O doğru yürüyüp , ona doya doya sarılmak istedim ama sanki bir kuvvet beni olduğum yere çivilemiş , hareket edemiyordum.
Bu beynimin bana oynadığı bir oyun mu diye düşünürken zülal konuştu benime.
Biz ne için mücadele ediyoruz .
Amra neden öldü ..
Ben neden öldüm.
Sen burada hayata küsüp , mücadelenden vazgeçmen için mi can verdik biz , sen bu musun , bu kadar mı bencil , kendinden acizsin.
Konuş benimle seyyid ali , sen kimsin, benim aşık olduğum ademoğlu sen olamazsın dedi.
Ben o an , ona karşı söyleyecek kelime bulamadım.
Dizlerimin üzerine çöküp , seni çok özledim zülal diyebildim sadece.
Zülal ise, eğer şimdi ayağa kalkıp toparlanmazsan…. ….dediği anda ayağa kalkıp dimdik ayakta durdum.
Sana söz veriyorum.
Çıktığım bu yoldan asla dönmeyeceğim , allah yolundan ayrılmayacağım dedim.
Zülal , bu lafımdan sonra ani bir şekilde oratadan kaybolduğu an , gözlerimi yatağımda açtım.
Bu nasıl olabilir , rüya içinde rüya görmüştüm sanki.
Sabah ezanı okunma vaktiydi.
Kararlı bir şekilde yatağımdan kalkıp abdest alıp önce şükür namazı kıldım.
Ardından da sabah ezanı ile birlikte sabah namazımı eda edip affa dedenin mezarına gittim.
Orada da dua mı ettikten sonra , mennana seslendim.
Mennan sağ tarafımda belirdi.
Selam verdikten sonra , bu gece berzaha geleceğim. Padişah mürre ye bunun haberini ver dedim.
Mennan gitiikten sonra , oradan ayrılıp eve geçtim kuran okumaya ve allaha yalvarıp tövbe etmeye başladım.
Akşama kadar sürdü bu.
Artık vakit , berzaha gitme vaktiydi.
Gece saat 12 olmuştu.
Abdest aldım. Üzerime ihramlığımı giydim ve köy mezarlığına doğru yürüdüm.
Mezarlığa varmıştım.
Hatırlayanlar bilir , ben ilk defa bu mezarlıkta berzaha gitmiştim.
Daha önceden kazdığımız boş bir mezar vardı burda , burayı bakır kürekle kazmıştım ve buradalk defa berzaha gitmiştim.
Mennanı çağırdım.
Ben mezara girince , beni gömmesini emrettim.
Mezara girdim ve mennan beni sadece burnumun delikleri açık kalacak şekilde tüm vücudumu toprağa gömdü.
Dua ede ede uyumaya çalıştım.
Bu benim , tek başıma 2.defa berzaha gidişimdi.
İlk gidişim biraz zor ve olaylı olmuştu.
Bu seferde zor olacağını düşünüyordum ama hiç te sandığım gibi olmadı.
Gözümü açtığımda simsiyah bir boşlukta süzülüyordum.
Ardından bembeyaz bir ışık hüzmesinin içnden girip , sonunda berzaha kavuşmuştum.
Yemyeşil bir ortamda yürüyordum.
Etrafta ki müslüman cinler yüzüme dahi bakmıyordu.
Oysa ki ben buraya ne zaman gelsem , hepsi etrafıma toplanır ve beni selamlarlardı.
Ama onlar da haklı , ben davamdan vazgeçmiş , onların güvenini sarsmıştım.
Başım öne eğik bir şekilde yürüdüm.
Çok geçmeden de padişah mürrenin bulunduğu yere gelmiştim.
Kendisi tüm heybeti ile tahtındaydı.
Beni görünce , gel ademoğlu , ne iyi ettin de geldin dedi.
Eğer sana zülali göstermeseydim , buraya gelmek aklına bile gelmeyecekti dedi.
Ben ise o sadece bir rüyaydı , ya da bi saniye , o gerçekten de zülalmiydi yoksa dedim.
Mürre ise gerçekti evet , ama o gördüğün zülal değildi.
Zülal değil miydi , kim peki diye sordum.
O gördüğün senin hizmetime sunduğum yardımcın mennandı dedi.
O anda da mennan yanımda belirdi.
Çok üzgünüm efendim , bunu yapmak zorundaydım dedi.
Mürre ise , o na ben emir verdim.
Onun bu işte bir suçu yok.
Uzun zamandır yaşayan bir ölüsün.
Toparlan artık.
Kim olduğunun farkına var.
Kısa sürede çok iyi şeyler yaptın , büyük zaferler elde ettin. Berzah ta herkes sana saygı duydu.
Kafir ordularını heybetin ve gücünle titrettin.
Pes etmek te nedemek .
Berzahta artık hiç bir müslüman varlığın sana güveni kalmadı.
Ya bungüveni tekrar tazeler , kendine çeki düzen verirsin , ya da senin omzuna taktığım tüm apoletleri söker atarım , tüm gücünü ve yetkini alırım elinden diyerek ayağa kalktı.
Şimdi yeryüzüne geri dön , tekrar insanlara yardım etmeye başla ve kafirlerle mücadelene devam et.
İki günün var , sana verdiğim süre içerisinde berzahta ki rütbenin namını layıkıyla yerine getir.
Şimdi git buradan dedi ve yüzüme tim gücü ile üfledi.
Ağzından çıkan nefes ile ben havada süzülürken , gözümü berzaha gitmek için girdiğim mezarın içinde açtım.
Apar topar çıktım mezardan ve koşarak eve gittim.
Önce duşa girip üzerimde ki toz ve topraktan arınıp , affan dedenin odasına girip iki rekat namaz kıldım.
Ardından ise mennana seslendim.
Mennan geldi.
Buyurun efendim dedi , mahçup bir şekilde.
Ben ise mennana, kaldır başını mennan , sen doğru olanı yaptın , zira ben kendimi kaybetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku
FantasyBu kitap , paranormal alanda yazılan kitapların en iyileri arasında yer almaya adaydır. LÜTFEN OYLARINIZI EKSİK ETMEYİN. Hikayenin tüm hakları , YOUTUBE : SİMSİYAH KORKU HIKAYELERİ KANALINA AİTTİR VE TÜM BÖLÜMLER YOUTUBE KANALINDA SESLENDİRİLMİŞTİR...