Babysitter |Kookmin|

33

"Sen beni aptal sandın herhalde? Bak, saygımı bozmak istemiyorum!"

"Aptal olduğunu kendin kanıtlıyorsun, bana inanmayarak. Kocan seni benimle aldatıyor diyorum!"

Jimin sinirle gülüp kollarını göğüsünde bağladı.

"Pekala, diyelim ki aldatıyor. Nasıl kanıtlayacaksın? Hm?"

Jeonghan hafifçe gülüp dudaklarını birbirine bastırdı.

"Pekala, kanıtı sana göndereceğim."

Başka bir şey demeden lavabodan çıktı Jeonghan. Bunun üzerine Jimin ellerini lavabonun mermerine yaslayıp bir süre soluklandı.

"Bu bir oyun Jimin, gerçek değil."

Jungkook'un anlattıkları aklından teker teker geçerken gözlerini sıkıca yumdu.

"Jungkook senin mührünü taşıyor Jimin."

"Jimin?"

Jimin, duyduğu sesle gözlerini açtı. Jungkook arkasındaydı.

"İyi misin? Neden bembeyazsın sen? Ne oldu?"

Jimin bir şey demeyip kollarını sıkıca Jungkook'un boynuna sardığında Jungkook da onu belinden sardı.

"Ne oldu güzelim bir anda?"

"Sadece bana sarılabilir misin?"

"Tamam, tamam sarılacağım."

Jungkook bir yandan Jimin'e sıkıca sarılırken, bir yandan da saçlarını okşuyordu.

"Eve gitmek ister misin? Yemek hiç önemli değil."

"Gidebilir miyiz gerçekten?"

"Tabii ki gidebiliriz."

Jungkook biraz geri çekilip Jimin'in yüzünü elleri arasına aldı. Başparmaklarıyla yanaklarını okşayıp dudağına ufak öpücükler bıraktı.

"Miden mi rahatsızlandı? Ama az önce iyiydin..."

"Sadece buradan uzaklaşmak istiyorum Jungkook, lütfen."

"Tamam, tamam. Hadi gel."

Jungkook, Jimin'i tek kolu altına alıp kendine iyice yaklaştırdı. Yavaş sayılabilecek adımlarla yemek masasına ilerlediler.

"Çok üzülerek yemekten erken ayrılmak zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum, hepinize afiyet olsun."

Jungchin kucağındaki Jiwoo'yu pusetine koyup puseti eline aldı.

"Size eşlik edeyim arabaya kadar."

Beraber restorandan çıktıklarında Jungkook, Jungchin'e döndü.

"Baba, araba size kalsın biz taksiyle gidelim."

"Siz nasıl rahat edecekseniz öyle olsun da ne oldu bir anda? Jimin, iyi misin bebeğim?"

"Aslında, daha iyi hissediyorum. Hadi geri dönelim."

Jungkook, şaşkınlıkla çatılan kaşlarıyla Jimin'e baktı.

"Emin misin?"

"Evet, evet eminim. Hadi dönelim."

Jimin, kendinden emin tavrıyla Jungkook'un elini tuttu. Jungchin'den puseti alıp hafifçe gülümsedi.

"Girelim hadi."

Yeniden içeri girdiklerinde Jimin, Jeonghan'la göz göze geldi. Hafifçe gülümseyip Jungkook'a döndürdü bakışlarını. Jungkook ona gülümsediğinde Jimin de gülümsedi.