Hafıza Kaybı

4.5K 115 16
                                    

Kaan'dan önce arabadan indim ve yavaşça kapımı kapattım. Saat sabah 9'a geliyordu.

Hızlı adımlarla eve girip montumu çıkarttım ve salona ilerledim. Konuşmak istemiyordum.

Sehpaya bıraktığı kağıtlara bakıp gözlerimi kıstım. Neydi bu kağıtlar? "Tedaviye başladım." Tek kaşımı kaldırıp gözlerine baktım. "Ne gerek vardı? Sonuçta 2. çocuk diye bir şey olmayacak." Kaşları alayla kalktıktan sonra güldü. "Evet,çünkü 3.hatta 4. çocuk olacak." Kaşlarımı çatıp boğazımı temizledim. Sen öyle san. Üstelik bana bi özür borcu vardı. Çenem hala acıyor. Ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim. "Çocuk falan istemiyorum. Aksel yeterli." Açtığım dolaptan soğuk bir maden suyu çıkardım ve kapağını kapattım. "Öyle mi hanımefendi? Görürüz bakalım çocuk istediğin zamanları." Onu umursamadan maden suyumu bardağa boşalttım. Hem suçlu hem güçlü. "Neden bana söylemedin Aksel'i kucağıma alabileceğimi?" Koltuğa oturup boğazımı temizledim. Bu sefer kavga etmeyecektik,sadece ona soru sordum. "Bugün söyleyecektim ama sen çoktan Kerem ile gitmişsin. Bana gerek yok zaten değil mi? Çocuğun babasına gerek yok." Oflayarak ayağa kalktım. "Seni sürekli aradım Kaan ama bir tanesine bile cevap vermedin. Ne yapabilirim? Tabi ki bende yalnız gidecektim. Oğlumu senden daha çok seviyorum." Kaşları kalkarken kasılan çenesine baktım ardından merdivenlere yöneldim. Sinirimi gittikçe bozuyordu. "Yalnız değildin ki! Oğlumu ziyarete geliyorum bakıyorum karım ile abim benim oğlumun yanına gelmişler. Oh ne ala dünyaya bak. Bir daha Kerem ile görmeyeceğim seni! Duydun mu?!" Onu umursamadan odaya girdim ve kapıyı kapattım.

Bir dihi Kirim ili girmiyiciğim sini diydin mii?

Ne derse desin işin ucunda Aksel varsa Rüzgar ile bile giderdim.

2 Gün Sonra

Aksel'in kolunu okşadıktan sonra ayağa kalktım ve az önce kalktığım koltuğa oturdum. 2 gündür Kaan'la konuşmuyorduk. Aynı evde iki yabancı gibi dolanıyorduk,ve zamanımın çoğunu Aksel'in yanında geçiriyordum. Bende sürekli şikayet eden anneler gibi olmak isterdim. Çocuğunun onu uyutmamasından,sürekli ağlamasından şikayet eden anne olmak isterdim. Çocuğumun beni uyutmamasını isterdim. Yeterki sağlıklı olsun.

"Merhaba." Kerem başını odaya soktuğunda gülümsedim. 2 gündür onuda ilk defa görüyordum. "Hoşgeldin Kerem." Gülümsedikten sonra direk olarak Aksel'in yanına ilerledi ve açıktaki bacağını okşadı. "Aslan yiğenim benim kocaman olmuş maşallah aynı amcası." Bu sözleri gülmeme neden olurken okuduğum dergiyi kenara bıraktım. "Ben kahve alıp gelicem ister misin?" Başımı aşağı yukarı salladım. "Hiç fena olmaz." Gülümseyerek odadan ayrıldığında başka bir dergiyi elime aldım.

"Sevgilinizin veya eşinizin sizi ne kadar sevdiğini öğrenmek ister misiniz? Öyleyse hemen teste başlayın!"

Kaan beni ne kadar seviyordu ki acaba? Testi çözsem iyi olur heralde. "Dolunay!" Nefes nefese kalan Kerem'in sesi odada yankılanırken hafifçe sıçrayan Aksel'e baktım. Anında hareketlenmişti. Dergiyi fırlatıp elimi delikten içeri soktum ve Aksel'in kollarını okşamaya başladım. "Tamam bebeğim sakin ol,hadi aşkım." Aksel'in hareketleri yavaşlarken hala nefes nefese olan Kerem'e baktım. "Neden bağırıyorsun ya çocuk korktu." Ayağa kalktığımda yüzünün sapsarı olduğunu gördüm. "Kaan.. Kaza olmuş. Kaan'da yaralanmış olabilir. Şu an ambulanslar yolda. Tüm doktorlar acilde." Kanımı donduran kelimeler ağzından döküldüğünde yutkundum. Bi Aksel'e bi Kerem'e bakıyordum. "Ne kazası? Nerde olmuş?" Ağzımdan dökülen kelimelerle bileğimi yakalayıp koşması bir oldu. Sorularımı sonraya saklamalıydım. "Durumu nasıl?!" Merdivenleri hızla inerken göz yaşlarım başlamıştı. Hayır,kötü bir şey yoktu. "Bilmiyorum karşı yönden gelen araç çarpmış. Sanırım bir kamyon." Acil kapısına vardığımızda dışarıda bekleyen onlarca doktor olduğunu fark ettim. Gözyaşlarımı silip ellerimi ovuşturdum. "Neden bu kadar çok doktor var?"

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin