Popüler bir instagram kullanıcısı olan Animeboy, gerçek hayatta sosyal fobisi olan, en ufak şeyden kaygılanan ve insanlarla rahatça iletişim kuramayan biridir. Platonik olarak aşık olduğu kızı instagram üzerinden takip etmesiyle işler karışmaya başl...
Jungkook'la birlikte okulumuzun arkasında kalan parktaki eski çardakta oturuyorduk. Öğleden sonra güneşli bir gündü fakat huzur dolu olduğumu söyleyemem çünkü test kitaplarının arasına gömülmüştüm.
"Üniversite sınavına 1 hafta kaldığına inanamıyorum. Çok gerginim." dedim alnımı masaya yapıştırarak.
"Son hafta sınava çalışmak pek iyi değil aslında, kendini bu kadar zorlamamalısın." dedi yanımda oturan Jungkook, çizim tabletine bir şeyler karalarken.
"Senin için söylemesi kolay tabii." dedim başımı kaldırıp yüzüme gelen saçlarımı geriye yatırarak. "Sen lisenin başından beri karınca gibi durmadan çalıştın."
"Sen de çok çalıştın, o yüzden bu kadar kafana takma. İstediğin bölümü kazanabileceğine eminim." dedi şefkatle saçımı okşayarak.
"O zaman bana yardım et." dedim onun yanına daha da kayıp test kitabımı önümüze çekerek. "Şu fizik sorusunu çözemiyorum."
"Neden fiziğe bu kadar taktın ki?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"Çünkü sayısal derslerden yüksek netler almak puanımı daha iyi etkileyecek."
"Pekala... Bir bakalım." tabletini kenara itip gözlerini dakikalardır çözemediğim soruda gezdirdi. Ardından bana sorunun en basit şekilde nasıl çözüleceğini anlattı. O böyle çok kolaymış gibi anlatınca, kendi zeka seviyem yerlerde sürünüyormuş gibi hissediyordum.
"Jungkook, boşver mühendisliği. Öğretmen ol sen, bu konuda çok iyisin." dedim yanağımı avucuma dayayıp ona bakarak.
Şaşkınca bana baktıktan sonra hafifçe başını sağa sola salladı. "Bunu yapamayacağımı biliyorsun. Ayrıca tek bir kişiye ders anlatmakla bir sürü kişiye anlatmak aynı şey değil."
"Hmm. Öyle diyorsan... Aslında şimdi düşündüm de, öğretmen olmaman daha iyi. Muhtemelen kız öğrencilerin sana asılacaktır ve bu ihtimali düşünmek bile çok rahatsız edici."
Güldü ve bakışlarını tekrar kitaba çevirdi. "Zorlandığın başka soru var mı?"
"Umm... Hepsi?" dedim mazlum gözlerle ona bakarak.
Derin bir nefes alıp vererek bana baktı. "Anlaşılan seninle işimiz var."
"Fiziksel işler mi?" dedim sırıtarak.
"Yapma şunu." dedi gülerek omzuyla omzuma hafifçe vurup. "Tamam, bak şöyle yapacağız. Geçen sefer yaptığım şablon gibi, bu sefer de sınavda çıkacak konuları özet geçen ve önemli formülleri bulunduran bir şablon hazırlayacağım. Ona çalıştıktan sonra bir deneme çöz, ondan sonra daha fazla ders çalışıp kafanı bulandırma ki sınav zamanı kafan karışmasın."
"Cennetten düşerken canınız çok yandı mı Bay Jeon?" dediğimde kıkırdadı ve başını sağa sola salladı.
"Fiziğim çok iyi olduğu için canım yanmadı." dedi göz kırparak. Bir anda aşırı karizmatik görünmüştü.
Dudaklarım hayretle aralandı. "Sen az önce bana kur mu yaptın?"
Sırıttı ve omuz silkti ama yanaklarının allanmasına da engel olamamıştı.
Jungkook şablonu çizerken ben de onun tabletini aldım ve yaptığı çizime baktım. Yine kendisini şarkıcı olarak çizmişti ve muhteşem görünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
