43 | The Biggest Event in World History

8K 736 573
                                    

Jungkook'un da iznini alarak, sonunda Kanghee'ye olanları anlatmıştım. Mafyalıkla alakalı fazla detaya girmemiştim tabii, ama artık Jungkook'un animeboy olduğunu biliyordu, çıkmaya başladığımızı da. Tabii bu onda şok üstüne şok yaratsa da kısa süre sonra bu duruma alışmıştı.

Kanghee'ye mezuniyete kadar okuldakilere tek kelime bile etmemesi gerektiğini tembihlediğimde ağzını sıkı tutacağına söz vermişti. İçten içe herkese gerçeği haykırmak ve Jungkook'un aslında ne kadar havalı olduğunu insanlara göstermek istediğini biliyordum, fakat bu yeni yeni açılmaya başlamış olan Jungkook'u kötü etkilerdi. Her şey yerinde ve zamanında açıklanmalıydı.

Çıkmaya başlamamızdan bu yana 2 hafta geçmişti ve normalde insanlarla temastan kaçınan Jungkook ile aramızdaki tensel temas artmıştı. Ergenlik hormonlarından mıdır nedir bilmem ama bir araya geldiğimiz zaman birbirimize dokunmadan duramıyorduk. Ellerimiz hep kenetlenmiş haldeydi. Gerçi, Jungkook gibi heykel kadar taş bir sevgilisi olan hiçbir kız ona dokunmadan duramazdı sanırım.

Şimdi Jungkook'ların evinin bahçesindeki çardakta birlikte son sınavlarımıza çalışıyorduk ama ben 10 dakikalık yersiz çabamın ardından çoktan pes etmiştim bile.

"Fizikten nefret ediyorum." dedim alnımı masaya yapıştırarak.

Jungkook kıkırdadı ve oturduğumuz yerde biraz daha yana kayarak bana yaklaştı. "Hangi konu? Benim fiziğim iyidir."

"O belli zaten." dedim elimi yanağıma dayayıp onu süzerken. Bugün üstünde yakası açık beyaz gömlek ve güzel bacaklarını sarmalayan bir kot pantolon vardı.

Gözlerini benden kaçırıp boğazını temizledi, yanakları allanırken gözlerini ders kitabıma dikti. "Elektrik konusu mu? Uf, bu çok fena."

"Hele atom fiziğine ne demeli? Hocamızın iki konuyu da sınavda soracağına inanamıyorum, mezun olmadan önce ömrümü almak istiyor herhalde!" dedim somurtarak.

"Hangi kısımlardan soracağını söyledi mi bari?"

"Evet, şu kağıtta yazıyor." dedim önümdeki kağıt ve kalem yığınının arasından küçük sarı bir kağıt çıkararak. Jungkook kağıtta yazanlara baktıktan sonra, "hmm." diye bir ses çıkardı ve kağıt yığını arasından temiz bir A4 alıp bir şeyler yazmaya başladı.

"Bunlar biraz karışık konular, muhtemelen neresinden başlayacağını bile biliyorsundur."

"Aynen öyle. Hem biraz değil, çok karışıklar." dedim umutsuzca.

"O yüzden sana bir şablon çizeceğim böylece kafan karışmadan hepsini teker teker öğreneceksin." dedi dikkatle kağıda bir şeyler çizerken.

"Ama senin tarih çalışman gerekmiyor mu?"

Bana baktı ve yüzüne o sevimli gülümsemesini kondurdu. "Ben sana yardım edeyim, sonra sen de bana yardım edersin."

"Anlaştık." dedim gülümseyerek.

Jungkook çizdiği şablonu bititdikten sonra içine yazılar yazdı, o da bitince bana konuları anlatmaya başladı ve başka bir kağıtta örnekler gösterdi.

Ne dediği anlaşılmayan lanet ders kitapları ve tuhaf fizik öğretmenlerinden çok daha mükemmel bir eğitmen olduğu aşikardı. İlk defa fizik dersinden cidden bir şeyler anlamaya başlamıştım.

"Tanrım... Keşke seni ilk fizik sınavımdan 35 almadan önce tanısaydım Jungkook..." dediğimde gülmüştü.

"Biliyorsun, çok dışarı çıkan ve ortamlara akan bir tip olmadığım için hep kitaplarla ve sanal derslerle haşır neşir oldum. Böylece kendi kendimi eğitmek için bir teknik geliştirdim, okulda hocaları anlamadığım zaman bunu yapmak çok işime yarar oldu."

• Animeboy Π Jeon Jungkook •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin