4

7.6K 705 395
                                    


"Jimin? İznin bu kadar kısa mıydı?"

Jimin başını eğdi, "Eşya bırakmak için geldim. Yine gideceğim."

Jimin, Jungkook'un yardımıyla büyük bavulu içeri almıştı.

"Ne oldu? İzninin sonunda getirirdin eşya-"

"Böyle olmak zorundaydı, sormak zorunda mısın?"

Jungkook afalladı, bir süre sessiz kaldı.

"Sadece merak etmiştim."

Başka bir şey demeden gittiğinde Jimin derin bir nefes verdi. Bavulunu odaya taşırken, Jungchin gördü onu.

"Jimin? Bir sorun mu var?"

"Hayır, eşyalarımı bırakmam gerekti de. Yine çıkacağım birazdan, geri geldiğimde konuşabiliriz."

"Pekala, sen nasıl istersen."

Jimin bavulu odaya bırakıp yatağa oturdu, derin bir nefes vererek gözlerini yumdu. Telefonunu eline alıp Taehyung'u aradı.

'Jimin? Nasılsın?'

'Merhaba Taehyung, buluşabilir miyiz?'

'Tabii buluşabiliriz de sesin çok kötü geliyor, bir şey mi oldu?'

Jimin derince iç çekti, 'Changmin beni aldatıyormuş Taehyung.'

'Ne? Sen ciddi misin Jimin? Onları gördün mü?'

'İzin verildi bana, ben de ona sürpriz yapayım diye haber vermeden eve gittim. Ev dağınıktı, o ikisi de odamdaydı. Benim yatağımdalardı Taehyung, inanabiliyor musun?'

'Öldürürüm ben o herifi Jimin. Ne yaptın onları görünce?'

'Bir şey yapmadım, yapamadım yani ne yapacaktım ki? Topladım eşyalarımı, çalıştığım eve döndüm. Ev sahibiyle de konuştum, ev onun üzerine olacak. Bu hafta içinde yüz yüze buluşup bir şeyler imzalayacağım falan.'

'Güzel bebeğim benim, üzülmemeye çalış tamam mı? Bana konum at gelip alacağım seni.'

'Gerek yok, ben gelirim Taehyung. Sana iş çıkarmayayım, hem daha tam iyileşmedin daha.'

'Jimin, konum at diyorsam at. İyiyim ben gayet tamam mı?'

'Pekala, atıyorum.'

'Seni seviyorum Jimin.'

'Ben de seni seviyorum Taehyung, teşekkür ederim yanımda olduğun için.'

Jimin telefonu kapatıp cebine koydu. Başını eğip gözlerini yumdu, aklı o kadar doluydu ki başı ağrıyordu.

Bir anda yeniden sinirlendiğinde gözleri doldu, ağlamasına izin vermeden başını kaldırıp gözlerini sildi. Ayağa kalkıp odadan çıktı. Lavaboya ilerlerken, yine Jungkook ile kapıda karşılaştılar.

"Şey-"

"Sana karşı sert konuştuğum için özür dilerim Jungkook, yaşamak istemeyeceğim şeyler yaşadım ve sana patladım. Kusuruma bakma olur mu?"

Jungkook, Jimin'i kollarından tutup nazikçe tebessüm etti.

"Sorun yok, için rahat olsun."

Jimin, o an afalladı. Gözleri yeniden dolduğunda hızla başını eğdi. Jungkook onu yavaşça kendine çekip belli belirsiz sarıldığında Jimin başını Jungkook'un omzuna yasladı.

"İstemeden, telefonda konuştuğunu duydum. Üzülme tamam mı? Yani, üzülme demek ne kadar işe yarar bilmiyorum ama üzülme işte. İnan bana, seni hakketmeyen biriymiş."

Babysitter |Kookmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin