34.bölüm

1.5K 78 2
                                    

Affan dedenin odasına girip , amraya bakarak , padişah mürre görüşme talebimi kabul ettimi dedim.

Amra ise , efendim , padişah mürreye talebinizi ilettim. Ancak , padişahımız bir müddet bu görüşme talebinizi gerçekleştiremeyeceğini söyledi dedi.

Peki ama neden dediğim de ,amra bana.

Padişahımız bu önemli savaşta sizin neler yapabileceğinizi görmek istiyor , size yardımını esirgemeyecektir elbet ama bir müddet sizin sabrınızı test etmek istiyor dedi.

Ben ise amraya bakarak, allah sabredenlerle beraberdir , allahın izni ile bu savaştan alnımız ak bir şekilde çıkacağız dedikten sonra , zülal nasıl, iyi mi , güvendemi diye sordum.

Amra ise , efendim, zülal iyi , merak etmeyin dedim.

Ben ise , bu kafirlerin sağı solu belli olmaz, siz yine de tedbiri elden bırakmayın, ermeni soysuzu petrus canımı yakmak için her yolu deneyecektir dedim.

Amra ise , siz zülalı merak etmeyin , o iyi olacaktır , siz kendinizie dikkat edin , sizin ölümünüz , biz müslüman dostlarınız için çok acı olur dedi.

Ben ise , yüce allah kaderimize ne yazmışsa o olacaktır dedim.

Daha sonra amra , efendim , müsaadeniz varsa , evinizin etrafına 10 tane güçlü dostumuzu sizi ve affan dedeti koruması içim görevlendireceğim , uygunmudur dedi.

Ben ise , kendi canım için değil ama affan dedenin kabrine zarar gelmemesi adına uygundur dedim.

Bunu derdemez amra kayboldu.

Artık gece olmuştu ama gözüme gram uyku girmiyordu.

Her an herşey olabilir düşüncesiyle tetikte bekliyordum.

Nitekimde öyle.

Rahatsız edilmeye başladım..

Evin içine  adeta taş yağıyordu.

Koca koca taşlar , kırılan pencereden içeri giriyordu.

Hemen koşarak bahçeye fırladım.

Eyvallahın ordusu , saldırın ve hepsinş öldürün diye komut verdim.

Bunu derdemez bahçede gizlenen ordularım ortaya çıkarak savaşmaya başladılar.

Kafir ordusu kat be kat daha kalabalık olsada , benim dostlarım galip gelmeyi başardı.

Ama ne yazık ki bu saldırıda 3 tane allah dostumuzu kaybettik.

Bu zamana kadar girdiğim savaşta hiç kayıp vermemişken , ilk kaybımızı da , lanetli ermeni hüddamının kafir ordusuna karşı vermiştik.

Amra yanıma geldi , efendim , padişah mürre sizi davet etti , hazırlık yapın , birazdan birlikte berzaha geçeceğiz dedi.

Bu haberi alır almaz berzah yolculuğu için hazırlık yapmaya başladım.

Hazır olduktan sonra , affan dedenin odasına geçip , orada beni bekleyen amra ile berzaha geçtik.

Geçer geçmez padişah mürrenin yanında buldum kendimi.

Selamlaştıktan sonra , mürre direk olarak konuya girdi.

Bugün ki mücadelenden dolayı seni tebrik ederim.

Allah yolunda 3 kaybımız oldu, yine de bu zafer bizim ve senin adına çok önemliydi dedi.

Ben ise mürreye bakıp , bu kendini hüddam zanneden kafir ermeni büyücüsünü tanıyormusunuz dedim.

Mürre ise bana cevaben , evet , onu çok iyi tanırım.

Bir zamanlar o da senin gibi allah yolunda yürüyen bir insanoğluydu.

Evet , belki gayrimüslim biri ama , o zamanlar islamiyeti tercih etmiş ve kendini allah yoluna adamıştı.

Daha sonra şeytanın sap kolu mihrezin çocukları ile tanıştı , onlar bunu bi şekilde kandırıp kendi taraflarına çekmeyi başardı , ona saltanat vaadettiler , altın ve mücevherler verdiler , oda daha fazla dayanamayıp , islamiyeti terketti ve ilmini mihrez ve çocuklarının emri doğrultusunda kullanmaya başladı.

Bize de düşman oldu.

Senin onunla baş edebileceğinden hiç şüphem yok , ama bu insanoğlu çok tehlikeli , hatta ve hatta mihrez bile bu işe bulaşabilir , bizi ve seni düşürmek için çok acımasız olacaklardır , biz yolda sonuna kadar senin yanındayız dedi.

Ben ise , siz merak etmeyin , kanımın son damlasına kadar savaşacağım , bundan emin olun dedikten sonra , zülali sordum.

Müsaade ederseniz Onunla görüşmek istiyorum dedim 

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin