"Görkem tamam yeter. Bırak Allah'ını seversen yeter diyorum. Alacağını aldı. Yapma kurban olayım nolur Görkem dur artık duurr."
Bağırıyorum ama sesimi duyuramıyorum. Aniden yataktan sıçradım. Allahım yine kabus görmüşüm. Çok şükür dedim. Cep telefonumdan saate baktım. Daha sabah olmamış gecenin ikisi. Kendime gelmem lazım. Bir duş alsam iyi olur diye düşündüm. Bir yandan da müziğimi açtım. Kendimi rahatlatmak için. Hareketli müzikleri açtım.
Ilık suya bıraktım kendimi. Bir iyi geldi ki anlatamam. Yaklaşık yarım saat kalmışım duşta. Çıktığımda artık gevşemiş vücudumla daha da rahattım. Biraz otursam mı diye düşündüm ama sabah benim için çok yorucu bir gün olacaktı o yüzden yatağımın içine kedi gibi kıvrılıp yatmak daha makul geldi gözüme. Canım yatağım. İyice yerleştim. Tekrar alarmımı kontrol ettim. Hah tamam artık rahat bir şekilde uyuyabilirim.
Sabah 7'de uyandım. Gideceğim yer çok uzak değildi. Sonuçta evimden çıkıp diğer bloğa geçecektim. Öğrencilerim saatini sektirmeden derslerime coşkuyla geliyorlardı. Bu da beni çok mutlu ediyordu. Hazırlığımı yapıp üzerimi değiştirdim. Saçlarımı topladım. Benim işimde çokça ter döküldüğü için pek makyaj yapmıyordum işe giderken. Ama normal zamanda elbette ki dibine vuruyorum.
Kahvaltımı yapıp portakal suyumu da içtim. Tamam artık hazırdım. Spor ayakkabımı giyip bağcıklarını sıkılaştırdım. Bu da tamam. Anahtarım elimde, çantam burada. Hmm telefonum nerdeydi. Hah komidinimin üzerindeydi. Ama şimdi nasıl gidip alıcam. Ayakkabımı giymiştim of ya ooofff.
Dahiyane bir fikir geldi aklıma. Genelde benim gibi unutan insanlar yapıyordur kesin. Dizlerimin üzerine çöktüm. Duvardan destek alıp öylece odama doğru yol aldım. Ay diz yerleri diz izi yapacak şimdi. Bir offf daha. Erinmeyip ayakkabımı çıkarsam olmazdı sanki. Eh işte sonucuna da katlanacağım ne yapayım. Nihayet telefonumu da alıp bu defa kapıya doğru dönüş yaptım. Aynı çetrefilli yolu tekrar dönmek sabah antremanı gibi geldi. Sırtımdan ter indi of be.
Çok şükür evden çıkabildim. Asansöre bindiğimde aynadan üzerimi kontrol ettim. Dizlerimde çok bir iz oluşmamıştı sevindim. Dışarıya çıktım önce mis gibi havayı içime çektim. Ohhhh. Sitemizin en çok sevdiğim yanı bahçesinde çeşit çeşit çiçeğin olması. Onların kokusu gelince nasıl bir enerji depoluyorum anlatamam. Güvenliğe selamımı verip antrenman salonuma geçtim.
Beden eğitimi öğretmenliği okuduğum sırada savunma sanatlarına zorunlu da olsa bir ilgi duymaya başlamıştım. Sonrasında çok hoşuma gitti. Kendimi bu alanda da geliştirdim. Mezun olduktan sonra ilgilendiğim sanatla da alakalı sertifikalarımı ve başarı belgelerimi de alıp bu salonu açmaya karar verdim. Ailemin ve de kuzenimin büyük desteğiyle çok şükür şimdi kendi yerimin sahibi oldum.
Mesleğimi de öğretmenliği de öğretmeyi de çok seviyorum. Öğrencilerimin yaşı farketmiyor. Hepsi benim gözümde pırlanta. Savunma sanatı öğrenmeye gelen de var, beden eğitimi bölümüne giriş yapmak için hazırlanan ve benden danışmanlık alanlar da var. Yani genelde çok aktif çalışıyorum. Birkaç kişinin sayesinde adım hemen duyuldu o yüzden öğrenci talebim çok. Bu da çok onur verici bir şey aslında.
Salonumdan içeriye giriş yaptığımda evli öğrencilerimin minik kızlarıyla karşılandım. Yaaaa çok şekerler. Hemen gelip bacaklarıma sarıldılar.
"Günaydın güzellikler. Nasılsınız bakalım?"
Miniklerle sabah sohbeti yapmayı çok seviyordum. Neticede günahsız saf temiz melaike onlar. Benim ilgime karşılık onlar da benimle sohbet etmeyi seviyorlardı. Şu dünyada gerçekten çocuk olmak çocuk kalmak varmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKI DİNLE (Tamamlandı)
Romanceİlk görüşte aşka inanlar burada mı? Hadi o zaman hep beraber bu güzel serüvene bir dalış yapalım 'Aşk Mimarı' hikayesini okuduysanız tanırsınız kahramanlarımızı. Selin & Melih. Bir yumrukla başlayan büyülü bir aşk hikayesi. Anka kuşu misali külle...