Sancılar

6.2K 144 0
                                    

Karnımı tutarak yataktan indim ve esneyerek lavaboya girdim. Hamileliğin en güzel aylarındaydım sanırım. Karnım çok çok fazla şişmemişti,hareketlerim normaldi ve hormonlarım değişime uğramamıştı. "Ben çıkıyorum!" Hızla yüzümü kurulayıp banyonun kapısını açtım. "Kahvaltı yapmayacak mısın?" Kravatını düzelttikten sonra bana doğru yürümeye başlamıştı. "Acelem var bi şeyler atıştırırım sonra." Dudaklarıma minik bi öpücük bırakıp eğilerek karnımı okşadığında gülümsedim. "Anneyi üzme bebeğim. Akşam ne istersin?" Hiç düşünmeden cevapladım. "Midye." Kaan gözlerime bakarken omuz silktim. "Canım akşam midye yemek istiyor Kaan,sen sordun." Doğrulup sıcak dudaklarını alnıma değdirdi. "Tamam güzelim sinirlenme hemen. O zaman söylersin akşam yemeği yapmasınlar midye yeriz birlikte." Kafamı olumlu bi şekilde sallayıp sırıttım. Bir an önce akşam olsun. "Dolunay,sen midye sevmezsin ki?"

Kaşlarımı çattığımda gözlerini kaçırıp kıkırdadı. "Senin çocuğun işte sevmediğim şeyleri yemek zorunda kalıyorum." Ellerini yanağıma getirdikten sonra yakınlaşmasını engellemek amacıyla ellerimi omuzlarına bastırdım. "Senin acelen yok muydu?" Pes etmiş bir şekilde geriye çekilip dosyalarını toparladı. "Akşam görüşürüz." Bir şey demeden makyaj masama oturdum ve makyaj yapmaya başladım. Bugün alışveriş yapmak istiyordum.

~

Aldığım poşetlerin bir kısmını koridora bırakıp sevinçle atkımı çıkardım. "Hoşgeldiniz Dolunay Hanım." Makbuş'a gülümseyip montumu astığımda endişeli gözlerle bakıyordu. "Efendim bir bayan geldi. Sizi görmek istiyordu,içeri aldım." Kaşlarımı çatıp çamur olan ayakkabılarımı çıkardım. "Hırlı mı hırsız mı bilmeden neden alıyorsun kızı Makbuş?" Şöförün getirdiği poşetlere yardım ederken dudaklarını ısırdı. "Dolunay Hanım yalnızca güvenlikten geçebilenler evin kapısına gelebilirler. Güvenilir biri olmasaydı eve gelemezdi." Başımı sallayıp telefonumu cebime tıktım ve salona girdim. Ne güzel aldığım bebek eşyalarına bakıcaktım kim gelmişti ki? "Rüya?!"

Ağlamaktan ve bilmediğim bir nedenden dolayı şişen gözlerini bana çevirip ayağa kalktı. "Dolunay özür dilerim." Kaşlarımı çatıp telefonumu çıkardım. "Özür falan dileme Rüya! Sana Rüzgar'dan uzak dur demiştim ben!" Hızlı aramadan Kaan'ı tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm. Telefonu kapalıydı. Allah kahretsin. Tamam.. Sakin ol. Rüzgar burda değil. Hem evin etrafı güvenlikle çevirli.. Üstelik evde 2 hizmetçi var. "Dolunay beni dinlemek zorundasın! Sana zarar vereceğini bilmiyordum." Olduğu yerde durduğunda ondan en uzak köşeye geçip oturdum. Kıyafetleri yırtıktı,üstü kirliydi ve saçları dağılmıştı. Bir an için sadece oturarak kirlettiği kanepemi düşündüm. "Dinliyorum." Ondan uzak durmak istediğimi anlamış bi şekilde oturdu. "Kaan'ın geleceği gün.. Beni takip ederek bulmuş seni. Yemin ederim sana. Korumaları oyalamazsam seni gözünü kırpmadan öldüreceğini söylemişti.. Gerçekten korktum Dolunay. Sen.. Hamilesin. Sana korkunç şeyler yapabilirdi." Başımı iki yana sallayıp güldüm. Alay falan mı ediyordu? "Eğer korumaları oyalamasaydın yata giremezdi. Yata giremeyincede otomatik olarak bana zarar veremezdi,değil mi Rüya?" Kollarını ovaladıktan sonra hıçkırdı. Bu kadar mı kötü haldeydi. "Üstün neden böyle?" Üstüne baktıktan sonra gözlerini sıkmaya başlamıştı. İkilemde kalsamda ayağa kalkıp yanına geçtim ve elimi omzuna attım. "Rüzgar.. Beni dövdü. Tecavüzünden zor kurtuldum." Kafasını omzuma yaslayıp ağlamaya başladığında sevincimin kursağımda kaldığını fark ettim. Rüzgar benim yüzümden ona zarar vermişti. Yalnızca Rüya'ya değil,etrafımdaki herkese zarar vermişti. "Dolunay Hanım,izninizle müştemilata çekiliyorum. Yemek yapmamı istememiştiniz zaten." Kafamı salladım. "Tamam Makbuş iyi akşamlar." Evden çıktığından emin olduğumda Rüya'nın elini tutup onu kaldırdım. "Gel güzel bi duş al sonra üzerini değiştir yemek yiyelim hep beraber." Çekingen adımlarla ilerlerken bir anda durmasıyla durdum. "Kaan kızmaz mı sana? En son başına neler açtığımı biliyor ve beni istemez." Başımı iki yana sallayıp yeniden yürümeye başladım. Tabi ki Kaan bana kızardı,ama Rüya benim en yakın arkadaşım. Onu bu halde asla bırakmam. "Misafir odalarının eksikleri var. En tam oda burası,dolapta eşofman takımları var. Güzelce duşunu al,ben aşağıdayım. Sonra yemek yeriz hep beraber." Beni onaylayarak başını salladığında yanağını öpüp odadan çıktım ve ardımdan kapıyı kapattım. Telefonumu yeniden çıkartıp Kaan'ı aradım. Hala kapalıydı. Heralde şarzı bitti. Mutfağa girip kendime kahve hazırladım ve dolaptan çıkardığım jelibon paketini açtım. Kaan'ın bana anlatmadığı bir sürü şey vardı.. Ogün'e ne olmuştu? Rüzgar nasıl bir anda güçlenmişti? "Ben geldim!" Kaan'ın neşe dolu sesi kulağıma dolarken kahveyi bırakıp kapıya koştum. "Koşma düşüceksin." Onu umursamadan kucağına atladım ve bacaklarımı beline doladım. "Karım beni çok mu özlemiş?" Dudaklarımı dudaklarına bastırıp öpmeye başladım. Sabah ona kötü davranmıştım. Neden böyle yaptığım hakkında bi fikrim yoktu ama pişman olmuştum.

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin