Babysitter |Kookmin|

37

"Sen gerizekalı mısın?"

"B-Ben."

"Aptal. Bu sinirle seni öldürsem rahatlamam."

Hoseok hızla ayağa kalkıp Yoongi'ye sıkıca sarıldı.

"Bebeğim hiçbiri benim aklımın ucundan geçmedi, her şeyi Jimin ve Jungkook ayarladı. Söylediğim her kelimeyi dahil."

"Ya artık evet de ve sonra öpüşün bitsin gitsin. Hepsi kurmacaydı diyoruz ya."

"Jungkook, üstüne gitme Yoongi'nin haklı o. Gerçekten ağır şeylerdi."

"Hyung? Sen?-"

"Tabii ki ben de işin içindeydim, gel buraya."

Seokjin, gülümseyerek kocaman sarıldı Yoongi'ye.

"Hyung... Ne zamandır gelmiyordun."

"Yeğeninle uğraşıyordum, bilmiyorsun sanki..."

"O nerede? Jinyoon nerede?"

"Pusetinde uyuyor."

Yoongi kendini geri çekip gülümsedi.

"Sevebilir miyim?"

"Uyandığında seversin."

Hoseok, Yoongi'ye doğru ilerleyip yanında bittiğinde Yoongi bakışlarını kaçırdı.

"Affet işte beni, hepsi oyundu birtanem."

"İyi iyi peki, affettim gel."

Hoseok kocaman gülümseyip Yoongi'ye sıkıca sarıldı. Yoongi de ona sıkıca sarıldığında, içi rahatladı Hoseok'un.

"Şükür barıştılar, otuz kere söyledik planlı diye."

"Jungkook susar mısın? Ne kadar kırıldığımı sadece ben bilebilirim."

Jungkook, Yoongi'yi onaylayıp mahçupça başını eğdi.

"Haklısın üzgünüm."

Yoongi, Jungkook'un omzunu patpatlayıp yeniden Hoseok'un yanına sokuldu.

𑁍𑁍𑁍𑁍

"Annen burada değil mi baba?"

"Evet bebeğim, burada. Babam da burada, kardeşlerim de..."

Jiwoo, minik elleriyle toprağı ellediğinde yutkundu Jimin. Kızını ailesi ile tanıştırıyordu sonunda.

"Beni bebekken gördüler mi baba?"

"Göremediler bebeğim, hem dediğim gibi sen hâlâ benim bebeğimsin."

"Ben bebek değilim, çok büyüğüm! Beş yaşındayım artık!"

Jimin hafifçe gülerek kızını kucakladı.

"Elli yaşına gelsen bile benim bebeğim olarak kalacaksın."

"Jungoo baba!"

Jiwoo, kendini Jimin'in kollarından atıp Jungkook'a koşmaya başladı. Jungkook onu kucağına alıp sıkıca sarıldı.

"Bağırma güzelim, burası sessiz olmamız gereken bir yer.."

"Baba biliyor musun, ben az önce Jimin babamın annesiyle tanıştım."

"Aferin benim kızıma."

Jungkook, Jimin'in yanına ilerleyip nazikçe sırtını sıvazladı.

"Sen iyi misin birtanem?"

Derin bir nefes aldı Jimin.

"İyiyim hayatım, ne oldu ki?"

"Hiç, öyle bir sorayım dedim. Rengin atmış gibi."