41.bölüm

1.5K 84 12
                                    

Şimdi başımızı öne eğme zamanı değil , vakit intikam vakti.

Yer yüzünde ne kadar kafir varsa , hepsini yok edeceğiz , tüm ordumuza haber sal , hepsi hazır kıta beklesinler.

Artık eskisinden daha da zalim , daha da acımasız olacaz.

Yer yüzünde , ifrit , marid , zuzula , ammar , hangi kabile , hangi lider varsa , hepsinin kökünü kurutuncaya kadar , son nefesimize kadar savaş halinde olacağız.

Bu bir apaçık savaş ilanıdır. Söyle benimlemisin dedim.

Mennan ise , gururlu bir ses tonuyla , allah izini ile seninleyim efendim dedi.

Ardından da , nereden başlayacağımızı sanırım biliyorum dedi.

Ben meraklı gözlerle bakıp , ne biliyosan söyle dedim.

Mennan anlatmaya başladı.

Sen kendini evine kapattığın dönemler de ara ara 3 kere bi adam geldi.

Kapını çaldı ama sen duyduğun halde kalkıpta açmadın.

Oysa ki şu an çok zor durumdalar dedi.

Detay mennan , sıkıntıları nedir dedim.

Tam olarak bişe bilmiyorum ama , bu kişinin yaşadığı köy de ağır bir musallat var.

köy Adeta kafir yuvasına dönmüş 

Genelde sabah erken saatlerin de ve gece saatlerinde insanlara görünüp korkutuyorlar.

Eğer engel olup , çözüme kavuşturmazsak , köyde yakın zamanda köyde yaşayanların çoğunya ölecek ya da aklını kaybedecek dedi.

Ben ise , buraya gelen adamın zihnine hükmedip , buraya gelmesini sağlar mısın dedim.

Bu benim için çok basit dedi.

Tamam o zaman , gelsin bakalım konuşalım.

Gün ola , hayrola …

Mennan gitti.

Artık bende dinlenmeli ve sabahı beklemeliydim.

Odama dinlenmeye çekildim.

Rüyamda bomboş bir arazideydim.

Adeta çölün ortasında kalmış gibi

Bir anda , etrafımı yüzlerce ifrit sardı ve bana saldırıp , beni tehdit etmeye başladılar.

Senin kim olduğunu biliyoruz , bize sakın bulaşma , eğer bize bulaşırsan senin canını alır , ölünü de kimse bulamaz dedi.

O an uyandım , sabah ezanı okunuyordu.

Bu rüyayda neydi şimdi.

Allah hayra çıkarsın inşallah diyip yatağımdan kalktım.

Abdest , namaz , kahvaltı , kuran okuma derken vakit öğlen olmuştu.

Kapım çaldı.

Kapıyı açtığımda , karşımda 40 yaşlarda bir adam vardı.

Eli yüzü tertemiz ve kıyafeti oldukça düzgün ve tertemizdi.

Seyyid ali bey sizmisiniz dedi.

Evet benim , buyrun kapıda beklemeyin , içerde konuşalım diyip , adamı içeri aldı.

Salonuma geçip oturduk.

Buyrun sizi dinliyorum.

Seyyid ali bey.

Benim adım sadık

Ben buraya şanlı urfadan geliyorum.

Oranın bir köyünde imamlık görevimi yerine getiriyorum.

Daha önce 3 defa geldim , ama sanırım ev de değildiniz.

Bizim büyük bir problemimiz var.

Sanırım köyümüzde , farklı boyutlarda yaşayan varlıklar var dedi.

Öncelikle çok memnun oldum sadık bey , tam olarak nedir durum , farklı boyutlarda ki varlıklardan bahsediyorsunuz , gördünğz mü , ya da bir olaya mı şahit oldunuz dedim.

 İmam sadık ise , evet efendim.

Şimdi durumu size en baştan anlatayım.

Herşey , köy meydanında oynayan küçük çocukların kaybolmasıyla başladı herşey.

Hemen hemen hergün bir çocuk kayboluyordu.

Akşamınada aramamız sonucunda buluyorduk çocukları.

Ama hep farklı yerlerde buluyorduk.

Kimini dere kenarında , kimini orman tarafında , kimini mezarlıkta vesaire.

Çocuklara sorduğumuzda ,bizi annemiz ya da babamız buraya getirdi , sonra da burada beklememizi söyleyip gittiler diyordu.

Önceleri kendi aralarında oynadıkları bir oyun zannettik , ama artık büyük adamlar da bı takım sıkıntılar yasamaya başladı.

Örneğin , hava karardığında , tarlasından evine dönen insanlar , ya çocuklarınj , ya da eşlerini köyün dışına koşup giderken görmeye başladı.

Bir kaç kişide karısının , çocuklarını öldürdüğünü görmüş.

Ben bir imamın seyyid ali bey , insanları bilgilendiririm , okumaları gereken duaları onlara öğretebilirim , öğrettimde zaten ama benim bu varlıkları yok edecek gücüm ne yazık ki yok.

Bir çok defa hocalar ve alimler getirdik ama işin içinden çıkamayjp çekip gittiler.

En son imam bir arkadaşıma durumu anlattım.

Bu arkadaşım sizin adınızı verdi. Yasadığınız şehri ve Köyünüzün adını ondan aldım.

Numaranızı bilmediği için size ulaşamadık, en son kalkıp buraya geldik.

Sxora sora buldum evinizi.

Ben bir imamım

O kadar sorumluluğumun içinde kalkıp sizin yanınıza geldiysem , durumun ciddiyetini varın siz düşünün.

Eğer bize yardım etmeyi kabul ederseniz çok mutlu olur , hayır duamızı alırsınız.

Ayrıca köyümüzde kalmanız gerekecekse , sizi misafir etmekten şeref duyarız dedi.

Ben tereddüt etmeden kabul ettim.

Rıza allahındır.

Allahın izni ile size yardım etmeyi kabul ediyorum.

Çantamı hazırlayıp çıkabiliriz isterseniz dediğim an.

İmam sadığın yüzünde ki tebessüm dünyalara bedeldi.

Kısa sürede hazırlanıp , imamın arabası ile şanlı urfaya doğru yola çıktık.

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin