Malik yaralı şeklide yerde yatıyordu , diğer varlık ise kızı kucaklamış onu öldüreceğim diye tehditler savuruyordu.
O sıra da mennan geldi ve anş bir hızla bu varlığın içine girip onu orada öldürdü.
Ben hemen kızı alıp , yatağa yatırdım.
Kız baygın bir haldeydi.
Mennana dönüp , maliği buradan al götür dedim.
Mennan kafa sallayıp , maliği alıp gitti.
Ardından küçük kıza koruma çemberi yaptım ve güvende olmasını sağladıktan annesinin yanına gittiğim an , annnesi evde yoktu.
Dış kapının açık olduğunu farkettim.
Koşarak dışarı çıkıp evin etrafını aramaya başladım.
Kadın , bahçenin en dip köşesine pusmuş. , Deli deli hareketler yapıyordu.
Ardından da arkamda yüksek bir sesle adımın seslenmesini duydum.
Ademoğlu , bu işe karışma , canını düşün , seni de öldürürüm dedi.
Ben hemen arkama döndüğüm de , karşımda 1 metre boyların da kırmızımsı giyinmiş bir varlık vardı.
Varlığa bakıp , sen değil benim canımı , saçlarımdan bir tel bile alamazsın diyip hemen affan dedemin mezarının bulunduğu barakaya koşup , oradan bakır küreği aldım.
Varlığın yanına gidip , bakır kürekle , yerden aldığım toprağı , dualar eşliğinde bu varlığın üzerine atmaya başladım.
Varlığa değen her toprak tanesi , ateş olup yakıyordu bu varlığı.
Ardından sayıları git gide çoğalmaya başladı.
Hepsi bir arada üzerime yürümeye başladığı anda , ben çaresiz bir şekilde kadının yanına gidip , ona zarar gelmemesi için ona sarılmaya başladım.
Dua etmeyi hiç bırakmadım.
Tam da o sıra da , mennan , sanki bir fırtına gibi geldi ve üzerimize gelen bu varlıkları savurup , her birini bir tarafa attı.
Ardından da , müslüman dostlarımız belirdi ve kıyasıya bir savaş başladı.
Hepsinin kafalarını koparıyordu bizim dostlarımız.
Bende savaşa dahil oldum.
Ancak çok geçmeden bu varlıkların reisleri belirdi.
Yanında da onlarca , dev gibi cinler vardı.
Benim yanıma yaklaştı.
Reisin varlıkları , bizim ordumuza galip gelmeye başladı.
Kayıp vermeye başladık.
Mennana bakıp , geri çekilmelerini emrettim.
Daha fazla kayıp vermeyi göze alamazdım.
Ardından reisleri yanıma yaklaştı.
Tek parmağı ile beni havaya kaldırıp yere fırlatacağı sırada , bir ses duydum.
Bırak onu , eğer onu bırakmazsan , dünya aleminde ve berzah aleminde bir tek soyun kalmaz.
Soyunu kuruturum dedi.
Varlık arkasını döndüğünde , padişah mürre ile gözgöze geldi ve koku ile beni yere bıraktı.
Reisleri , padişah mürreye yalvarmaya başladı.
Sen bu işe karışma dedi mürreye.
Mürre ise , hata bende ki , seni , daha o zaman öldürecektim.
Yine böyle af dilemiş ve söz vermiştin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku
FantasyBu kitap , paranormal alanda yazılan kitapların en iyileri arasında yer almaya adaydır. LÜTFEN OYLARINIZI EKSİK ETMEYİN. Hikayenin tüm hakları , YOUTUBE : SİMSİYAH KORKU HIKAYELERİ KANALINA AİTTİR VE TÜM BÖLÜMLER YOUTUBE KANALINDA SESLENDİRİLMİŞTİR...