HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku

80.bölüm

Babam ve dedem bana sarılıp beni tebrik ettiler.

Ardındanda yıllar sürecek bir eğitimin daha başlangıcı olmuştu bugün.

Önce yavaş yavaş bana hüddamlıkla alakalı bilgiler verip, beni bu kutsal görev için hazırlamaya başladı.

Gece gündüz demeden beni eğitiyor ve bana bilgiler veriyordu ancak halen beni yanında götürmüyordu.

Daha zamanı var diyip duruyordu.

Aylar , geçti. 

Ben dedemşn gizemini ve sırlarını halen çözemedim.

Babam ise bu işe karışmıyor , deden en iyisini bilir diyip duruyordu.

Bir gün babama sordum.

Baba , sen hüddam olmadığını söylüyorsun ama bazı zamanlar elinde ki çantayla bir yerlere gidip duruyorsun. Sana anlam veremiyor. Lütfen bana bu durumu açıkla dedim.

Babam bana hakvermiş olacak ki beni karşısına oturttu.

Bak oğlum , evet ben bir hüddam değilim.

Ama deden hüddam olduğu için bende ondan bazı ilimler öğrendim.

Ayrıca imam olduğum için bildiklerimi insanlara anlatmak ve onlara yardım etmekle hükümlüyüm. 

Ben sadece insanlara yardım ederim. Bir sıkıntıları varsa yanlarına gider dua eder , gerekli korumaları yaparım. Ama asla cinleri yakacak gücüm yok. Bu işler dedenin işleridir dedi.

Benim kafa yine karıştı ama yapacakta bişey yoktu.

Bir akşam vaktiydi.

Yatsı namazından sonra evimizin kapısı çaldı.

Gittim kapıyı açtım. Kapıda yabancı bir adam vardı.

Acaba hüseyin bey amcanın evi burasımı dedi. Evet , ne istemiştiniz dedim.

Kendisiyle görüşmek isteğini söyleyince bemen dedeme seslendim. Dedem kapıya geldi. Bana da içeri geçmemi söyledi.

Onlar kapıda ayak üzeri konuştular ve ardından dedem içeri girip odasına girdi.

Üzerini değişti ve her zaman ki o kendine özel çantasını aldı ve bana bakarak haydi , bu gece benimlesin dedi.

Ben şaşırmıştım. Nasıl yani seninlemi geleceğim dedim. Evet , düş peşime dedi.

Ardından da eve gelen adamın arabasına binip yola çıktık. Şehir merkezinden uzak başka bir köye gelmiştik. Bakçeli ve iki katlı kerpiçten bozma bir evin önünde durduk.

İçeri buyur ettiler bizi.

Dedem ise , hiç vakit kaybetmeyelim , hanım kızımız nerede dedi.

Yukarı katta , odasında dediler.

Dedem bana bakıp , gel yukarı çıkalım dedi.

Yukarı çıktık. Bir odanın önünde durduk. 

Kızın annesi diye tahmin ettiğim kişi odaya girdi , ardındanda tekrar çıkıp , üzeri müsait ama uyuyor dedi.