-Son

5.2K 125 17
                                    

"İki gündür benden uzaktasın,"fısıltıyla karışık çıkan sesimden sonra beni duyabilmesi için boğazımı temizledim."Ve uzakta olduğun yerin,toprağın altı olması beni daha da kahrediyor,sevgilim."Göz yaşlarım ıslak olan toprağı daha fazla ıslatırken tahtadan olan mezar taşına minik bir öpücük bıraktım."Seni,senin tenini değilde bu aptal tahtayı öpmek,berbat bir duygu Dolunay."Soğuk rüzgarla birlikte damlamaya başlayan yağmur damlaları göz yaşlarıma karışıyor,acımı arttırıyordu."Neden gittin?"Parmaklarım,ıslak toprağında gezinirken burnumu çektim.Kokusu hala burnumun ucundaydı."Beni yapayalnız bıraktın."Elimle toprağını sıkarken bir yandan nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum."Çocuklara ne diyeceğim şimdi?Anneniz,beni korumak için kendisini feda etti,mi?"Yağmur,göz yaşlarım gibi hızını arttırırken üzerime bulaşan kana baktım."Bana hediye ettiğin tişörtü giymiştim,keşke giymeseydim Dolunay.Üzerinde senin kanın olacağını bilseydim giymezdim,hep saklardım onu."Hıçkırıklarım yavaş yavaş ağzımdan çıkarken gözüme düşen saçlarımı geriye ittim."Şu an üşüyorsun,üzerine bıraktığım montum seni ısıtmaz ki.Keşke tişörtümü de çıkarsaydım!Allah benim belamı-"

"Allah sana sabır versin."Kerem'in sesini duyduğumda gözlerimi sıkıca yumdum.Karımla yalnız kalmak istiyordum."Kerem git buradan!"

"Dolunay'ın yanına geldim ben,seninle bi alakam yok."Elindeki çiçek buketini toprağın yanına bıraktıktan sonra yavaşça yere oturdu."Seni çok özledik Dolunay.Annen,baban,abin,Kaan,ben,çocukların..Hepimiz seni o kadar çok özledik ki."Gözlerimi silip mezar taşına-tahtasına-daha çok sarıldım.Onu ısıtmak istiyordum."Kaan eve uğramıyor.Evi bırak,çocuklarına bile bakmıyor.Ne yapacağımı bilmiyorum."Derin bir iç çektikten sonra mezar taşına öpücük bıraktım.Kerem onu üzmeye çalışıyordu."Kerem,kes sesini."

"Dolunay,biz seni çok seviyoruz.Ve çocuklarına çok iyi bakacağız.Ama Kaan onlara bakar mı bilmiyorum."

"Onlar benim çocuklarım!Tabi ki onlara ben bakacağım!"

"O zaman evine dön!"

Göz yaşlarım birer birer toprağa damlarken yağmur şiddetini azaltmıştı.Durmasını istemiyordum,ağlamama yardımcı oluyordu."Yapamam abi,"kısık çıkan sesimden sonra ıslandığı için yumuşamaya başlayan tahtayı bıraktım ve toprağa sıkıca sarıldım."Dolunay'ı burada yapayalnız bırakamam."

"O yalnız değil!Hem,her gün ziyaretine geleceğiz.Söz veriyorum her gün geleceğiz."

-

"Baba,ne zaman geleceksin?Bak herkes seni bekliyor."

"Geliyorum güzelim,yoldayım.Ufak bi işim var ama uzun sürmez."Telefonu kapatıp arabayı durdurdum ve yan koltuktaki çiçek buketini elime aldım.

"Özür dilerim,dün gelemedim."Mezar taşına oturup çiçeği yavaşça çimen dolu toprağa bıraktım."Azra,doğum günü partisi diye tutturdu.Onu hep sen alıştırdın böyle şeylere."Göz yaşlarım,yıllar geçmesine rağmen hala ilk günki gibi hızlı akıyordu.Hala alışamamıştım.Sevdiğim kadın,toprağın altındaydı ve bunu hala kabullenemiyordum."Dolunay,bana evlenmemi söylediler.Çocuklar,anne olmadan yapamazmış."Cebimden çıkardığım minik poşete toprağın bir kısmını doldurmaya başladım."Tabi ki kabul etmedim,üzülme sevgilim.Bizim çocuklarımız senden başkasına anne demedi,demeyecek."Poşetin ağzını sıkıca kapatıp mezar taşını uzun uzun öptüm."Seni hatırlayamıyorlar,ama hiç unutturmuyorum.Fotoğraflarına gözüm gibi bakıyorum,kıyafetlerine,parfümlerine,ve çocuklarımıza."Elimle çimenleri okşarken gözlerimi sıkıca kapattım.Yanımda olduğunu hissetmek istiyordum,onu bir kerecik görmek,konuşmak istiyordum."Seni seviyorum,çok seviyorum."Poşeti ceketimin cebine bıraktıktan sonra ayağa kalktım."Çocuklarımız beni bekliyor karıcım.Yarın,yine geleceğim.Seni seviyorum."

Onu her ne kadar arkamda bırakmak istemesemde,göz yaşlarımı silerek arabaya doğru ilerledim.

Bir kere daha ikimizde yapayalnız kaldık.

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin