Saat sabahın beşine gelirken evde bulduğum ateş ölçer ile Batuhan'ın ateşini ölçtüm. Ateşi otuz yediye düşmüştü.
Alnındaki bezi alıp sirkeli suya tekrar batırdım. Bezi biraz sildikten sonra Batuhan'ın kollarına, boynuna yavaşça gezdirdim.
"Çağnur." diye mırıldanması ile elini tuttum ve "Ben buradayım. Sen uyu, dinlen." diye fısıldadım.
"Seni çok özledim. diye mırıldanması yüzümde bir tebessüm oluşmasına sebep oldu. Ateşini düşürmeye çalıştığım süre boyunca böyle şeyler mırıldanmıştı.
Bezi son kez daha alnına koydum ve aldığım tüm eşyaları geri yerlerine eskisi gibi yerleştirdim.
Batuhan'ın ateşini elimle kontrol ettiğimde yok denilecek kadar azaldığını fark ettim. Artık gitmem lazımdı yoksa onu bırakamayacaktım. Şimdi gidecektim ve o beni ateş esnasında gördüğü bir hayal olarak bilecek.
"Görüşürüz. diye mırıldandım ve yanağına bir öpücük bıraktım.
Tam gidecekken bileğimden tutmasıyla ona döndüm. Gözlerini az da olsa açmış, bana bakıyordu.
"Sana ihtiyacım var. Gitme." demesiyle bileğimi tutan elini yavaşça çektim.
"Özür dilerim. Gitmem lazım." dedim ve arkamı döndüm. Balkona çıktığımda dayanamayarak ona döndüm. Yatakta oturur poziyonuna geçmiş bana bakıyordu.
Dayanamayarak hızla yanına gittim ve ona sarılıp ağlamaya başladım. Yapamamıştım. Onu bırakamamıştım.
Kollarını belime sararken "Özür dilerim. Sana bu acıyı yaşattığım için özür dilerim." dedim.
"Şışt. Sus." demesi ile ondan ayrıldım ve "Bana kızgın mısın?" diye sordum.
"Hayır kızgın değilim. Ne olduğunu sonra anlatırsın. Şimdi sana sarılıp uyumak istiyorum sadece." dedi.
Yatağa uzanmasıyla yanına uzandım ve ona sarıldım. Bana sarılıp gözlerini kapatması ile gülümsedim. Çok fena aşık etmişti kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyumsuzlar
ChickLitEvi terk eden bir kızın hiç tanımadığı aile üyeleri ile tanışması ve mafya olup gittiği kolejde kavga ettiği insanlar ile bir arada durmak zorunda kalması... Üstüne tek sorunun bunlar olmayıp aile, arkadaş, kolej, aşk ve mafyalık ile ilgili sorunla...