Bölüm 23

2.2K 71 2
                                    

  Doğu kızın elindeki ağır sepeti aldı ve yanındaki ahşap tabureye koydu. Karışmış saçları ve kirli tulumuyla cidden yakışıklı ve hoş görünüyordu.
"Geçen gün için üzgünüm. İçtiğim ilaçlar beni biraz dalgın yapıyor.  Hayatımı kurtardın." dedi kız mahcup bir gülümseme ile. Genç kızın yanakları kızarmıştı. Ela gözleri yeşile dönmüştü ve canlı canlı parıldıyordu.
  Doğu ise kızı anlayışla karşıladı. Yüzünde yine harika bir gülümseme vardı. Kız meraklı gözlerle çocuğa sorular sordu." Uzun zaman önce buradaydım. Hiç seni fark etmedim neden?" diye sordu. Çocuk bunları duyunca biraz üzüldü. Fakat belli etmek istemediği için eski gülümsemesine geri döndü.
"Çok yazık! Halbuki her zaman buraya gelirim." Kız 'öyle mi?' dercesine çocuğa baktı ve hiç fark etmediği için kendini suçlu hissetti. Sonra genç çocuk konuyu değiştirdi. Gerginliği dağıtmak için konu üzerine konu açıyor ve kızı eğlendiriyordu. Uzun zamandır gülmeyen Aslıhan kahkahalar atıyor, gülmekten kıpkırmızı oluyordu.
   Akşam olana kadar birlikte ormanı, bahçeyi ve evin her yerini gezdiler. Kütüphanedeki saçma kitapları birbirlerine okudular. Birlikte dans ettiler. Acıkınca gizlice dolaptaki şekerlerden yediler. İkisi de çok eğlendi. En sonunda Doğu gitmek zorunda kalınca, Aslıhan üzüntüyle onu uğurladı. Doğu sonra yeniden gelmek üzere sözleşti. Aslıhan bunun üzerine keyifle odasına çıktı.  Son alması gereken ilacı da aldı. Yatağa uzandı ve yeni arkadaşını düşündü.
  Kendisi kibar birisiydi. Birçok şeyden anlıyordu. Okuduğu değişik kitaplardan bahsederken yüzünde inanılmaz bir gülümseme oluşuyordu. Gözleri parlıyor bedeni rahatlıyordu.
Bildiği tuhaf dansları kıza öğretti. Birlikte kütüphanede  dans ettiler. Doğu minik bir şarkı mırıldandı.
  Aslıhan Doğu'nun Savaş gibi sıradan biri olmadığını düşündü. Farklı bir sürü özelliği vardı. Diğer erkekler gibi değildi. Yaşamayı çok seviyordu. Hayat enerjisi bizim minik hasta kızımıza ilaç olmuştu. Onu düşünürken kafasını yastığa gömdü ve çığlık atmaya başladı.

  Birden odaya giren Cemile onu korkuttu. Genç kız çığlık atmaya başladı.  Sesten korkan Cemile de bir çığlık savurdu. Sonra ikisi de hallerine gülmeye başladı. Birlikte deli gibi güldüler. Sonra Cemile kendini yatağa attı. Aslıhan meraklı meraklı arkadaşına baktı. Arkadaşı mest olmuş, düşünceli bir şekilde tavanı izliyordu. "Cemile içki mi içtin bu ne hal?!" Cemile kıkırdamaya başladı ve sağ elini havaya kaldırdı. Parmağındaki yüzüğü gören Aslıhan çığlığı bastı. "İnanamıyorum. Ne zaman?!"
Cemile gizemli olmaya çalışan bakışlar attı. Bakışları o kadar komikti ki genç kız yeniden gülme krizine girdi.
"Güzelliğime dayanamayan abin beni demin süs havuzunun yanına çağırdı," bu cümleden sonra Aslıhan yeniden gülmeye başladı. Sonra Cemile sus dercesine kızı dürttü. " Sonra bir gittim ki her yerde minik minik ışıklar var! Yusuf da harika bir şekilde giyinmiş endişeli şekilde bana bakıyor... Yanına gittim meraklı meraklı... Sonra bir anda konuşmamı beklemeden eğildi ve 'Evlen kız benimle!' dedi."
  Aslıhan bu berbat teklifi duyunca utançtan yastığa gömdü kafasını.  Sonra Cemile konuşmaya devam etti." Ben de 'iyi olayım bari.' dedim. " Cemile anlatıyor Aslıhan pür dikkat onu dinliyordu. Yusuf ve Cemile sonra Fahrettin Beyin yanına gitmişler....

🌠

   Evlilik haberini duyan Fahrettin Bey, büyük bir şoka girdi. Başta bağırmak ve engellemek istese de küçük kızının başına gelenler aklına geldi. Yaşlı adam sakinleşti ve karşısında umutla bekleyen çifte cevap verdi. "Ne zaman istiyoruz kızı?"
  Babasından bu cevabı beklemeyen Yusuf bir anda ayağa kalktı ve babasının elini öptü. Babası memnuniyetle oğluna sarıldı. Karşısında duran güzel kıza baktı. Kız da hemen ayağa kalktı ve müstakbel babasının elini öptü.
  Sonra çiftimiz odadan çıktılar ve zıplayarak dans etmeye başladılar. Yusuf genç kızı kucağına aldı ve onu öpücüklere boğdu.  İkisi de deli gibi gülmeye başladı. En sonunda ayrılmak zorunda kaldılar, Cemile güzel haberi vermek için yukarı çıktı.

Karanlık ve AydınlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin