Kalkmak istiyor ama kalkamıyorum. Bir güç kalkmama engel oluyordu. Ve bu güç Savaş'ın kollarıydı. Ben hareket etmeye çalıştıkça o beni daha da sıkıyordu. En sonunda ona doğru döndüm ve sinirle baktım. O benim tam tersimdi, mutlu bir şekilde yeşil gözlerini bana dikmiş beni izliyordu. Onun boşluğundan yararlanıp üstümden attım ve banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladım. Sonra odaya gidip Savaş'ın bana hazırlattığı dolaptan ayağıma bir çift çorap alıp, ayağıma geçirdim. Arkama döndüğümde kollarını kafasının altına koymuş yatağımda uzanıyordu. Onu umursamayıp kapıyı açıp aşağı indim. Mutfağa girdim ve Türkan teyzeye seslendim. "Türkan teyze günaydın!" Onu görünce istemsizce mutlu oluyordum. Bana annemi hatırlatıyordu. Ne olursa olsun annemi özlemiştim. Ve Savaş'ın dedikleri gerçek miydi emin olamıyordum."Günaydın Aslıhan kızım nasılsın? Erken kalkmışsın. Bir şey mi oldu ?" Bu sözler üzerine saate baktım. Saat henüz 06.09 du. "Nedense erken uyandım. Yardım edeyim mi ne yapıyorsun?" Türkan teyze elindeki domates, salatalık ve biberi bana verdi ve soymamı istedi. Birlikte kahvaltı sofrasını hazırlamaya başladık. Tam kahvaltılık ürünleri yemek masasına götürüyordum ki kapıda Savaş'ı gördüm. Cidden korkmuştum. Çünkü sinirle bana bakıyordu.
"Ben bu kadını boşa buraya koymadım. Sen niye kendini yoruyorsun! Bırak hizmetçiler yapsın!" Bunu diyerek elimdekileri alıp mutfaktaki tezgaha fırlattı. Sonra yanıma gelip kolumdan sürüklemeye başladı. Birlikte benim odama doğru çıkıyorduk. Korkudan tek kelime edemiyordum. Tek yapabildiğim şey Türkan teyzeye kurtarması için acı dolu bir bakış atmaktı.Beni yatağa fırlattı. Üzerime doğru geliyordu. "S-sadece basit bir kahvaltı. A-ayrıca buradaki tek tanıdığım kişi o teyze, yani... Yardım ettim sadece..." Korkudan kelimeleri söyleyemiyordum. Ellerim ve dizlerim titriyordu.
"Beni dinle! O kadınla konuşmana izin veriyorum. Ama sakın ama sakın ona yardım falan etme!"
Tamam dercesine başımı salladım. Hâlâ ona korku dolu bakışlarla bakıyordum. Sonra eğildi ve elimi tuttu. Tuttuğu ele minik bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum sadece..." Bunu dedikten sonra kapıyı kapattı ve gitti. Gerçekten ne yapmam gerek anlamıyordum. Sürekli farklı farklı insanlara dönüşmesi beni korkutuyordu. Buradan nasıl kurtulmam gerek bilmiyordum.Kahvaltıya oturduk. Açıkçası sabahki olaydan sonra hiç yemek yiyesim yoktu. Sadece yemek masasının sol tarafında kalan camdan dışarıdaki ağaçları izliyordum.
"Yemek yemiyor musun miniğim?"
Ona bakmadan cevap verdim.
"Hayır."
Belli ki bu cevabıma çok sinirlendi. Elindeki çatalı masaya vurdu ve yeniden konuştu.
"Yemek ye miniğim. Birazdan seninle alışveriş yapmaya gideceğiz." Ona şok olmuş şekilde baktım. Neyden bahsediyordu bu psikopat?
"Niye alışveriş yapıyoruz?"
"Akşam önemli bir misafirliğe gideceğiz. Ev sahibi benim amcam. Yani harika olmamız gerekiyor. Gelinini görmek onun da hakkı."Midem bulanmaya başlamıştı. Kendi kendine kurduğu bu dünya beni delirtiyordu. "Ne gelini?!"
"Seninle hayatım. Hayatımda başka birisi mi var sanki?" Suratına iğrenmiş gözlerle bakıyordum. Kahvaltıyı bırakıp odama doğru çıktım. Arkamdan bağırdı.
"Bu kadar mutlu olacağını bilsem daha erken söylerdim sana..."⭐
Dolaptan Savaşın tişörtüyle bir tayt çıkardım. Altına da bulduğum ilk ayakkabıyı giydim. En son elime büyük siyah bir hırkayı aldım. Ve aşağı indim. Savaş beni bekliyordu.
Birlikte arabaya bindik ve adını ilk kez duyduğum bir butiğin önünde durduk. İçeride çeşit çeşit elbise vardı. Savaş zorla bana birsuru elbise denetti. Ben hiç yorum yapmadım. En sonunda onun istediği bir elbiseyi aldık.
Elbisenin üstü dardı. Göğüs dekoltesi fazla değildi. Kırmızı kadife elbisenin belden aşağısı uzundu. Bacağında derin bir yırtmaç vardı. Elbisenin altına siyah bir topuklu ayakkabı aldık. Ayakkabı da elbise gibi kadifeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık ve Aydınlık
Chick-LitKapıcı kızı Aslıhan bir gün ailesi yüzünden başka bir adamla evlenmek zorunda kalır, ancak onunla gerçekten evlenecek midir? Yoksa bir mafyanın yardımı ile bu durumdan kurtulacak mıdır... Klişelerin aksine, karakterlerin ruhlarını hissedeceğinize g...