Medya Furkan Dinçer :)
Yağmur
Ertesi sabah okula gelmiştik. Buse'ye sahte sevgili arıyorduk. Ben üst kattaki sınıfları gezip olabilecek potansiyeli olanlar ile konuşmuştum. Ancak şimdiye kadar kimse kabul etmemişti.
Canerler'in sınıfına geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Girdiğim anda gözler bana dikildi ve fısıldaşmalar başladı.
Birinin "Bu Caner'in eski sevgilisi değil mi?" dediğini duydum. Aldırış etmemeye çalıştım. Bu sırada Ediz yanıma geldi.
"Yağmur. Burada ne işin var?" Ediz'e güvenebilir miydim acaba? Arkasından arkadaşları merakla bakarken "Ediz benimle iki dakika koridora gelir misin?" diye sordum. "Tamam gel çıkalım."
Koridora çıktık. Duvara yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Seni dinliyorum." Ona Buse'nin olayını anlattım. Her detayı söylemedim ama kabaca biliyordu artık.
Koluna dokundum. "Ediz bu aramızda kalsın lütfen. Caner'e ya da başka birisine söyleme. Selin'e bile." Kafasını salladı. "Merak etme. Aramızda ve bize yardım edebilecek birini tanıyorum."
"Kimmiş?" dedim merakla. Gülümsedi ve doğruldu. Sınıfın kapısından içeri eğildi ve birine gelmesi için işaret yaptı. Gelen Cenk idi. Farklı birini önereceğini düşünmüştüm ama Cenk'i getirmişti.
"Selam Yağmur. Nasılsın?"
"İyiyim. Sen?" Gülümsedi. "Bende iyiyim. Olay nedir?" Ediz bana bakıp onay aldı ve anlattıklarımı Cenk'e anlattı.
Cenk biraz düşündü ve "Tamam. Buse için uygunsa ben yardımcı olurum." dedi.
Sevinçten boynuna atladım. O an ne yaptığımı farkedip hemen geri çekildim. "Pardon."
"Önemli değil." Kendimi toparlayıp konuştum. "İkinize de teşekkür ederim. Ben şimdi gidip Buse ile konuşacağım."
Tam gideceğim sırada Cenk beni durdurdu. "Yağmur. Bir saniye."
"Efendim."
"Acaba hafta sonu Selin'in doğum günü partisine mi gelseniz?" Tek kaşımı kaldırdım. "Neden?"
"Daha inandırıcı olur. Ben partide olacağım. Yanımda sevgilimin olmaması saçma değil mi? Hem Furkan'da canlı canlı görmüş olur. Okulda dolap çevirmektense parti ortamında daha samimi bir şekilde bu işi halledebiliriz bence." Biraz düşündüm. Mantıklı konuşuyordu aslında. Ama ben Caner'in olduğu partide bulunmak istemiyordum.
Aklımı okumuş gibi "Caner konusunu dert etme. Fazla ortalıkta görünmez. Bu sıra ismi sürekli dedikodular ile anıldığı için morali bozuk zaten. Ailesi ile sorunları var." dedi.
"Tamam. Geleceğiz ama fazla kalmayız."
"Nasıl isterseniz." İkisine de "Görüşürüz." dedikten sonra koşarak merdivenlerden aşağı indim. İnerken Emre ile çarpıştık. "Yavaş abla nereye yetişiyorsun?"
"Pardon kanka öyle hızlı indim bir an ve sana güzel bir haberim var." Elindeki tostunu ısırıp sordu. "Neymiş?"
"Selin'in partisine gidiyoruz."
"Valla mı?"
"Evet."
"Ee hani Caner'in bulunduğu partiye gitmiyordun?" Koluna girip onunla beraber yürümeye başladım. "Evet ama Buse için gitmek zorundayım."
"Buse mi? Ne alaka? Parti krizi mi tutmuş Buse'nin?"
"Hayır be. Erkek arkadaşı o partiye gidecek ve Buse de gitmeli. Erkek arkadaşını yanlız bırakmak istemiyor. Bu yüzden bende birkaç saatliğine Caner'e katlanacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patlamış Mısır | Texting
ChickLitBilinmeyen Numara: Şu patlamış mısırı azıcık yavaş ye kıskanıyorum Yağmur: Sen beni mısırdan mı kıskanıyorsun gerizekalı? Bilinmeyen Numara: Ama çok güzel yiyorsun hele o dudakların... Yağmur: Yuh sapık! Sen kimsin oğlum? Bilinmeyen Numara: Ben yan...