• Animeboy Π Jeon Jungkook •

71 | Over of Nirvana [♡]

Dikkat!!!

Çok Dikkat!!!!

Hüseyin ile Mahmut'a mesleklerini bıraktıran bölümdür. Toplu ortamlarda okumanız tavsiye edilmez!

Geçirilen feels sonucu hastane masrafları yazar tarafından karşılanmayacaktır ona göre kalbinizi hatırlayınız:dd

****

Hoseok hyung'un satın almak için varını yoğuna kattığı yatın üstündeki şezlongta güneşlenirken rahat bir nefes verdim. Gerçi buna güneşlenmek denir mi bilmiyorum, çünkü kıyafetlerim üzerimdeydi.

Keyif yapmak ne güzel şeydi! Onca yıl ders çalıştıktan sonra sonunda rahata ermiştim. Gerçi, üniversiteye geçince yine derslerle haşır neşir olacaktım ama nedense liseden daha rahat olacakmış gibi hissediyordum. Çünkü lisedeyken, çevremdeki insanlarla iletişimim en düşük seviyedeydi. Hyemin sayesinde bu durum değişmeye başlamıştı.

Üçer çift olarak Jeju adasına doğru yola çıkmıştık. Hyemin, Naeji noona ve Lia abla yatın içerideki bölümünde yiyecek bir şeyler hazırlıyordu, Taehyung ve Hoseok hyung ise balık tutmaya çalışıyorlardı fakat pek başarılı oldukları söylenemezdi.

Jeju adasına vardığımızda kaplıcalara gitmek için sabırsızlanıyordum. Sıcak suyun içinde keyif çatmak uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeydi.

"Siz iki beceriksiz hala bir şey yakalayamadınız mı?" dedi Lia abla alayla, elinde tepsiyle yukarıya çıkarken. Tepsiyi ortadaki büyük yuvarlak masanın üzerine koydu.

"Hey, balıklar bugün modunda değil o kadar. Yoksa şimdiye 10 tane yakalamıştım." dedi Hoseok hyung.

Taehyung hyung gözlerini devirdi ve beyaz fötr şapkasının  duruşunu düzeltti. "Neden bunu yaptığımı bile bilmiyorum. Ben de JK gibi şezlong keyfi yapmalıydım."

"Balıklar da Hoseok gelse de bizi tutsa diye can atıyordu zaten." dedi Naeji noona gülerek. Elindeki tabakları masaya dizdi.

Hoseok hyung homurdanarak oltasını tekrar attı.

"Ben pes ediyorum. Boş yere vakit kaybediyoruz." Taehyung hyung oltayı bırakıp kenara koydu ve ayağa kalkıp vücudunu esnetti.

Hyemin de yukarıya çıkıp içecekleri masaya bıraktı ve yanıma gelip şezlongun kenarına oturdu. "Keyfin yerinde bakıyorum."

Gülümseyip başımı salladım. Hyemin elini saçlarımda gezdirdi ve eğilip dudağımın kenarından öptü. Ardından kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Seninle kaplıcalara gitmek için sabırsızlanıyorum."

Yutkundum. Kalbimin ritmi aniden bozulmuştu ve orada olmaması gereken görüntüler yeniden hayalimde canlanmaya başlamıştı.

"A-ama erkeklerin ve kızların alanları farklı-" diye fısıldadığımda işaret parmağını dudağıma koydu ve gülümsedi.

"Biz çiftlerin gittiği alana gideceğiz."

O an kaplıcadaki tüm kaynar su başımdan aşağı dökülmüş gibi hissediyordum.

Sıcak su. Hyemin ve ben.

Ç....Çıp...lak...

Yüzüm cayır cayır yanarken Hyemin bana bakıp kıkırdıyordu.

"Haydi yemeğe! Hoseok bırak sen de artık. Balık malık yok işte."

Lia abla seslenince Hyemin üstümden çekildi ve derin bir nefes verdim.

Şimdi de o adadan canlı çıkabilecek miydim diye düşünüyordum...