Ameliyathaneden çıkan Betül'ün odasına girdim. Normalde ameliyattan çıkalı üç saat olmuştu ama koluma bakıldığında yeni gelebiliyordum.
"Selam." dedim gülümseyerek.
"Genel başkanım hoşgeldiniz." dedi Betül.
"O ben oluyorum, değil mi? Evet, ben oluyorum. Teşekkürler teşekkürler." dedim.
"Abi bu şımarmış." dedi Büşra. Gülerek koltuğa oturdum ve "Lan o kadar kazandım azıcık sevineyim." dedim.
Mustafa'nın koltuk değneğine baktım ve "Senin durumun nasıl?" diye sordum.
"İki hafta değnek ile zaman geçireceğim. Sonra eskisi gibi olacak." dedi Mustafa.
"İyi bari." dedim.
"Mine de buradaki bir kadın doğuma kontrole geliyormuş." dedi Büşra.
"Evet, bilgim var. Adamım her kontrolde bana haber veriyor." dedim.
Tuğalp "Şuan kaç haftalık?" diye sordu.
"Üç hafta oldu." dedim.
"Neredeyse bir ay. Karan da aramızda olmalıydı." dedi Yaman.
"O herifi eskiden arkadaşım bilirdim. Severdim ama hata yaptı. O intiharı büyük hataydı." dedi Dengiz.
"Dayanamaması mı büyük hataydı?" diye sordu Yaman.
"Dayanamamasına ya da hayatına son vermesine laf edemem. Kendi kararı fakat çocuğum sana emanet deyip intihar etmesi büyük hataydı. Hani çocuğum sana emanet deyip intihar etmesi babalık mı oluyor? Çocuk kendisinden gelen spermler ile olmuş olabilir ama bunun getirdiği sorumluluklar var. Çocuğu olmayacak olsa istediği gibi düşünmeden intihar edebilir. İntihar edeceğinde Mine karnında onun çocuğunu taşıyordu. Tek kendisini değil Mine'yi ve çocuğunu da düşünmesi lazımdı." dedi Dengiz.
"Bu konuda Dengiz'e katılıyorum. Olan daha doğmamış çocuğu etkiliyor." dedi Mustafa.
"O çocuk ne kadar Karan ve Mine'nin olsa da onun annesi ben olacağım ve onun iyiliği için her şeyi yapacağım." dedim.
"Helal kız sana." diyen Tuğalp ile gülerek "Ben acıktım. Ha şu Betül'ü bırakıp yemeğe mi kaçsak ki?" diye sordum.
"Şerefsiz ben olmadan olmaz." dedi Betül.
Gülerek arkama yaslandım ve "Yine de acıktım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rekabetin İçinde
ChickLitBir rekabetin içindeydik. Sadece bir tarafın fedakarlıklar yaparak kazanabileceği bir rekabet...