14. Bölüm

2K 173 155
                                    

Yağmur

Ediz'in kaşları çatıldı. "Patlamış mısır mı? Ne diyorsun Yağmur?" Sesli bir şekilde sorduğumu o zaman farkettim ve hemen Ediz'in üzerinden çekildim. "Ee şey patlamış mısır sende mi diye soracaktım. Yani getirdiniz mi?"

O da doğruldu ve etrafına baktı. "Yok yani getirmedik. Piknikte patlamış mısır yemek biraz saçma olmaz mı Yağmur?" Güldü.

"Haklısın. Saçmalıyorum bazen boşver." deyip konuyu kapattım. Meyvelerden biraz daha yerken Buse ve Cenk yanımıza geldiler. İkisi de gülüyorlardı. "Oyuncularımız da geldiler." dedi Ediz Cenk'e kaş göz yaparak.

Buse yanıma oturdu. "Nasıldım?" Gülmeye başladım. "Yani kanka iyi ki bir abartma dedik. Maşallah beni bile döveceksin zannettim bir an."

Cenk de Buse'nin yanına oturdu. "Evet ben bile bir an gerçekten sevgilim benden ayrılıyor zannettim." Birbirlerine bakıp gözlerini kaçırdılar.

"Ee diğerleri nerede?" dedi Buse bana dönüp. "Furkan eve gitti. Emre ve Gökçe yürüyüş yapıyorlar. Selin de arabaya gitti." dediğim anda elinde bir kutu ile Selin göründü.

"Evet. Şimdi sizinle çok güzel bir şey yapacağız." Emre ve Gökçe de o anda geldiler ve oturdular.

"Neymiş?" dedim merakla. "Bir çekiliş yapacağız ve birbirimize hediyeler alacağız."

Emre kuru yemişleri ağzına atıp sordu. "Nasıl yani? Yılbaşı çekilişi gibi bir şey mi?"

"Evet onun gibi bir şey. Yılbaşında da ayrıca yaparız tabiki ama bu bizim arkadaşlığımızın kutlaması gibi bir şey olsun istedim." Onun fikrini desteklemek için "Harika düşünmüşsün Selin. Bize de eğlence olur." dedim ve çok mutlu oldu.

"Süper o zaman başlayalım. Yanlız Furkan'ın ismini de yazmıştım. Onun adına biri çeksin isterseniz."

"En sona kalan kağıdı alıp Furkan'a veririz biz." dedim hemen.

"Tamam o zaman biraz karıştıralım." Kutuyu biraz salladı ve ortaya koyup kapağını açtı. "Buyurun."

Emre ilk önce aldı ve hemen açıp okudu. Ardından Gökçe ve Buse, sonra Selin, sonra Cenk ve Ediz. Son olarak ben kendime çektim ve son kağıdı da alıp Furkan'a vermek için pantolonumun cebine attım.

Kendi kağıdımı açtığımda 'Cenk' ismini gördüm ve biraz hayal kırıklığına uğradım. Onun aksine kızlardan birine hediye almak isterdim. Ama çıktı madem yapacak bir şey yok.

Herkes manidar manidar birbirine bakarken "Sakın kimse birbirine kimin çıktığını söylemesin." dedim ellerimi kaldırıp. Selin de bana katıldı. "Evet sürprizi bozmayalım."

"Hediyeleri iki hafta sonra verelim. Ne dersiniz?" dedi Selin sonra. Hepimiz onayladık ve iki hafta sonrasına bir buluşma ayarlamak için akşam grupta konuşmaya karar verdik.

İKİ SAAT SONRA...

Eve geldim ve Cenk'e ne hediye alacağımı düşünmeye başladım. Genel olarak sert bir yapısı vardı ve içini fazla bilmiyordum. Daha doğrusu göstermiyordu. Yani tanımadığım birine hediye alıyormuşum gibiydi bu.

Buna kafa patlatırken telefonuma ardı ardına mesajlar gelmeye başladı.

Selin: iyi akşamlar herkese

Gökçe: iyi akşamlar

Emre: sizede

Selin: hediyeleri vermek için aklıma bir fikir geldi

Emre: nasıl yani?

Emre: hediyeleri törenle mi vereceğiz?

Yağmur: sdnkcjdkcns

Patlamış Mısır | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin