35.bölüm

1.5K 79 1
                                    

Mürre ise , zülali buraya getirmesi için , yanında duran askerlerine emir verdi.

Çok geçmeden de zülal yanımıza geldi.

Ne kadar da özlemişim ,.

Zülali görür görmez sarıldım ona , korkma dedim. Allah bizimle , sakın endişelenme , üstesinden geleceğiz dedim.

Zülal ise bana bakıp , korkmuyorum , bu yolda ölsende , hakkım sana helaldir , beni merak etme , ben burada iyiyim dedi ağlayarak.

Biraz daha zülalle konuştuktan sonra , mürre bana bakıp , seyyid ali , şimdi dönme vakti , git ve hiç bişeyden korkma , biz her zaman senin yanındayız dedi.

Bunu derdemezde , zülalle vedalaşıp , amra ile döndük berzahtan.

Eve geldiğimiz affan dedenin odasındaydık , amra bana bakıp , ben birazdan geliyorum diyip çıktı evden.

Ben ise affan dedenin odasında ki masaya oturup , düşünmeye başladım.

Bu petrusla nasıl baş edecektim.

Sonuçta bir insandı , kafir biri bile olsa , o bir insandı ve ben bu adamı öldüremezdim , kafir bile olsa , yüce allah , bir insanı öldüren , tüm insanlığı öldürür buyurmuştur.

Yüce allahın verdiği canı ben alamazdım.

Tüm bunları düşünürken kapım çaldı.

Hayırdır inşallah diyerek kapıyı açmaya gittim.

Kapıyı açtım ve karşımda petrus ile karşılaştım.

Çok şaşırdım. Senin burada ne işin var diye sesimi yükselttim.

O ise bana bakarak , seninle konuşmaya geldim , içeri davet etmiyecek misin dedim.

Sonuçta kapıma gelmişsin , burada canımı da alsan , kapıma geleni geri çevirmem , buyur geç diyerek onu eve aldım.

Birlikte salona geçtik.

Ne güzel bir evin varmış diyerek , evi incelemeye başladı.

Daha sonra koltuğun birine oturup , ayak ayak üstüne attı.

Bende tam karşına oturup , evet , seni dinliyorum , anlat , seni buraya kim yolladı , kim emir verdi de kapıma geldin dedim.

O ise , ben kimse den emir almam diyerek sinirli bir cevap verdi.

Daha sonra da konuşmaya başladı.

Ben buraya seni uyarmaya geldim.

Duydum ki mürre ile yakından görüşme yapmışsın.

Mürre tüm ordusunu senin emrine vermiş , bize karşı büyük bir savaş başlatmaya hazırlanıyormuşsunuz dedi.

Ben ise , şu an bir savaş hazırlığımız yok , ilk hamle asla bizden olmayacak , ama belli ki böyle bir duyum almışsın , ve de çok korkmuşsun , korkun seni buralara kadar getirmiş , ama korkma , seni öldürmeye niyetim yok , çünkü sen buna bile değmezsin dedim.

O ise , beni öldürmeme gibi bir düşüncen olmaması beni mutlu etti.

Çünkü böyle birşey senin için sadece bir hayal olur dedi gülerek.

Daha sonra da , bana bakıp , sana bir anlaşma sunacağım.

Bu sunacağım anlaşmanın sonucuna göre adım atacağım dedi.

Ben ise , ben seninle anlaşma yapmak kafir.

Şeytanlarla masaya oturup ta , onlara boyun eğmem , bak  , evime kadar gelmişsin , başbaşayı, iki insan olarak burada benimle çatışıp beni öldürebilirsin , ama belli ki buna cesaretin yok , evin dışında kaç tane koruyucu kafirin var kim bilir , sen buraya tek başına gelecek kadar aptal olamazsın , şimdi bu evi terkek , savaşı ne zaman istersen o zaman başlat , şunun bilki asla geri adım atmayacağız diyerek petrusu evden kovdum.

Petrus ise kapıdan çıkarken , bir daha ki gelişim bu kadar yumuşak olmayacak diyerek evden çıktı gitti.

Kapıyı kapayıp eve girdim ve koltuğa oturup olacakları düşünmeye başladığım anda amra geldi.

Efendim , herşey hazır , tüm ordumuz emrimizde , sizden bir işaret bekliyoruz dedi.

Ben ise amra ya bakarak , az önce ermeni petrus buradaydı dedim.

Amra ise , haberim var efendim ,zaten bu yüzden yanınızdan ayrılıp tüm ordumuzu bilgilendirmek için yanlarına gittim.

Sizi telaşlandırmak istemediğim için , petrusun geleceğini size söylemedim , zaten sadece konuşmaya ve tehdit savurmaya gelmişti , ancak her an tüm kafir ordusunu evin etrafına yerleştirebilir , bunun için önlem almalıyız dedi.

Ben ise , şimdilik bunun için emir vermiyorum , ilk hamle onlardan olmalı , bu hamle gerçekleşir gerçekleşmez , tüm ordumuzu harekete geçir , emrim bu yöndedir dedim.

Amra ise peki efendim diyip tekrar kayboldu.

Gece saat bayağı ilerlemişti artık , odama geçip dinlenmeye ve uyumaya karar verdim.

Üzerimi değiştirmeden yatağıma geçip uzandım.

Çok geçmeden de uykuya daldım.

Rüyamda , büyük bir yangının içinde , kurtulmak için çırpınırken gördüm kendimi.

Kapkara duman sarmıştı etrafı , boğulmak üzereydim.

Uykumdan uyandım ama kendime gelemiyor , gözümü dahi açamıyordum.

Odamın içini adeta kapkara sis bulutu kaplamış göz gözü görmüyordu.

Rüyamda gördüğüm olay sanki benim uyanmam için bir işaretmiş.

Soluduğum dumanlar yüzünden , öksürürken ciğerim parçalanıyordu sanki.

Kendimi yatağımdan yere attım , sürünerek odanın kapısına doğru ilerlerken , sanki bir el beni tutup ayağa kaldırıp dışarıya çıkmama yardım etti.

Evin dışına çıktığımda ,evin yandığını o an farkettim. Ama beni kim dışarı çıkardı inanın hiç görmedim.

Zaten o an olduğum yere düşüp bayılmışım.

Gözümü hastanede açtım , yangın dumanını soluduğum için zehirlenmişim.

Yanımda köy halkından cezmi abi vardı.

Ne oldu bana dedim.

Cezmi abi ise olanları tek tek anlattı.

Senin evinin olduğu yerde alevler yükseliyordu , önce orman yanıyor zannedip bütün köy halkı ile yangına müdahale etmek için koşmaya başladık , itfaiyeye haber verdik.

Ancak yangına doğru yaklaştığımızda , alevlerin ormandan değil de ,senin evden yükseldiğini gördük.

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin