49.bölüm

1.4K 74 51
                                    

Hemen yeni hizmetkarım maliği yanıma çağırdım.

Malik ışık hızı ile yanımda belirdi.

Bu bedene girip , bedenin içindeki cini yakalayabilirmisin dedim.

Malik ise , evet efendim dedi.

Ardından bedenin içinde ki cine , eğer bu bedeni terketmezsen , yardımcın seni bu bedenin içinde öldürecek dedim.

Ancak kabul etmedi.

Peki , günah benden gitti diyip , maliğe emir verdim , gir ve yakala onu.

Daha bunu derdemez malik dişi cini yakalamıştı bile.

Açıkçası bu kadar kolay ve aniden yakalayacağını ummuyordum.

Aferin malik dedim içimden.

Ardından ise , maliğe seslenip , dişi cini , adamın göbeğine getir dedim.

Malik dediğimi yaptı.

Elime kibrit alıp , çaktım.

Ey kafir cinnia , müslüman olup bu bedeni terkedecekmisin dedim.

Hayır dedi.

Ben , yanan kibriti göbeğine batırdım.

Çığlık attı.

Tekrar sordum.

Müslüman olup bu bedeni terkedecek misin dedim.

Tekrar hayır dedi.

Aynı işlemi 3 defa yaptı ancak kabul etmedi.

Ardından maliğe emir verdim.

Onu öldür .

Bunu xerdemez malik onu saniyesinde öldürdü.

Bu malik gözüme girmişti.

Tam istediğim gibi r yardımcıydı.

Gaddar ve acımasız.

Ardından bedenden çıkmasıniçin maliğe emir verdim.

Malik bedenden çıkınca , adam rahatlamış ve kendine gelmişti.

Ona gereken duaları okuyup , muska verdim.

Ardından da tim kötü alışkanlıklarını terketmesi uzun uzun nasihat ettim.

Ardından da evden çıkıp gittiler.

Bugün gerçekten çok yorucu bir gündü.

Vakalar üst üste gelmişti.

Bedenim halsiz düşmüştü artık.

Yatağıma geçip dinlenmeye çekildim.

Çok geçmeden de uykuya daldım.

Rüyam da yine acayip acayip seyler görüyordum.

Yine çölün ortasında , yapayalnızdım.

Etrafıma aniden , yüzlerce ifrit yaklasıp , beni dövmeye basladılar.

Ardından ise çok yüksek bir ses duydum , sen benim oğlumu öldürdün.

Bunun bedelini sana ödeteceğimi söylemiştim dediği an uyandım.

Soguk soğuk terlemiştim.

Su içmek için mutfağa gittiğimde gerçekten şok oldum.

Kıpkırmızı gözlerle ve ürkütücü görüntüsü ile bir varlık , karşımda duruyordu.

Atamız olan Şeytanın laneti üzerine olsun adem oğlu.

Beni tanıdın mı dedi.

Ben ise , allahın laneti üzerine olsun kafir.

Senin gibi birini tanımıyorum dedim.

O halde kendimi sana tanıtayım.

Ben mihrez el ahmerin oğluyum.

Buraya intikam için geldim. 

Sen benim abimi öldürdün.

Sana söylemiştik , intikamımızı alacağız demiştik.

Vakit ,  intikam vaktidir , yaptığın herşeyin bedelini ödeyeceksin dedi.

Ben bu kelimeleri duyunca delirdim , kan beynime sıçradı.

Hemen onun boğazına sarılıp , siz benim eşimi , zülalimi , yardımcım olan amrayı öldürdünüz .

Yerle gök birleşse , benim elimden kurtulamayacaksınız .

Sizi kendi kanınızda boğacağım diyip , ona dua etmeye ve vurmaya çalışsam da , etkilenmiyordu.

Çok güçlüydü ve pis pis gülüyordu.

Sende akıl olsa zaten başka alemdeki biriyle evlenmezsin.

Neydi adı , zülalmiydi.

Ne kadar aptal bir cindi.

Ademoğlu için kendi canını feda etti.

Sanki cinler aleminde evlenecek bir cin bulamamış gibi gelmiş senle evlenmiş.

Peki ya amraya ne demeli , şahsen ben , hiç bir ademoğlunun kölesi olmam , aptal herif  dedi.

Ben bunları duyunca , yerin ve göğün yaratıcı olan yüce allaha and olsun ki , seni öldürüp , leşini berzah alemin ibreti alem için sergilemezsem , benim adım seyyid ali değil.

Son nefesimi vermem gerecek olsa bile , önce seni , sonra da bütün kabile üyelerini kılıncımdan geçireceğim.

Yüce allaha and olsun.

Mihrezin oğlu ise , pispis gülerek , yakında tekra görüşeceğiz dedi ve süzüle süzüle çıktı gitti.




HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin