Final - Part I

2.5K 241 791
                                    

Aklımdaki final çok uzun olduğu için iki part halinde atmaya karar verdim ve işte ilk partımız...

Harry'nin ormana gidişinden başlıyoruz, oy vermeyi unutmayın lütfen:)

Sevgilerimle, iyi okumalar<3

•••

Yaşamak beni her zaman korkuturdu.

Hayatım boyunca o kadar kayıp vermiş, o kadar mücadele etmiştim ki ölümün bir kaçış olacağını düşünmüştüm. Sonuçta yaşamaktan daha zor olamazdı, öyle değil mi?

Anlaşılan yine yanılmıştım.

"Çok, çok özür dilerim..." diye fısıldadım yastığa dağılmış sarı saçları okşarken.

Dingin ifadesi, verdiğim kararın ağırlığıyla ağrıyan kalbime biraz da olsa huzur veriyordu. Ona verdiğim sözü tutamayacağımdan bir haber, öylece yatıyordu. Böyle düşünmek gözlerimin tekrar dolmasına sebep olmuştu.

"Sö..söz verdiğimi biliyorum ama... tek yolu bu, Draco sana yemin ederim... Başka çıkar yol yok. Olsa ben..." Beni duymadığını bilmeme rağmen kelimeler boğazıma takıldı. "Seni kaybetmeyi göze alamam, ne olur anla beni..."

Başımı ağır bir ritimle inip kalkan göğüsüne yaslayıp kokusunu içime çektim.

Ona veda ettiğime inanamıyordum.

Onu kaybetmekten hep korkmuştum ama son yaşananlar, bana söz vermesi... Ne olursa olsun bu kadar erken olacağını düşünmemiştim. Önümüzde kavga edip barışmak için uzun bir ömür var sanmıştım. Şimdi baktığımda ne kadar saçma bir düşünce olduğunu daha iyi anlıyordum.

Draco aklımı başımdan alıyordu, bu bir sır değildi. Onun yanında hiç olmadığım kadar fevri, hiç olmadığım kadar mantıksız oluyordum.

Ne var ki bu kadarını ben bile tahmin edememiştim.

Beni tamamen kör etmişti. Bu savaşın kayıpsız kazanılacağını, her şeyin yolunda gideceğini hayal etmiştim. Daha da acı olan, buna inanmıştım. Snape'in anılarını izlediğimde gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Bir rüyayı yaşadığımı anlamıştım. Hiçbiri gerçek değildi, sadece ben öyle sanmıştım. Şimdiyse ölmek zorunda olduğumu biliyordum.

İkisinden biri diğerinin elinde ölecek çünkü diğeri de varlığını sürdürürken ikisi de yaşayamaz.

Kehanet böyle söylüyordu, bunu iki yıldır biliyordum. Nasıl olmuştu da kendi hayatımla ilgili bir öngörünün üstünde kafa patlatmamıştım? Ben yaşadığım sürece Voldemort ölmeyecekti. O ölmezse sevdiğim herkes zarar görecekti.

Draco ölecekti.

Bunu bilerek nasıl yaşayabilirdim ki? Ben onunla olamasam bile o güzel bir hayat yaşayabilirdi. Sonunda mutlu olabilirdi.

Bunu en çok hak eden oydu.

Başımı kaldırdım ve yüzüne doğru uzanıp alnına küçük bir öpücük kondurdum. Saçlarını okşadım. Ne kadar gözlerine son kez bakmak istesem de, uyanırsa gitmeme asla izin vermeyeceğini bildiğim için dikkatli oluyordum. Normal bir gün olsa çoktan uyandırmıştım.

Saçlarını kokladım. Onu bir türlü bırakamıyordum. Dudaklarımı tenine her değdirişimde bu son, diyordum. Yetmiyordu. Zamanımdan çaldığımın farkındaydım. Bir tane daha, son bir tane daha derken iş uzayıp gidiyordu.

Eternal Youth || Drarry Fan FictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin