28

2.3K 251 241
                                    

Resepsiyondaki kız beni görünce gülümseyip “Sana bir paket var!” dedi.

Résidence Lambert’in kapısı tekrar açıldı ve içeriye arkadaşlarım girdi. Kız kocaman kahverengi bir kutuyu bana uzattı, ben de kutuyu aldığıma dair büyük bir memnuniyetle imza attım. Tae “Annen mi göndermiş?” dedi. Yüzü soğuktan kıpkırmızı olmuştu.

“Evet!” Bugün, benim doğum günümdü. Kutunun içinde ne olduğunu çok iyi biliyordum. Paketi büyük bir heyecanla koltuklara doğru götürdüm ve açmak için bir şeyler aramaya başladım. Namjoon hemen odasının anahtarını çıkarıp kutunun üzerindeki bandı açtı.

“AHH!” diye çığlık attı.

Yoongi, Tae ve Jungkook kutunun içine bakarken ben de büyük bir keyifle onları izledim.

Tae “Hayır!” dedi.

“Evet,” dedim.

Jungkook küçük yeşil bir kutuyu eline alıp “Kurabiye?” dedi.

Namjoon kutuyu onun elinden hemen aldı ve “Herhangi bir kurabiye değil, canım İngiliz arkadaşım. Nane aromalı çikolatalı kurabiye,” deyip bana döndü. “Açabilir miyim?”

“Tabii ki!” Annemler her yıl pasta almak yerine doğum günümü izci kız kurabiyeleriyle kutlardı. Bu sefer zamanlama mükemmeldi!

Yoongi, arası limonlu dolgu kremayla doldurulmuş tahinli kurabiyelerin kutusunu çıkardı. “Annen bir harika!”

Jungkook başka bir kutuyu alıp incelerken “Şu fıstık ezmeli olanın ne özelliği var?” diye sordu.

“FISTIK EZMELİ Mİ?” Tae bir hamleyle kutuyu Jungkook’un elinden aldı.

“Dünya üzerinde bulup bulabileceğin en lezzetli kurabiyeler onlar,” dedim. “Yılın yalnızca bu zamanlarında satılır, daha önce hiç izci kız kurabiyesi yemedin mi?”

“Biri izci kız kurabiyesi mi dedi?”

Irene’nin omzumun üzerinden kutuları incelediğini görünce şaşırdım. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. “İzci kız kurabiyesi mi?” Başka bir yüz daha belirmişti. Cheeseburger’dı. Irene dudak büküp bana döndü.

“Bana bir tane nane aromalıdan vermelisin,” dedi.

“Aa, tabii,” dedim. Namjoon suratını buruşturdu ama yine de Irene’ye istediğini verdim. Irene çikolatalı kurabiyesinden ısırırken Jungkook’un kolunu tuttu. Keyifle inliyordu. Jungkook ondan kurtulmaya çalıştı ama başaramadı. Irene dudaklarını yaladı. Ağzında tek bir kurabiye parçasının bile kalmadığını görünce çok şaşırdım. Bunu nasıl başarmıştı?

“Bunlardan tattı mı hiç?” diye sordu Jungkook’a.

Jungkook da “Evet,” diyerek yalan söyledi. Yoongi burnundan soluyordu.

Arkamda birinin öksürdüğünü duydum ve Cheeseburger’in heyecanla kutuya baktığını gördüm. Irene’ye şöyle bir baktım ve bir kutuyu olduğu gibi Cheeseburger’e verdim.

Şaşırarak yüzüme baktı. “Vaaov! Teşekkürler, Jimin,” Cheeseburger kurabiyeleri alınca ağır adımlarla merdivenlere yöneldi.

Love In Paris, JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin