Telefonumun çalması ile gözlerimi açmadan telefonu buldum.
Telefonu açıp kulağıma götürdüm. Sabah sabah kim aramıştı böyle?
"Eslem Yıldız'ın telefonu. Buyurun." dedim.
"Uyandırmadım umarım." diyen patron ile yataktan fırladım.
"Yok efendim." dedim.
"İyi o zaman. On beş dakikaya depoya gel. Acil toplantı var." dedi.
"Tamam efendim." dedim.
Telefonu kapatınca masamın üstündeki saate baktım. Saat sabahın beşiydi. Beş!
Gece zaten iki buçuk gibi uyumuştum. Eğer bu adam beni boşu boşuna çağırıyorsa fena sorun çıkarırım.
Odamdaki banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.
Siyah kot pantolonumu ve siyah tişörtümü giydim. Silahımı belime yerleştirdikten sonra aşağı kata indim.
Babamın da hazırlandığını görmem ile "Seni de mi çağırdılar?" diye sordum.
"Evet." dedi babam.
"Sabahın köründe zorları neymiş anlamış değilim." dedim.
"Ben biliyorum sanırım. Zamanı gelmişti." dedi babam.
"Neyin zamanı gelmişti?" diye sordum.
"Yolda anlatırım. Şimdi gidelim." dedi babam.
Beraber evden çıktık ve arabasına bindik. Babam evden getirdiği hazır sandviçlerden birini bana verdi.
"Gidene kadar ye. Zihnin açık olsun." dedi.
Sandviç paketini açarken "Niye çağırdılar?" diye sordum.
"Her yirmi beş yılda yapılan bir yarış. Yaşı yirmi ile yirmi beş arasında olanların katılabildiği bir yarış." dedi.
"Nasıl seçiyorlar ki?" diye sordum. Bir yandan da sandviçimi yiyordum.
"Seksen bir ilin seksen birinden adaylar bulunur. Bunlar önce yeteneklerine göre elenip kişi sayısı elliye düşürülür. Sonra başarıları ile yirmi kişiye ayrılır. En sonunda ise genel başkanlığı yapma potansiyellerine göre on kişi seçilir. Bu kişilere seçilmişler deniliyor. Bu seçilmişler beşerli iki gruba ayrılıp yarışıyor." dedi.
"Peki bundaki amaç ne?" diye sordum.
"Bireysel ve grup halinde görevler var. Buna göre bir puanlama da. Görevleri birincilikle tamamlayan kişiler genel başkanlığı elde eder." dedi.
"Ne! Genel başkanlık mı?" diye sordum.
Genel başkanlık baya büyük bir işti. Tüm ülkedeki başkanların başı. En yetkilisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rekabetin İçinde
ChickLitBir rekabetin içindeydik. Sadece bir tarafın fedakarlıklar yaparak kazanabileceği bir rekabet...