HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku

67.bölüm

Söyle ona içeriye gelsin , ama en korkunç görüntüsü ile gelsin dedim.

Mennan kafa sallayarak dışarıya çıktı.

Çok geçmedi ki , kapıdan içeriye ,. 1.50 boylarında , elleri çok kısa , bacağı topal , kafası tıpkı bir timsah gibi uzun , 3 gözlü , kulakları omzunda , ve çürümüş balık gibi kokan bir varlık bana yaklaşmaya başladı.

Gel bakalım, allahın laneti üzerine olsun.

Yaklaş yanıma dedim.

Yanıma yaklaştı .

Mennanda yanındaydı.

Herhangi bir aksi durumda devreye mennan girecek ki.

Ardından , konuş benimle dişi şeytan , bu ademoğullarıyla derdin nedir , neden onların bebeğine musallat oldun dedim.

Dişi şeytan , yani ümmü sübyan konuşmaya başladı.

Biz ezelden beri bu işleri yaparız.

Yeni Doğacak her bir ademoğluna düşmanlık besleriz , ademoğullarının soyunun çoğalmasını istemeyiz.

Bu yüzden , doğum gerçekleşmeden onu ana karnında öldürmeye çalışırız , düşük yaptırrız , başarılı olamazsak ve doğum gerçekleşirse , yeni doğana havale ile musallat oluruz , yüksek ateşten ölmesini sağlarız , yine dd ölmezse , onda kalıcı hasar bıraktırırız dedi.

Bu adem kızını da defalarca rüyasında korkuttuk , uyanıkkende ona görünmez kazalar ile zarar vermeye çalıştık.

Ama bu adem kızı direndikçe direndi , ağzından duayı , dilinden allahı eksik etmedi.

Gece ve gündüz okudukça okudu.

Bizi engelledi.

Ona düşük yaptırtamadık.

Tek çare , doğum sırasında bu bebeği öldürüp , ruhunu biz alacaktık.

Ama bu seferde sen çıktın karşımıza.

Daha önce bir çok hocaya gittiler , şifa bulamadılar.

Ama sana gelerek , beni mağlup etmeye çok yakınlar .

Çünkü bizi , havas ilmini çok iyi bilen ademoğulları engelleyebilir.

Seni de çok iyi biliriz ki , seninle karşılaşmayı hiç istemezdik dedi.

Ben ise , yaşamak için halen bir şansın var , eğer bu musallatı bitirmek konusunda benimle anlaşırsan seni bağışlarım.

Sadece bu musallatı değil , bundan sonra da hiç bir adem kızına ve bebeğine bulaşmayacaksın.

Hamile ya da lohusalı adem kızlarına görünmeyeceksin .

Bunun için bana , allahın adı ile ant içersen , seni bağışlarım dedim.

Ümmü sübyan ise , bu dediğin mümkün değil.

Ben senle anlaşma yapsan bile , diğerleri bu işlere devam edecekler , sende bilirsin ki , ben tek değilim.

Benim gibi bir çok cin var dedi.

Ben ise , diğerleri seni ilgilendirmez , anlaşmama uy ve yaşamana izin vereyim dedim.

Asla , asla seninle anlaşmam dedi.

 Ben o an maliği çağırdım.

Mennana ise dışarı çık ve hepsini öldür dediğim anda dışarı çıktı.

Öleceğini anlayan ümmü sübyan cini , yüzlerini beyaz örtü ile örttüğüm evli çifte saldırmaya ve örtülerini açmaya başladı ama başaramıyordu.

Maliğe bakıp , al bu lanetli cini buradan götür , sonra da öldürüp , cesedini yaban domuzlarına yem et dediğim anda , malik , büyik bir zevkle efendim diyip , ümmü sübyanı kaptığı gibi , adeta ışık hızı ile ortadan kayboldu.

Allahım sana şükürler olsun diyip evli çiftin üzerinde ki örtüyü çıkardım .

İkisi de korkudan tirtir titriyorlardı.