Çocuk Sorunu

10.9K 271 5
                                    

Kaan somurtarak yürümeye devam ettiğinde etrafa bakındım. Tüm turistler -yerli halk asla böyle giyinmez- göğüs dekoltelerine akıttıkları salyalarıyla Kaan'ı izliyorlardı. Hayır siz kimsinizde benim müstakbel kocama bakıyorsunuz?

Sanane Dolunay sanane.

"Çiçek aldınız mı?" Rüya almadığımızı söylediğinde Kaan kafasını salladı. "Ben aldım."

"Her şeyi gizli almak zorunda değildin, Kaan. Gerçi uyduruk kaydırık bir şey almışsındır sonuçta düğün yalnızca aşiret için."

"Dolunay!" Gözlerim irileşirken başka bir tarafa döndüm. Hiç onunla laf dalaşına giremem burada. "Yeter derdin ne senin?"

"Hiçbir şey. Eve gidelim mi? Zaten alışveriş bitti."

"Düğün mekanıda hazır. Ama düğün günü görürsün artık, zaten aşiret için her şey." Söylene söylene arabaya bindiğimizde kemerimi takıp geriye yaslandım. Ne olmuştu bana böyle, hiçbir şey yapmak istemiyordum.

--

Son kez ağzıma zeytin atıp ayaklandım. Kaan'ın annesi Neşe Hanımlar gelecekti, ve avluda kına gecesi yapılacaktı. Rüya neredeyse 1 haftadır bizdeydi ve düğünden sonra gidecekti. Ondan başka arkadaşım olmadığı içinde yalnızlıktan ölecektim. "Dolunay hadi!" Öğleden sonra kalktığımız için az bi vaktimiz kalmıştı. Gerçi Neşe Hanım'ı pek sevmemiştim ama sonuçta oğlu evleniyordu ve istemeseydi kına geceme gelmezdi. "Her şey odanda hazır. Saat 9'a kadar çıkmak yok. Ben kıyafetimi almaya gidiyorum bugün bitmiş olmalı. Görüşürüz." Hamza ona kapıyı açtıktan sonra gülümsedim. Hamzayla başbaşa alışveriş, iyi fikir. "Dolunay!" Anneminde bağırışından sonra odama çıktım ve beni bekleyen kalabalığa döndüm. "Başlayalım."

KINA

"Bu gece misafirem-"

"Ay yeter, ağlamaya mı geldik?" Rüya'nın böyle yapacağını biliyordum ağlamaya gelemezdi. Müzik setine cd'yi koyduktan sonra herkes oynamaya başlamıştı ama sorun şu ki müzik doğuya tersti. Tüm genç kızlar oynamaya başladığında teker teker yaşı ilerlemiş olanlarda kalkmışlardı. Sonuç olarak oturan tek kişi ben ve Neşe Hanımdı. Ayağa kalkıp yanıma geldiğinde ıslak kirpiklerimi sildim. "Dolunaycım, biraz konuşalım mı?" Kafamı sallayıp müzikten uzak bir yere geçtik, mutfağa. "Bak Dolunay, Kaan benim her şeyim. Onu üzmeni, kırmanı, hayal kırıklığına uğratmanı istemiyorum. Ben.. Kanserim, daha başında olsam bile sonunu biliyorum. Kaan'a çok iyi bakmanı, onu mutlu etmeni istiyorum. Çünkü seni gördüğünden beri çok dalgın. Pelin'in fotoğraflarını bile kaldırmama izin verdi, sana değer veriyor. Biliyorum ikinizde istemeyerek evleniyorsunuz ama burası böyle işte. İstediğin aşık olduğun kişiyle evlenmeni çok isterdim ama kaderimizi biz belirlemiyoruz. Yarın akşam Yiğit ile yola çıkacağız. Konakta başbaşa vakit geçirip birbirinize alışın." İçeri giren Sare bize baktığında Neşe Hanım kolumu ovalayıp avluya geri gitmişti. Ama ben biraz daha kalacaktım sanırım. Neşe Hanım bile Pelin'i tanıyordu, merak duygum artmıştı şimdi. Peki ya kanser olmasına ne demeli? Allahım neler dönüyo bu ailede ve benim neden hiçbir şeyden haberim yoktu?

DÜĞÜN GÜNÜ

KAAN

Zorlanarak yataktan kalkıp soğuk bi duş aldım. Kendime gelemiyordum bir türlü. Bornozumun kemerini bağladıktan sonra baş ucumda bulunan Pelin'in son fotoğrafını okşayıp kıyafetlerimi çıkardım. Öğleden sonra burdaki 1-2 arkadaşımla berbere gidecektik ve sonrada Dolunay'ı evinden alıp konağa getirecektim. 100 kez itiraz etmeme rağmen düğün konağın dışındaki bahçede olacaktı.

Üzerimi hızlıca giyinip saçlarıma şekil verdim ve kahvaltı masasına ilerledim. "Yine mi içtin sen?" Babama kafa sallarken tabağımı doldurdum. "Evlendikten sonra bırakıyorsun içmeyi Kaan. Evinin başı olacaksın hala çocuk gibisin." Her iki elimi masaya bırakıp derin bi nefes aldım. "Ben, alkolik değilim. Sinirlenince ve üzülünce içiyorum. Beni pek mutlu etmediğiniz için sürekli içiyormuş gibi gözüküyorum baba." Babam yüzüme baktıktan sonra ayaklandı. "1 saat içinde hazır ol. İnsanlar toplanmaya başladı." Masadan giderken salatalığı ağzıma attım. "Davul zurnayı geceden başlatırsan tabi insanlar toplanır Yiğit Bey. Allah allah." Annem kıkırdadığında yanağından makas alıp ayağa kalktım. "Neşem ben hazırlanıp berbere gidiyorum sende istersen Demirlerin konağına git. Dolunayla birlikte senide alırım." Kafasını onaylarcasına sallarken oda ayaklandı. Uzun bir gün olacak gibi.

Gece IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin