Derin bir nefes alıp verdim.Sonunda bitmişti!
Üniversite sınavından çıkmıştım. YAŞASIN ÖZGÜRLÜK! YAŞASIN DERS ÇALIŞMAMAK!
Elbette bu yalnızca birkaç ay için geçerliydi. Sonrasında ise bir üniversite öğrencisi olarak daha yoğun bir tempo bekliyordu beni.
Kazanabilirsem tabii...
Sınavım kötü geçmemişti ama muhteşem geçtiğini söyleyecek kadar da kendimden emin değildim.
Jungkook'la sınavdan sonra okulumuzun arkasındaki çardakta buluşmak üzere sözleşmiştik. Anlaşılan o, sınavda benden daha uzun süre kalmıştı.
"Hyemin?"
Tanıdık sesi duyduğumda gözlerimi devirdim. "Yine mi sen?"
"Sınav nasıldı?"
Ryuhan söylediğimi umursamadan yanıma oturduğunda ona dik dik baktım. "Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Hadi ama, muhabbet etmeye çalışıyorum. Benim sınavım harikaydı, umarım seninki de iyi geçmiştir."
Derin bir nefes verip oturduğum yerden kalktım. "Git başımdan."
"Hyemin. Konuşmak zorundayız-"
Elimi sıkıca kavradığında aniden başımı çevirip ona sertçe baktım. "Bırakmazsan kötü olacak Ryuhan."
"Beni dinlemek zorund-"
"Sen!"
Jungkook'un sert ses tonunu duyduğumda şaşkınca başımı ona doğru çevirdim. Simsiyah giyinmişti ve bu kez üstünde kapüşonlusu yoktu!
Dik bakışları Ryuhan'ın üzerindeydi.
"Hâlâ dersini alamadın mı?" dedi yanımıza gelip elimi Ryuhan'ın elinden kurtararak. "Sana sevgilimden uzak durmanı söylemiştim."
Çatık kaşları, gergin çene hattı ve kısa kollusundan beliren kol kasları şuracıkta düşüp bayılmama sebep olabilirdi. Sinirli Jungkook'a feci düşüyordum.
Ryuhan sinirle ayağa kalktı. "Senin söz hakkın olduğunu kim söyledi?"
Ben hayretle, Jungkook ise kızgınlıkla Ryuhan'a bakıyordu.
"Burada asıl söz hakkı olmayan sensin, aptal!" dedim sinirle. "Ne oldu, şehirdeki her kızı kandırdığın için yokluğa mı düştün? Ben şimdi mi gözünde değere bindim?!"
Ryuhan bana dönüp masum bir yüz ifadesi takındı. "Hyemin, o olay farklı. Aslında ben-"
Jungkook öfkeyle ileri atıldığında onu durduramayacağım kadar hızlıydı.
Jungkook'un sağ yumruğu Ryuhan'ın yüzüyle şiddetli bir şekilde buluşurken, şok içinde ellerimi ağzıma kapadım.
Ryuhan geriye doğru sendelerken Jungkook vakit kaybetmeden onu yakalarından tutup sırtını çardağın duvarına sertçe yapıştırdı.
"Yalancının önde gidenisin! Onun arkasından söylediğin onca şeyden sonra, ona yaptıklarından sonra ne yüzle karşısına çıkabiliyorsun?!"
Gözlerim şaşkınlıkla kıpraştı. Jungkook benim bilmediğim bir şey mi biliyordu?
"Jungkook, sakin ol-" elimi koluna koyacaktım ki Ryuhan'ı tekrar duvara çarpmasıyla irkildim. Jungkook'u hiç bu kadar öfkeli görmemiştim. Gözleri adeta alev saçıyordu.
Ryuhan ondan kurtulmaya çalışsa da başarısızlıkla sonuçlanmıştı, Jungkook ondan daha güçlüydü.
"Bırak beni lanet olası!" Ryuhan onu itmeye uğraşırken ne yapacağımı şaşırmıştım. İçimden bir ses bırak dövsün diyordu ama Jungkook'un başının derde girmesini istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Animeboy Π Jeon Jungkook •
FanficPopüler bir instagram kullanıcısı olan Animeboy, gerçek hayatta sosyal fobisi olan, en ufak şeyden kaygılanan ve insanlarla rahatça iletişim kuramayan biridir. Platonik olarak aşık olduğu kızı instagram üzerinden takip etmesiyle işler karışmaya başl...