediğimi anlayınca başını yastığa geri bırakıp kolunu üstüme attı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan bedenimi kendine çekip kollarını belime sardı.

Kokusu başımı döndürürken kulağımın arkasına birkaç tane öpücük kondurdu. Bütün vücudum temasıyla uyuşurken öptüğü yere yavaşça fısıldadı.

"Kabus gördün hayatım. Güvendeyiz, uyu."

Belime doladığı kollarına sarılıp ayaklarımı bacaklarına yasladım. Onunla tamamen temas halinde olmak istiyordum. Onu bütün vücudumda hissetmek istiyordum ki burda olduğundan emin olabileyim.

"Lütfen beni bırakma."

"Bırakmayacağım." dedi elinin üstüne koyduğum elimi okşarken. "Söz veriyorum."

"Korkuyorum..." dedim göz yaşlarım kirpiklerimin kenarından yastığa kadar sessiz bir yol çizerken. "Bir şeyler söyler misin?"

Bir süre sessiz kaldı.

"Şarkı söylememi ister misin?"

"Evet, lütfen." dedim heyecanla. Böyle bir teklifte bulunmasını hiç beklemiyordum. Onu hala tamamen tanımıyor olduğum gerçeği anksiyetemi arttırırken gözlerimi sıkıca kapatıp yutkundum.

"Onunla dudaklarımı paylaştığımı hatırlıyorum... Önümüzdeki haftalar hızlı geçecek sanırım. Çünkü onunla geçirdiğim zaman diğerlerine hiç benzemiyor. O bir kış gününü yaz gibi hissettirebiliyor."

Şarkıyı kulağıma fısıldayış tarzından çok şarkının sözleri tüylerimi diken diken ederken gözlerimi açtım. "Draco, bunu sen..."

"Sus ve uyu lütfen." Uykulu sesinden uyarıyı rahatça alabildiğim için hemen sustum. Belime sarılı kollarına daha sıkı sarılarak yüzümdeki salak sırıtışla göğüsüne iyice yerleştim.

Eternal Youth || Drarry Fan FictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin