HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku

12.bölüm

Zülalın arkasından amra da zülalin yanına gitti.

Ben ise anne ve kızına dönüp , 3 gün burada kalmanız gerekecek.

Şimdi ise nikah kıymamız lazım , izninizle odama kadar gidip gelmem gerekiyor , lğtfen beni burada bekleyin diyip affan dedenin odasına geçtim.

Odaya girdiğimde , amra zülal ile tartışıyordu.

Zülal bu evlilik kararının doğru olmadığını savunsada , amra ise bu karar tartışılamayacak derece de doğru bi karar.

Zira bu kararı almayıp , o ifriti orada yaksaydık , büyük bir savaşın içine girip , hazırlıksız yakalanacaktık.

Gireceğimiz bu ilk savaşı kaybedemeyiz diyordu.

Ben ise aralarına girip , şimdi tartışmanın sırası değil.

Amraya dönüp , bana 3 tane dostumuzu çağır , biri imam olup nikah kıyacak , diğerleri şahitlik edecek , zülal sen bu odadan çıkmayacaksın dedim.

Zülal bana , ama efendim lütfen yapmayın desede , bu konu kapandı zülal.

Burada kalacaksınl ve dışarıya çıkmanı istemiyorum dedim.

Amra ona verdiğim görevi yerine getirmek için odadan ayrıldı , ben ise anne ve kızın yanına dönüp , imam  arkadaşım var , onu aradım , birazdan gelip nikah kıyacak , korkmayın , herşey 3 gün sonra bitecek ve kızınız sağlığına kavuşacaktır , unutmayın , bu nikahın hükmü 3 gün sonra bitecek , hüküm bitip nikah bozulduktan sonra allah katında hiç nikah kıyılmamış gibi sayılacak kızının. Allaha güvenin , onun hükmetinden şüphe etmeyin dedim.

Aradan 15 dakika geçmişti ki kapı çaldı.

Kapıyı açmaya gittim , içeri 3 kişi girdi.

Biri imam , diğer ikisi yaşlı adam kılığında 3 allah dostu içeri girdi.

Allahın izni ile nikah kıyıldı. Ben ayağa kalkıp , bu ev sizin eviniz , bu evde benim yanımda kaldığınız sürece size kimse dokunamayacak , hiç bir kötü varlık yanınıza bile yaklaşamayacak diyip onlara kalacakları odayı gösterdim.

Onlar odasına girince , zülalı yanıma çağırdım.

Zülal , neden böyle bir tepki verdin dediğimde , zülal bana bakıp , efendim , bu iş tehlikeli , zira boşanmak için karşı tarafında rızası olması gerekir , tek taraflı boşarsanız bu size yakışmaz , karşı taraf rıza göstermezse , o rıza gösterene kadar nikahınızda kalabilir dedi üzgün bir ses tonu ile.

Ben ise , merak etme , eğer dediğin gibi olursa bu allahın takdiridir , ama endişelenme , böyle bir şey olmayacak dedim 

Zülal ise inşallah diyip müsaade isteyip gitti.

Bende dinlenmek için odama girdim.

Saatte geç olmuştu.

Yorgunluktan uyuyup kalmışım.

Gece uykumdan cam tıklama sesi ile uyandım.

Usul usul yatağımdan kalkıp cama doğru yanaşıp perdeyi sıyırdığımda , kıza musallat olan ifritle göz göze geldim.

Hiç konuşmadı , korkunç bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.

Evin içine giremediği için , evin dışında kıza saldırmak için fırsat kolluyordu adeta.

Ne kadar dua etsemde gitmedi , gerçektende çok güçlüydü bu ifrit.

Perdeyi kapatıp yatağıma geçip uyumaya devam ettim.

Sabah olup uyandığımda amra odamda , ayakta durup uyanmamı bekliyordu.

Efendim , namazı kıldıktan sonra evin çevresinde ki korumayı daha da büyütmemiz gerekiyor , ifritler , ordularını en geç yarına kadar evin etrafına yığıcaktır.

Böyle bir durumda bizi eve hapsedebilirler dedi.

Amraya bakıp gülümseyerek , hadi gel namazımızı kılalım dedim.

Namazı kıldıktan sonra amraya bakıp , zülal nerde dediğimde , o şuan berzahta , bizim için gerekli askerleri toplayıp , onlara yapması gerekenleri anlatıyor dedi.

Ben odadan çıktım , salona girdiğimde , kız ve annesi de uyanmıştı, kahvaltı hazırlamak istediklerini ama izinsiz birşey yapmak istemedikleri için benden izin almak istediklerini söylediler , bende onlara bakıp , ev sizin eviniz , hiç birşey için izin almanıza gerek yok , lütfen rahat olun , zaten benim dışarda işlerim var , hatta bu 3 gün boyunca eve gelmeyedebilirim , siz burayı kendi evinizmiş gibi kullanın dedim.

Affan dedenin odasına giremeyecekleri için içim rahattı.

O odaya girme fikri bile akıllarına gelemezdi , zira orası korunaklıydı.

Bu yüzden içim rahat şekilde evden çıktım.

Tepede ki ormanlık alana gidip , çam ağacının gölgesine oturdum.

Derin derin düşüncelere dalıp gitti.

Ya zülalın dediği doğruysa , ya nikahı bozmaya rıza göstermezse diye içime kuşku düştü.

Sonra amra belirdi yanımda , efendim bir emriniz var mı dedi.

.evet var , ifrit cin kabilesinin reisine davet yapacağız , onunla konuşup bu işi savaş vermeden halletmeye çalışağız.

Efendim , ama bu kafirleri konuşarak ikna edemeyiz , onlar savaş isteyecektir , eğer bu savaşı kazanırsak , girdiğimiz ilk savaşı kazandığımız için , berzahta mertebemiz yükselecektir dedi.

Tamam , ama şimdi ifritlerin reisini çağıralım , son defa konuşalım dedim.

Amra , peki siz bilirsiniz efendim dedi.

Tam dualar okuyup , davet işlemini gerçekleştirecektim ki , yer gök yarıldı , deprem oldu sanki.

Ortalığı saran toz bulutu dağıldıktan sonra , ifrit cin kabile reisi belirdi karşımda.

Ben onu henüz davet etmemiştim ama o kendiliğinden gelmişti.

Amra ile göz göze geldik.

İfritlerin reisi bize bakıp , ne oldu , çok şaşırdınız , yoksa beni beklemiyormuydunuz dedi.

Ben ise onun gözlerine bakıp , seni öldürmek için can atıyorum kafir , söyle neden geldin dedim.

Ben buraya seni mağlup ettiğimi ilan etmek için geldim , çünkü bende sana ait olan bişey var dedi ve kayboldu.

Tekrar amra ile gözgöze geldik.

Çabuk git araştır , bu ifrit bizi neyle tehdit ediyor git bi bak dedim.

Amra ışık hızı ile kayboldu ortadan.