Beni Sev

4.8K 123 12
                                    

"Tam hatırlayamadım..Neyse ben sana bir şeyler aldım bırakıyorum buraya. Aksel'e baksam iyi olur." Arkamı döneceğim sırada Ecevit'in sesiyle duraksadım. "Dolunay gelsene,uzun süredir görüşmemiştik." Boğazımdaki yumru artarken Kaan'ın da seslenmesiyle önüme döndüm ve ayaklarımı sürterek yatağa oturdum. "Biz en son ne zaman görüştük?" Kaan'ın meraklı sorusuyla hafızamı kurcaladım. "Düğün alışverişinizde karşılaşmıştık. Bu arada sizden tavsiye alsam iyi olur sonuçta tecrübelisiniz." Sertçe yutkunup Kaan'ın elini tuttum. "Aa evleniyor musun?" Gözlerimi Ecevit'in gözlerine getirip gülümsedim. Allahım lütfen evleniyor olsun. Lütfen eski psikopatlıklarından vazgeçmiş olsun. "Evet,ama önce nişan." İçime soğuk sular serpilirken dudaklarımı yaladım. Allahım nihayet. "Adıda Delal." Gözlerim dolu dolu olurken bana bakıp sırıttığını fark ettim. "Güzel isim. Ne zaman düğün,pardon nişan?"

"En yakın zamanda.Nikah şahidim olmak ister misin?" Titremeye başladığımda ayağa kalktım. "Ben Aksel'e bakacağım." Ecevit telefonundan gelen sesle ayağa kalktı. "Bende artık gideyim. Delal beni bekliyor." Kaan bir şeyler söylerken hızla odadan çıktım. Ecevit alay mı ediyordu? Burada ne işi vardı? "Dolunay.." Ensemde hissettiğim nefesiyle kaskatı kesilmiştim. Küfür serbest mi? "Çok özledim seni Dolunay." Ensemdeki saçları çekmeye kalkıştığında hızla ona döndüm. "Neden burdasın Ecevit?" Gözlerim dolu dolu olurken elimi tuttu. "Gel benimle Dolunay. Gel benimle yeni bi yuva kuralım." Başımı hızla iki yana salladım. "Git,Ecevit git." Elimi kendime çekip ondan uzaklaştım. "Eğer bir daha buraya gelecek olursan seni mahfederim." Hafifçe gülmeye başladıktan sonra çirkin kahkahası koridoru inletmişti. "Görüşürüz Delalim."

-

"Dolunay,iyi misin?" Aksel'in oynayan minik elini bırakıp Kerem'e döndüm. "İyiyim. Sadece aklım Kaan'da." Gülümsedikten sonra başını Aksel'e çevirdi. "Ben kalırım yiğenimin yanında,Kaancığın seni bekler." Kıkırdayarak ayağa kalktım. "Kolları durduğunda uyumuş demektir.Üzerini ört. Hadi ben kaçtım." Hızla odadan çıkıp merdivenlere yöneldim. Ecevit'i anlatıp anlatmama konusunda kararsızdım. Ama üniversitenin ilk zamanlarında yaşadığımız olayı eğer hatırlıyorsa ona anlatacaktım. "Neredeydin?" Odaya girer girmez bana yönlendirdiği soruyla gülümsedim. "Yalnız sıkıldın mı?" Elimi tutup beni yanına oturttu ve kolunu omzuma attı. "Hayır,seni özledim." Kulağıma fısıldadığı kelimelerden sonra ateşimin arttığını hissettim. "Kaan sana bir şey sormam gerek." Kafamı yüzüne çevirip dudaklarımı yaladım. "Ben üniversiteye ilk başladığım zaman,yani sen 3.sınıftayken.." Camın ardından Ecevit'in donuk ifadesini gördüğümde duraksadım. "Ee?" Gözlerimi Kaan'a çevirip yutkundum. Bi bahane bulup dışarı çıkmalı ve Ecevit'i göndermeliydim. "Yani,beni hiç görmemiş miydin ya?" Yüzünü ekşittikten sonra beni kendisine yakınlaştırmaya çalıştı ama hemen ayağa kalktım. "Ne bileyim Dolunay,hem o zaman malum kız hayatımdaydı." Başımı aşağı yukarı salladım. "Evet haklısın. Ben bi lavaboya gidip geliyorum hemen." Bir şey demesine müsaade etmeden hızla odadan çıktım. "10 dakika içerisinde hastanenin karşısındaki marketin önüne gel. Yoksa Kaan'ı..." Elinde tuttuğu oyuncak bıçağı sertçe yere düşürürken çıkan sesten dolayı hafifçe sıçradım. "Git!" Gözden kaybolurken kapıyı açıp odaya geri girdim ve hızla Kaan'ın dudaklarını öpmeye başladım.

"Seni seviyorum." Bir şey demesine yeniden müsaade etmeden dışarı çıktım.

~

"Abi yok! Yok yer yarıldı içine girdi!" Kaan odadan bi sağa bi sola yürürken derin bi nefes aldım. "Dolunay asla hastanenin dışına çıkmaz. Buraları ve İngilizceyi bilmiyor." Duraksadıktan sonra bana döndü. "Evet ama karşıdaki markete gitti çünkü hem yakın hem de ingilizce konuşmasına gerek yok! Kamera kayıtlarına bakalım." Kapıyı açıp odadan çıktığında peşinden fırladım. Güvenlik katına inip kamera odasının kapısını sertçe açtığında,karısını hatırlamasada ona değer verdiğini fark ettim. Güvenlikle konuştuktan sonra dün öğlen saatlerindeki kayıtı açtı. "Burda!İşte,benimle konuştuktan sonra çıktı! Nereye gidiyor?" Marketin karşısındaki büyük siyah jipe bindiğinde kaşları otomatik olarak çatıldı. Neden o arabaya binmişti ki? "Dolunay gitmeden önce sana bi şey dedi mi?" Başını kaldırıp camdan dışarı baktı. "Sadece beni sevdiğini söyledi."

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin