8. Bölüm

2.7K 227 179
                                    

Medya Selin Bayraktar :)

Yağmur

Cumartesi öğlendi. Kızlar hazırlanmak için bana gelmişlerdi. Biraz istemeyerek gidiyordum ama normalde partileri severdim.

Onlar elbise seçerken bana mesaj geldi.

Patlamış Mısır: Seni görmek için sabırsızlanıyorum

Yağmur: ama bu çok adaletsiz :(

Yağmur: sen beni görüyorsun ama ben seni görmüyorum :/

Patlamış Mısır: merak ettiğin kadar kalbinin sesini dinleseydin şimdiye el ele yürürdük

Yağmur: pöfff seni tanımıyorum bile

Patlamış Mısır: belki de tanıyorsun (:

Yağmur: kimsin?

Yağmur: kaçıncı sınıfsın?

Yağmur: sınıfın hangi katta?

Yağmur: saçların ne renk?

Yağmur: gözlerin ne renk?

Yağmur: boyun kaç?

Yağmur: kaç kilosun?

Patlamış Mısır: bir dur yağmur nefes al tcmi vereyim istersen direkt

Yağmur: evet ver

Patlamış Mısır: off yağmur ne kadar sabırsızsın

Yağmur: ben sıkıldım ama bu gizemlerden

Patlamış Mısır: sabret güzelim

Patlamış Mısır: biliyorum senin için kolay değil ama sabret lütfen

Yağmur: aman neyse ben kaçıyorum daha hazırlanmam gerek

Patlamış Mısır: Peki seni seviyorum

Son cümlesine cevap verecek kelimelerim olmadığı için istemeyerek de olsa görüldü atmak zorunda kaldım.

Telefonu hemen yatağın üzerine attım ve kızlara döndüm. "Ee ne diyor seninki?" Gökçe'ye şaşkınlıkla baktım. "Ne benimkisi be? Benimki falan değil o."

"Tabi tabi belli. Sırıtarak mesaj atan tek salak da benim burada." Buse öyle deyince elime geçirdiğim yastığı kafasına fırlattım. "Ya siz nasıl arkadaşlarsınız ya? Bana yardım edip bu çocuğun kim olduğunu bulacağınıza gelmişsiniz geyik yapıyorsunuz burada."

"E çocuk demiş ya bana aşık olduğun zaman karşına çıkacağım diye. Ne bekliyorsun ol işte?" Benim arkadaşlarım bu kadar mal mı gerçekten? Hayır yani yoksa geçici mallık krizine mi girdiler?

"Lan öyle ol deyince olur mu bu? Tanımıyorum bile daha? Kim olduğunu bilmiyorum. Bana bir adını, kim olduğunu söylese o zaman şans verebilirim."

Buse elindeki ruju bırakıp yanıma yaklaştı ve ellerimi tuttu. "Kalbini sevmeyi denesen? Bence onu araştırmaya bir süre ara ver. Onunla biraz daha konuş. Sadece karakteri ile ilgilen. Seni üzecek bir şey yaparsa ya da bu kişi sana uygun değilse biz bunu anlarız zaten."

Buse öyle söyleyince bunun üzerine düşündüm. "Yani mantıklı aslında. Ama ya kötü biriyse? Caner'in düşmanı olduğunu söyledi."

"Evet bu bir ihtimal. Ama bunu yaşamadan bilemezsin canım arkadaşım." Lafımı geri alıyorum. Benim arkadaşlarım çok güzeller.

"Tamam o zaman ona bir şans vereceğim." İkisi de sevinçle güldüler. "Harika. Hadi seni hazırlayalım."

İKİ SAAT SONRA...

Patlamış Mısır | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin