Rekabetin İçinde

Uyanık

Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama patron bizi yanına çağırdı.

"Bugün bir olay yaşanmış." diye söze girdi.

"Ne olayı?" diye sordum.

"Mine ile senin aranda." dedi.

"Bizim Mine ile aramızda bir şey olmadı." dedim.

"Emin misin?" diye sordu patron.

"Evet, eminim." dedim. Sevdiğinden dolayı yapmıştı. Yanlıştı yaptığı, çok yanlıştı ama affedebilirdim.

"İyi o zaman. Bireysel oyununuz en çok kimin uyanık kalacağı ile ilgili." dedi patron.

Daire şeklinde dizilmiş sandalyeleri gösterdi ve "Lütfen, oturun." dedi.

Hepimiz sandalyelere oturduk. Mine de dahil.

"En çok uyanık kalan kazanır." dedi patron.

"En fazla üç gün uyanık kalabiliriz." dedi Mehlika.

"Sağlık sorunları yaşamadan üç gün. Tabii sağlık sorunları yaşamayı göze alıp üç günden fazla da uyanık kalabilirsiniz." dedi Tuğalp.

"Üç gün uyanık kalmak bile çok zor." dedi Büşra.

Konuşmaya hiç katılmadım. Bunun eğitimini keskin nişancı eğitiminde almıştım.

Eğitimini almış bir keskin nişancı hedefine yetmiş iki saat odaklanarak bakabilir.

Bunu da beyninin ön tarafını kullanarak başarır. Beynin ön tarafını kullanmak için kendi kafasında kurgular kurar, gördüğü objelerin şekillerini ve yerlerini değiştirir.

Yemiş iki saat yani üç gün dayanabilirdim ama benimle birlikte dayanabilen ya da bunun eğitimini almış birisi varsa zorlanabilirim.

"Bu süre zarfınca yemek yemek, hareket etmek ve konuşmanın yasak olduğunu söylemeyi unutmuşum. Bu saatten sonra bunları yapan elenir." dedi patron.

Yaman "Ne? Yemek yok mu?" diye sordu.

"Yaman elendin." dedi patron.

"Yemek yiyebilir miyim?" diye sordu Yaman.

"Yiyebilirsin Yaman." dedi patron.

Yaman cebinden çikolata çıkarıp yemeye başlayınca patron sırıtarak "Yiyeceğin her yemeği burada yiyorsun Yaman. Bakalım dayanabilecekler mi?" diye sordu.