25. Bölüm

1.3K 144 172
                                    

Ediz

Yağmur'u sonunda birlikte olmaya ikna edebilmiştim ve bana hazırladığı sürprizden dolayı heyecanlıydım. Ona kendi telefon numaramdan mesaj atmaya karar verdim.

Ediz: selam canım (:

Güzelim: selam da

Güzelim: bir garip oldu ya böyle

Güzelim: patlamış mısıra alışmışım ):

Ediz: yani istersen yine patlamış mısır koyabilirsin

Ediz: ama sevgilin değil arkadaşınmış gibi olur sanki

Ediz: O yüzden sen yapıştır sevgilimi aşkımı

Güzelim: aa dur bir be

Güzelim: sevgilim aşkım herkes diyor bir kere

Güzelim: hani bizim aşkımız büyülüydü ):

Ediz: büyülü tabiki (:

Güzelim: O zaman patlamış mısır olacaksın bende :D

Güzelim: O isim bende çok şey ifade ediyor çünkü (:

Ediz: Peki güzelim (:

Güzelim: ee nasılsın

Ediz: seninle konuşunca çok iyi oluyorum sen?

Güzelim: iyi bende

Güzelim: sürprizin için hazır mısın peki?

Ediz: hazırım tabiki

Ediz: şu an hemen gel desen gelirim

Güzelim: dur be nereye gelcen

Ediz: hiç farketmez

Güzelim: ay neyse yarın söyliycem onu

Ediz: ciddi mi?

Güzelim: evet yarın gelmen gereken yeri söyleyeceğim

Güzelim: ve sende oraya gelip sürprizinin tadını çıkartacaksın (:

Ediz: hadi bakalım

Ediz: merak ediyorum ne yapacaksın

Güzelim: bizim için anlamlı bir şey yapacağımı söyleyebilirim sadece (:

Ediz: seninleyken her şey anlamlı zaten canım (:

Güzelim: evet seninle de öyle (:

Ediz: seni seviyorum

Güzelim: iyi geceler

Ediz: iyi geceler güzelim

Telefonu bir kenara koyup yatağa uzandım ve boş boş tavanı seyretmeye başladım. Anne ve babam yine kavga ediyorlardı ve sesleri tüm evde yankılanıyordu.

Onun kavgalarının arasında kendi odamda Yağmur ile konuştuğumda mutlu oluyordum sadece. Bir anda sanki tüm ev yıkılıyor ve sadece bu oda ve ben kalıyorum. Hiçbir şeyi duymuyorum.

Gecenin bir vaktinde kapı çalınca ayaklandım. Anne ve babam gürültüden duymazlar tabiki. Odam zemin kattaydı. Koşar adım merdivenlerden yukarı çıktım. Evin yardımcısı kapıyı açmak için gelmişti. "Sen gidebilirsin. Ben bakarım."

"Peki efendim." Kapıyı açtığım gibi Caner üzerime yığıldı. Her tarafı kan ve çamur içindeydi. "Caner! Ne oldu oğlum sana?" Ağzından anlamadığım birkaç kelime çıktı sadece. Kapıyı örtüp onu içeri götürdüm.

Ama onu koltuğa oturtursam annemden büyük laf yerdim. Bu yüzden onu merdivenlerden aşağı indirip benim odama getirdim ve bahçeye çıkardım. "Gel böyle Caner." Şezlonglardan birine yatırdım onu ve iyice yüzüne baktım. Fena benzetmişlerdi. İçten içe 'İyi yapmışlar.' diyordum ama yine de ona yardım etmek için odamdan ilk yardım çantası getirdim.

Patlamış Mısır | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin