Naeji operasyona katılmak üzere hazırlanırken, Taehyung henüz uyanmamıştı. Yine film izlerlerken uykuya dalmıştı ve Naeji'nin onu uyandırmak gibi bir niyeti yoktu. Gideceği yer tehlikeliydi ve Taehyung'un orada bulunması isteyeceği son şeydi.
Naeji siyah deri kıyafetlerini giyip maskesini taktı ve evden ayrılmadan önce üstündeki ufak battaniye ile koltukta mışıl mışıl uyuyan Taehyung'a son bir kez daha bakıp iç geçirdi. Bıraksalar saatlerce onu böyle izleyebilirdi.
Derin bir soluk alıp arabasına bindi ve yola koyuldu.
Aslında uyanmış olan Taehyung'un kendisini gizlice takip edeceğinden bihaberdi.
■■■
Naeji olay yerine vardığında ortalık yere yığılmış adamlarla ve etrafa saçılmış silahlarla tam bir kargaşa içindeydi. Karşısında duran tek katlı beyaz binanın üzerinde kurşun izleri vardı. Naeji gözlerini kısarak ileriye bakınca adamlarının arabalarının arkalarında pusu kurduğunu gördü. Temkinli bir şekilde arabadan inerken silahını bel kemerinden çıkardı ve eğilerek hızlı adımlarla ilerledi.
"Neler oldu burada?" dedi Naeji kaşlarını çatarak. Adamlardan birinin yanına vardığında arabanın yanında durup çömeldi. Binanın içinden bir şeylerin birbirine çarpması sesleri ve erkek bağırışları yükseliyordu.
"Noona, Namjoon hyung senden önce vardı. Kasayı çalan herif bu binada saklanıyordu, yanında başkaları da vardı. Namjoon hyung onlara kasayı geri vermelerini yoksa hepsinin işini bitireceğini söyleyince çatışma çıktı. Adamlarımız yaralandı, ama onlar arasında da çok yaralı var. Kasayı henüz alamadık."
"Namjoon içeride mi?" dedi Naeji telaşla. Tam da o sırada Namjoon arkasından gelen birkaç adamla birlikte binadan dışarıya çıktı. Üstü başı dağılmıştı, beyaz gömleğinde kan lekeleri, elmacık kemiğinde morluk vardı.
"Namjoon!" Naeji endişeyle ayaklanıp ona doğru koştu. "Sen iyi misin?" dedi kuzenine sıkıca sarılarak.
Namjoon onun sırtına hafifçe vurup gülümsedi. "İyiyim, merak etme." dedi ve geriye çekilip arkasından gelen adamların taşıdığı kasayı gösterdi. "Kıyasıya bir mücadele oldu ama galip geldik."
Naeji somurttu. "Asıl olayı kaçırdım yani. Neden ben gelmeden önce harekete geçtin?!"
Namjoon kıkırdadı. "O an sinirden ne yaptığımı bilmiyordum. Neyse, hıncımı aldım. Artık buradan gidebiliriz." dedi.
Naeji kollarını göğsünde birleştirdi. "O kadar yolu boş yere geldiğime inanamıyoru-"
Derken, aniden bir silah sesi duyulunca herkes yere çömeldi.
"Neler oluyor? Kim ateş etti?!" dedi Namjoon kaşlarını çatarak etrafına bakarken.
"Kimseyi göremiyorum!" dedi Naeji de etrafı incelerken. Bu sırada otoyolda duran taksiden inen Taehyung'u görmesiyle gözleri irileşti. "T-Tae?!"
Taehyung'un gözleri binanın tepesindeki bir noktaya takılı kaldıktan sonra, endişeyle Naeji'ye baktı ve hızla ona doğru koştu.
"Tae- Neler oluyor?!" Naeji ayağa kalkmışken, Taehyung aniden ona sarılarak sırtını binaya doğru çevirdi. İşte o an bir silah sesi daha duyuldu ve kurşun, Taehyung'un sol kolunu sertçe sıyırıp geçti. Naeji tam anlamıyla donakalmıştı.
"Hyung! Yukarıda, çatıda!" diye bağırdı adamlardan biri.
Namjoon Taehyung'a endişeli bir bakış attıktan sonra hızla binanın içine doğru koştu, diğer adamlar da onu takip etti. "Bulun onu! Gebertin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Animeboy Π Jeon Jungkook •
FanficPopüler bir instagram kullanıcısı olan Animeboy, gerçek hayatta sosyal fobisi olan, en ufak şeyden kaygılanan ve insanlarla rahatça iletişim kuramayan biridir. Platonik olarak aşık olduğu kızı instagram üzerinden takip etmesiyle işler karışmaya başl...