Plan

3.5K 586 425
                                    

Işıkları açılmış gemi, karanlık sularda gece vakti gözkyüzünden kayan bir yıldız gibi ilerliyordu. Içerisindeki çalışanlar ise yavaş yavaş işlerini bitirmiş kendi hallerinde takılmaya başlamışlardı. Ha bir de Hyunjin'i gördüğü anda yolunu değiştiren Jeongin ve onun peşinden koşan Chaeyoung vardı.

"Jeongin, dur artık. Kaçıp durman her şeyi daha şüpheli yapıyor."

"Onu, bana bu olayı söylemeden önce düşünecektin Chae!"

Chaeyoung sinir ve yorgunlukla kendini sert zemine bırakmış, Jeongin de hızlı soluklarıyla genç kızın yanına eğilmişti.

"Tamam... Ister konuş ister konuşma umrumda değil."

Chaeyoung sonunda pes edince, genç tayfa omuzlarından biraz da olsa yükün kalktığını hissetmişti. Chaeyoung'un zeki olduğunu biliyordu ama sonucları ne olursa olsun zekice planları bir kenara bırakıp korkmadan hakkını savunabilecek biri olması daha korkunc bir imaj çizmişti tayfanın gözünde, arkadaşı için böyle riskleri göze alabilmesi ise bu kusursuz kişiliğine ışıltılarını ekliyordu. Içten içe mutlu olmadan edememişti, Jeongin.

"Chaeyoung, sen benim arkadaşımsın değil mi?"

Chaeyoung şaşkın bakışlarla Jeongin'e dönmüş sonunda düzene giren nefesiyle konuşmuştu.

"Ne diyorsun Jeong? Arkadaşın olmasam yanında ne işim var?"

Jeongin gülümseyip onaylamış ve bakışlarını gökyüzüne çevirmişti. Aklında dolanan meseleyi Chaeyoung'a söylemesi gerektiğine karar vermişti, en azından kendisinin anlamlandıramadığı bu olaya belki arkadaşı bir yanıt bulabilirdi.

"Hyunjin kaptanın yanındaydım, benden defterleri arasında bir şey bulmamı istedi. Ararken elime başka kağıtlar geçti ve birkaçında benim çizimlerim vardı."

Jeongin'in alçak sesle söylediğine karşılık Chaeyoung büyük gözlerle karşılık vermişti. Ardından istemeden sırıtmış ve alayla gülmeye başlamıştı. Jeongin ise anlamayarak arkadaşına dönmüş ve korktuğunu belli edecek bakışlar atmaya başlamıştı.

"Bu adam senden hoşlanıyor falan olmasın? Yok, böyle söyleyince çok garip geliyor ama başka bir açıklama bulamıyorum."

Sonunda sağlam psikolojiyi bozan kasabanın havası Chaeyoung'a da işlemiş, genç kız kendi halinde gülmeye devam ederken Jeongin kızarmış yanakları ve oldukça ciddi yüz ifadesiyle boşluğa bakıyordu.

"Ne o Jeongin, yoksa şu an kendini kaptanla farklı şekilde mi düşünüyorsun?"

Jeongin daha da kırmızılaşan yanaklarıyla Chaeyoung'a dönmüş ve kaşlarını çatmıştı. Chae birden öyle konuşunca istemsizce düşünmüştü ama bunu söylecek hali yoktu, o soru işaretleriyle boğuşurken Chaeyoung'un gülmeye devam etmesini kaldıramayacaktı.

"Saçmalama Chaeyoung. Hem öyle bir şey olamaz, illa başka bir açıklaması vardır."

"Hadi ama Jeongin, ya sapık ya da gerçekten bir şeyler hissediyordur."

Jeongin şaşkınlıkla Chaeyoung'a bakmaya devam ediyor bir yandan da sorguluyordu. Bir şeyler hissetmek tam olarak neydi ki?

"Ikisi de aynı şey değil mi?"

Dediğiyle omzuna Chaeyoung'tan küçük bir yumruk yemişti.

"Aşkı ve sapıklığı nasıl aynı olarak görebilirsin?!"

Jeongin omuzlarını silkmiş ve bakışlarını başka tarafa çevirmişti. Onu uykusunda öpmesi duygularla açıklanabilecek bir şey değil gibi geliyordu, üstelik aynı evde kalmaları da Chaeyoung'un bu söylemlerinden sonra biraz korkunç gelmişti.

Mariners Apartment Complex 𖤐 Hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin