HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku

BÜYÜK FİNAL

Salondaki koltuklara oturduktan sonra Salih bana bakıp ne yapmamız lazım hocam artık kurtarın bizi dedi ben ise salihe bakıp bak Salih göründüğü kadar kolay değil çoğu bitti azı kaldı anlaşmayı yaptık şimdi ise büyüyü bozmamız gerek dedim o sırada yanımda Mennan belirdi ve bana Bakarak efendim dasim cin kabilesi efendimiz mürre den korktuğu için büyük tekrar kuyuya getirmişler şimdi onu bozmamız lazım dedi ben o sırada ayağı kalkıp salihe baktım yürü giriyoruz feneri al ve benimle gel  diyip dışarı çıktım Salih de arkamdan geldi hemen kuyunun yanına gittik halat ağaçta bağlı duruyordu Salih bana bakıp hocam ne yapıyorsunuz bu saatte buraya girilir mi diye sordu ben salihe bakıp acele etmemiz lazım dedim ve o halatı tekrar belime sıkıca sardım ve salihe bakıp sıkıca tut diyip kuyunun üstüne çıktım ve salihten feneri istedim feneri aldıktan sonra yavaş yavaş aşağıya doğru inmeye başladım kuyunun dibinde ulaştığımda feneri yaktım ve büyüyü aramaya başladım oradaki taşın tam yanında büyük ve içi dolu bir çuval duruyordu çuvala ipi geçirdikten Sonra salihe beni yukarı çekmesi için bağırdım yukarıya çıkınca salihin gözleri açık kaldı bu kuyuya nasıl girmiş olabilir dedi ben ise şimdi anladınmi karşımızdakilerin gücünü dedim salihe bakıp bana bir çakmak ve büyük bir halı lazım dedim Salih bunları içeriden getirdikten sonra İlk başta halıyı yere serdim ardından da çuvalın içinde bulunanları halının üstüne tek tek koymaya başladım hayvan ölüleri bez bebekler in üstüne içine sokulmuş muskalar paslı demir zincirler ve en sonda bir insan kemiğinin üstüne dolanmış bir domuz bağırsağı vardı ben bunların hepsini birer birer halının üstüne dizdim o sırada yanımda Mâlik belirdi ben kna bakıp büyünün bütün enerjisini çekmesini söyledim Mâlik enerjiyi çektikten sonra beraber bazı duaları okumaya başladık okumalar bittikten sonra ben ilk başta bez bebeklerin içindeki musklari bazı dualar eşliğinde çakmakla yaktım ardından da salihten bir eldiven isteyip insan kemiğine sarılmış bağırsağı tekrar söktüm ve bunların hepsini tekrar çuvala koyduktan sonra  salihe dönüp bunları yarın beni eve bıraktıktan sonra denize at ama atmadan önce 11 Felak 11 Ayetel Kürsi 11 taneden nas oku dedim Salih bana bakıp hocam Allah sizden razı olsun diyip teşekkür etmeye başladı ben ise salihe bakıp ben sadece bir vesileyim Allah'ın izni olmasa bunların hiçbir ini yapamazdim dedim  o sırada içeriden büyük bir ses geldi Salih bana bakıp sonrada içeriye koşmaya başladı bende ardından içeriye girdim ve şok oldum salihin karısı kendini aşmış havada çırpınıyordu Salih hemen altına girip onu yukarı kaldırdı bende boyundaki ipi söktüm Salih karısına kendine gelmesi icin bir tokat attı salihin eşini koltuğa yatırdıktan sonra dışarıdan büyük bir gülme sesi geldi ben dışarıya çıkınca karşımda dasim liderini gördüm ve ona bakarak hani musallatı birakacaktin senin bu yaptığın kalleş liktir dedim o ise benim bu anlaşmaya uyacağımımı sandın toprak parçası üstelik şuanda arkasına sığındığın padişah bozuntusu da burada yok şimdi hepinizi buradan geberticem dedi o sırada Salih bana bakıp hocam kimle konuşuyorsunuz dedi ben ise içeri girmesi için ona işaret yaptım o sırada ben dasim liderine bakıp galiba sen bizjm hiç bir önlem almadığımızı düşündün dedim o sırada yer öyle bir sallandı ki ben yere düşmemek için kendimi zor zaptettim. Karşı dağın tepesinde iki tane kocaman varlık ve arkasında binlerce ordusuyla üzerimize doğru geliyordu bu gelenler padişah zahirûn ve padişah mürre ve orduları idi kısa sürede yanımıza ulaştılar

Mürre dasim liderine Bakarak böyle yapacağını biliyorduk dedi ben dasim liderinin korkudan dişlerinin zangirdadigini burdan anlayabiliyordum mürre ordusuna dönüp saldırın burada bir tane bile kâfir bırakmayın dedi o sırada iki ordu birbirine girdi mennan ve Mâlik bana zarar gelmemesi için beni koruyorlardı sayı olarak biz daha fazla olduğumuz için savaşta bir üstünlük kurmuştuk kâfirlerin sayısı git gide azalıyordu en son dasim lideri kaldı. Tam kaçacakken mürre onu tutup diz çöktürdü ve bana bakıp beni yanına çağırdı ben ise mürrenin yanına gittim mürre bana Bakarak bu pisliği dünyadan temizleme hakkı senindir diyerekten elimdeki kılıcı bana verdi ben ise dasim liderine bakıp seni uyarmıştık ama sen bizi dinlemedin bu yaptığın hatayı caninla ödeyeceksin diyip kılıcımı havaya kaldırdım ve ya Allah diyerek dasim liderinin kafasını kopardım mürre ise bana bakıp aferin ademoğlu dünyadan bir psiligi daha temizledin bundan böyle namını Berzah âlemine bir kez daha duyurmayı başardın şimdi git ve bu müjdeli haberi ademolguna anlat dedi Ve bir anda mürre dahil bütün ordu yok oldu ben heyecanla eve girdim ve salihin yanına gittim ve ona bakarak artık bitti kurtuldunuz Allah'ın izniyle dedim o sırada salihin karısı uyanıp bana baktı ve sizden Allah razı olsun hocam dedi ben ise cümlemizden diyip salihe baktım ve ben çok yoruldum izniniz olursa biraz istirahat edebilirmiyim dedim Salih ise tabii ki hocam ne demek dedi ben yattigim odaya geçip uyudum sabah uyandığımda salihin eşi kahvaltıyı hazırlıyordu ben elimi yüzümü yıkadıktan sonra salihe bakıp beni evime bırakabilirmisin diye sordum