~HUIT~

776 82 33
                                    


J'entends vibrer ta voix dans tous les bruits du monde.

{Dünyanın tüm gürültüsü içinde sesinin titrediğini duyuyorum.}

🔽

Bütün hayatım boyunca en ufak bir hatada öleceğimi bilerek yaşamıştım. Bu yüzden her zaman temkinliydim.

Kalabalık yerlerde fazla bulunmaz, kendimle ilgili fazla bilgi vermezdim. Bu yüzden on yıldır sadece bir arkadaşım olmuştu.

Ama şimdi kendi ayağıma sıkarak ülkeme geri dönmüş, kralın sarayını ziyaret edip varlığımla onu rahatsız etmiştim.

Beni neredeyse öldürecek olan adam, bir kaç dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi beni evime bırakıp gitmişti.

Artık onun deli olduğuna, sadece bakışlarından değil davranışlarından da emin olmuştum.

Kral Jeon Jungkook bir psikopattı.

Gelip beni öldürmeye çalışır diye korktuğumdan bütün gece uyuyamamıştım. Bu cehennemden kurtulmam gerekiyordu ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Evimin önü, onun askerleriyle doluydu. Buradan kaçamazdım.

Derin bir nefes alıp yattığım yerde yan döndüm.

Üstelik kendimi kötü bir kadın gibi de göstermeme rağmen benden soğumamıştı. Kendimi ondan uzaklaştırmak için daha ne yapabilirdim?

Dış kapının vurulma sesini duyunca hızla doğruldum. Pencereye koşup perdeleri açtım. Kral aşağıda, bahçede duruyordu.

Beynim dünkü olayları hatırlarken bedenim titredi. Kesin beni öldürmeye gelmişti.

Merdivenlerde duyulan ayak sesiyle dolabımı açıp hançerimi aldım. Kapım açıldığında amcamı gördüm. "Hazırlan, kral seni aşağıda bekliyor." Namjoon amca sözünü bitirdi ve kapıyı kapatıp gitti.

Hançeri yatağa atıp dolaptan savaşçı kıyafetlerimi çıkarıp giydim. Belli ki kralla aramızdaki sorunu bugün halledecektik.

Hançeri alıp kıyafetin gizli bölmesine yerleştirip saçlarımı arkadan sıkıca ördüm.

Derin bir nefes alıp dudaklarıma bir gülümseme ekledim. Amcamla, Jimin'in olanlardan haberi yoktu. Onları endişelendirmek istemiyordum.

Odadan çıkıp hızla merdivenleri indim. Dış kapıya geldiğimde kral, askerlerin giydiği siyah bir kıyafetle bahçedeki yolunmuş papatyalara bakıyordu.

Amcama başımla selam verip evden çıktım. Amcam, savaşçı kıyafetimi görüp kaşlarını çattı. Daha sonra kralın kıyafetine bakıp bileğimi tuttu. "İkiniz savaşa mı gidiyorsunuz? Neden böyle giyindiniz?"

Hafifçe gülümseyip acıyan bileğimi amcamdan kurtardım. Gerçekten fark etmeden fazla sıkmıştı.

Kralın önüne gidip hafif bir reverans yaptım. O da eğilip beni selamladı. Amcam, bize endişeli bir şekilde baksa da belli etmemeye çalışıyordu.

"Ah, efendi Jimin!" Duyduğum şeyle yüzümü buruştururken Jimin beyin, evimizde çalışan bir kızla birlikte olduğunu anlamamak imkansızdı.

Namjoon amca, kralın yüzündeki memnun gülümsemeyi görünce Jimin'i uyarmak için içeri girdi.

"Çok yakışmış." Kralın iltifatı karşısında şaşkınlıkla kaldım. Bana saldırması gerekmiyor muydu? Dünkü gibi ilk şefkat mi uygulayacaktı?

Hainin Kızı ~liskook~ (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin