"Bu ne böyle ya? Ben böyle öküz kadar duvak takamam, kafama ağırlık yapar bu. Al şunu Hyemin."
Lia abla sızlanarak uzun duvağı elime tutuşturdu. Duvağı koltuğa atarken gülmeden edemedim.
Naeji homurdanarak onun omzuna vurdu. "Ne biçim gelinsin sen be? İnsan biraz süslenip püslenir."
"Ben sade ve şık olmayı tercih ederim. Üstelik bu topuklular da ne?! Ayaklarıma kurşun sıksanız daha iyi." dedi ayaklarının önündeki uzun topukluları ayaklarıyla ittirerek.
Ben Lia ablanın beyaz, zarif ve ince gelinliği üzerinde birkaç düzenleme yaparken Miyeon derin bir nefes verdi ve başını umutsuzca sağa sola salladı. "Lia... Cidden evlenmeye hazır olduğuna emin misin?"
Lia abla omuz silkti. "Olduğu kadar olmadığı kader."
"Bu kız bir şaka olmalı." dedi Naeji sersemlemiş bakışlarla.
Geçen hafta Hoseok sunbae Lia ablaya doğum gününde muhteşem bir evlenme teklifi yapmıştı. Bir yat satın almış, içini tıpkı Lia ablanın seveceği şekilde dizayn etmişti. Doğum günü pastasını bile kendisi yapmıştı. Pastanın en tepesinde de tek taş yüzük duruyordu. Lia ablanın uğradığı şaşkınlığı ve yüzünde oluşan gülümsemeyi unutamıyorum. Resmen film gibiydi!
Üstelik Lia abla parti havasında ya da abartılı şeyler seven biri değildi, ama böyle bir tekliften hangi kız etkilenmezdi ki? Hoseok sunbae bunları yapabilmek için oldukça çaba sarf etmişti. Lia'yı ne kadar çok sevdiğini açıkça gözler önüne seriyordu. Hayatta onu ağlarken görebileceğimi düşünmediğim Lia abla o an ağlamaya başlamıştı ve tabii o anın duygusuna kapılınca biz de ağlamıştık.
Şimdi ise düğün hazırlıklarına başlamıştık. Ama Lia abla şu anki durumu pek ciddiye alıyor gibi görünmüyordu.
"Bitti mi?" dedi başını çevirip bana bakarak. Geri çekilip gülümsedim. Gelinlik ona çok yakışmıştı ve üzerinde çok zarif duruyordu.
"Kuğu gibi oldun." dediğimde gülümsedi.
"Ne yani topuklu giymeyecek misin?" dedi Miyeon kaşlarını kaldırarak.
"Çok yüksek olursa elbette hayır! Kısa topuklu şık bir şey seçiverin, ayaklarıma işkence etmek istemiyorum. Zaten gelinlik uzun, ayaklarım yürürken bile zor görünüyor."
Güldüm. Normalde kadınlar düğün günlerinde her şeyin en ufak detayına kadar mükemmel olmasına dikkat eder ve olabildiğince harika görünmek için fiziksel acıya bile katlanırdı, ama Lia abla her zamanki gibi başkalarının ne düşüneceğini değil kendi rahatını düşünüyordu. Umarım Jungkook da bir gün en az onun kadar rahat biri olurdu.
"İyi o zaman, bak şunları giy. Hem gelinlik ile de uyumlu." dedi Naeji noona bir çift şık ve kısa topuklu ayakkabıyı ona doğru uzatarak.
"Ah...ah..." diye iç geçirdi Miyeon. "Benden önce evlendiğine inanamıyorum. Namjoon'la kaç senedir evleneceğiz, sürekli bir pürüz çıkıyor."
"Senin hatan." Lia abla omuz silkti. "Yerinde olsam direkt yıldırım nikahı kıyardım." dedi sırıtarak.
Miyeon güldü. "Belki de öyle yapmalıydım."
"Bulmuşsun Namjoon gibi çocuğu, yapmalısın tabii." dedi Naeji alayla.
"Duvak takmayacaksan, saçına büyük ve güzel bir toka takmalıyız. Şöyle parlak, desenli bir şey olmalı." dedim Lia ablaya bakarak.
Başını sallayıp gülümsedi. "İyi fikir."
"Heh. İşte şimdi biraz geline benzemeye başladın." dedi Naeji ellerini beline koyarak. "Bana kalsa seni İngiltere kraliçesi gibi süslerdim de, neyse. En azından çeyizine bir sürü dantelli iç çamaşırı koydum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Animeboy Π Jeon Jungkook •
FanfictionPopüler bir instagram kullanıcısı olan Animeboy, gerçek hayatta sosyal fobisi olan, en ufak şeyden kaygılanan ve insanlarla rahatça iletişim kuramayan biridir. Platonik olarak aşık olduğu kızı instagram üzerinden takip etmesiyle işler karışmaya başl...