1.BÖLÜM

7.3K 189 33
                                    

Merhaba.. Öncelikle kitabımı tercih edip okumaya karar verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Siz değerli okuyucularımdan tek ricam , lütfen bölümleri okurken oy vermeyi unutmayın. Bu şekilde kitap , sizin desteğinizle üst sıralara çıkabilir.
Tekrar hepinize çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız. İyi okumalar...☕❤️


annemi babamı hiç tanımadım.

Yetimhanenin soğuk yataklarında uyudum senelerce.

Aile sevgisinden uzak , sinirli ve asabi bakıcıların ellerinde 15 yaşına kadar kaldım yetimhanede.

Küçükken karşı koyamıyordum ama 15 yaşına geldiğimde tak etmişti canıma.

Kaçacaktım , koymuştum kafaya.

Koca istanbul , yol bilmem , iz bilmem.

15 yaşında ve sokaklara oldukça yabancıydım.

Bir gece yarısı bahçeye çıkıp , atladım dikenli duvarların üzerinden.

Başarmıştım , yetimhanenin dışındaydım. Arkama bile bakmadan koşmaya başladım kötü hatıralarımı geride bırakarak.

Koca istanbul içinde tek başımaydım.

Yanımdan gelip geçen insanlar hiç görmüyordu beni sanki.

Herkeste bir telaş.

Kimi evine dönme çabasında , kimi eğlence peşinde .

Benim dışımda herkesin bir amacı vardı.

Başım eğik yürürken , aklımdan ise şimdi napıcam bu karanlık ve koca şehirde diye düşünüyordum.

Hava da iyice soğumuştu.

Üzerimdeki paltoya sıkıca sarılıp uzandım parktaki bankın birine.

Gün ola , hayrola diyip kapattım gözlerimi.

Yağmurun altında ıslanarak uyanmıştım yeni güne.

Koşarak sığınacak bir yer arasamda , bulamadım 

Sırılsıklam olmuştum.

Kendimi köprü altına attım. Böylece koruyabildim kendimi yağan yağmurdan.

Benim gibi kimsesiz çocuklar vardı burada.

Birbirlerine sarılıp ısınmaya çalışırken gördüm onları.

Yanlarına gidip selam versemde , beni aralarına almadılar.

Git buradan , burası bizim mekanımız diyip , kovaladılar beni.

Sessiz ve çaresiz şekilde ayrıldım oradan.

Ellerim cebimde , yağmurun altında , ıslana ıslana adımladım kaldırımları.

Karnımda çok acıkmıştı.

Elimi cebime attım , para ne gezer. Metelik bile yoktu.

Sonum belliydi.

Artık kestirebiliyordum.

Acımasız bakıcıların, bize dayak atarken söylediği sözler geldi kulağıma.

Biz size bakmasak hepiniz birer sokak çocuğu olurdunuz , hırsız , dikenci , tinerci , hatta bir katil olurdunuz diye diye acımasızca döverlerdi bizi.

Evet , galiba haklıydılar diyede düşünüyordum.

Yetim haneye geri dönmeyi düşündüm ama ok yaydan çıkmıştı bir kere , hem geri dönsem acımasızca dayak yiyecektim , buda beni korkutuyordu.

3 gün boyunca ağzıma tek lokma girmedi.

Sonra adının zafer olduğunu söyleyen benden 3 yaş büyük bir çocukla tanıştım.

Oda benim gibi kimsesizdi.

Sağolsun , bana ekmek verdi , yanına aldı. Karnımı doyurdu.

Ama aklında ki şeytani fikiri nereden bilebilirdim.

Meğer hırsızın tekiymiş , tanıştığımız 2.günü yaptığı hırsızlık yüzünden beni suç ortağı ilan edip , onunla birlikte hapishaneye boyladım.

Tam 4 yıl bir hiç uğruna ceza evinde yattım.

4 yıl sonra ceza evinden çıkar çıkmaz askerlik görevi için önce sivas , sonra da adıyamanın yolunu tuttum.

Yetimhaneden kaçtığım günden beri özgürlüğüm hep kısıtlandı.

Yetimhane dönemimde de ne kadar özgür sayılabilirdim ki zaten.

Askerlik görevim bitince , bir elimde çanta , diğer elimde tezkere , öylece yolun ortasında kaldım.

İyi kötü bu yaşa kadar geldim , peki ya şimdi.

Şimdi ne olacak , nereye gideceğim , nerde yatacağım , nerede karnımı doyuracağım diye düşüncelere daldım.

Yolda yürürken gelip geçen insanlara , pardon , cebimde hiç param yok , karnımı nerede doyurabilirim diye sormaya başladım.

Bu hikaye'yi youtube/ simsiyah korku hikayeleri kanalımdan sesli dinleyebilirsiniz...

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin