AHMAKLAR ŞÖLENİ- MİLYONLUK BEBEK 2

Bölüm 18

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR...

Lenka Smorwill, arada bir evinden çıkıp sevmediği bir adamla yaşadığı evden çıkınca nefes aldığını hissediyordu. Çok fazla şikâyet edecek şeyi vardı ama bunu yine de yapmazdı. Yaşadığı hayatın pek çoklarından daha iyi olduğunu biliyordu. Asıl sorun Lenka sıradan hayatını çok özlüyordu.

Annesi onun kim olduğunu gizli tutmak konusunda çok dikkatliydi. Tanya, hafif paranoyak bir kadındı ve çok fazla düşmanı olduğunu düşünüyordu. Kızını korumanın en iyi yolu onu göz önünde tutmamaktı. Ancak bu arada kendi istediklerini yaptırmaktan da geri durmuyordu.

"Sam nasıl?"

Taehan'a minnettardı. Bunu yapmak zorunda olmasa bile arada sırada onu dışarı çıkartıp rahatlamasını sağlıyordu. Pek ortak noktaları yoktu. Konuşacak çok az şeyleri vardı ve buna rağmen yine de gülebilecek şeyleri hep buluyorlardı.

Lenka derin bir nefes alıp etrafına bakındı. Oldukça lüks bir restorandı. Zaten Paprika herkesçe bilinen bir yerdi. Taehan'ın sahibi olduğu yüksek sosyetenin de itibar gösterdiği bir mekândı. "Sam iyi" diye mırıldandı. "Şımarık küçük bir çocuk gibi ama yakın zamanda ölmeyecek. En azından benim yaşam enerjimi sömürmeden önce"

Onun gibi bir kadının ağzından ölüm kelimesini duymak çok tuhaftı doğrusu. Annesinin gerçekte ne iş yaptığından bihaberdi. Lenka, yaşadıkları dünyanın karanlığından uzak tutulmuştu. Tanya'yı dünyanın en iyi modacılarından biri sanıyordu. Öyleydi de ancak yan meslek olarak pek de masum şeyler seçmemişti kendine.

Geri doğru yaslanıp ona gülümsedi. Lenka'dan gerçekten hoşlanıyordu. Çocukluklarından beri beraberlerdi. Ancak aralarında her zaman bir duvar vardı. Lenka onun kim ya da ne olduğunu biliyordu ve bu onun seçtiği hayata uymuyordu. Sessiz sakin bir kadındı. Kendi halinde kalmaktan her zaman memnundu. Buna rağmen çevresi her zaman annesi gibi güçlü insanlarla doluydu.

Şimdide ülkenin en zengin ailelerinden birinin oğluyla evliydi. Elbette ki kendisini gizlemekte oldukça başarılıydı. Adının ve yüzünün basında geçmesini istemiyordu. Bu yüzden gizemli gelin adı basında çok geçiyordu.

"Evliliğiniz gerçekten bu kadar kötü mü?" derken kendisini gülümsemekten alıkoyamadı.

Gerçekten o evliliği yaşarken bir de tutup bunun üzerine konuşmayacaktı. Dudakları alaycı bir gülümsemeyle kıvrıldı. Bu sefer farklı bir şey vardı. Taehan biraz gergin görünüyordu. Bir şey söylemek istiyor ve söyleyemiyor gibiydi.

Öne doğru eğildi ve tek kaşını kaldırarak ona baktı. "Buraya beni Sam hakkında konuşmak için çağırmadığına eminim" dedi neşeli bir şekilde. "Sende bir şeyler var. Çıkar ağzındaki baklayı"

Zaten okul birincisiydi. Hep sınavlardan yüksek not alan öğrenci her zaman o olmuştu. Bunu çalışkanlığından değil zekâsından kaynaklı yapabiliyordu. Dersleri dinler ve çok az çalışırdı. Bunun tamamı onun zekâsındandı.

Açıkçası kadınlara saygı duymak zorundaydı. Gabriella, Skyla, Margaret, Lenka... Bunların her biri zeki kadınlardı. Onlardan korkmamak ya da onlara saygı duymamak bir erkeğin sonunu getirebilecek yegâne şey olurdu.

"Bir konuda yardımına ihtiyacım olduğu bir gerçek" dedi en sonunda şarabından bir yudum alarak.

İlginç...