BARTENDER

(32) İyi Bir Sebep (32)

⚠️ İki ☆☆☆ arasında smut var.
__________________

Ulrika kısa uykusundan uyanıp doğruldu. Eun Ah işe gitmiş olmalıydı. Yatağın ucunda duran çantasına uzanıp sigara ve çakmağını aldı. Dudaklarının arasına aldığı sigara ona yine Baek Hyun'u hatırlattı. Uzun zamandır onun kullandığı markayı kullanıyordu. Çakmağı sigarasına tutup yakmaya çalıştı. Birkaç kez denedi. Yakamadığında kollarını indirip kafasını duvara yasladı ve gözlerini kapattı. Sinirlenmek istemiyordu. Biraz bekledikten sonra tekrar denedi ve yanan sigarayı hızlıca içine çekti. Zehrin boğazından aşağı kayışını hissederken gözlerini kapattı. Bu tadı neden sevdiğini sorsalar cevap veremezdi ama o yakıcı his hoşuna gidiyordu.

Telefonu çaldığında gözlerini açtı. Şarjda, koltuğun üzerinde duruyordu. Onu oraya bıraktığında en son Baek Hyun ile mesajlaşmıştı. Telefonu ısrarla çalarken söylenerek kalktı ve arayana baktı. Chan Yeol arıyordu.

"Ne var?"

"Yine mi uyandırdım?"

"Hayır."

"Üf ne terslenerek açıyorsun o zaman?"

"Zevk."

"Gıcık."

"Maymun. Söyle ne söyleyeceksen."

"Bu gece işe gitme. Kardeş kardeşe bir şeyler yapalım."

"Bunu diyorsan sen de işe gitmeyeceksin demek olur. Kim çalışacak?"

"Ay canım, her seferinde aynı yerde çalıştığımızı unuttuğumu sanıyorsun sen de. Ben hallettim."

"Peki sen her seferinde nasıl hallediyorsun? Anlat da biz de yapalım."

"O meslek sırrı."

"Birine para veriyorsun kesin de... neyse. Tamam, kabul."

"Güzel."

"Jin nasıl?"

Seok Jin kuzenleriyle yaşadığı olaydan beri Chan Yeol ile kalıyordu. Tek sorunu çalışabileceği bir yer bulamamaktı.

"İyi. Ama iş konusu söylediğinden daha çok sıkıyor canını."

"Sen rahatlatırsın onu."

"Bu imalı bir cümle miydi?"

"Evet."

"Şuna bak, sesinden bile belli sırıttığın. Ama hâlâ beraber olmadık Rika."

"Nasıl ya?"

"Zorla yatağa mı atayım? Hem ben mutsuz değilim bu durumdan. Her şeyin zamanı var."

"Anlayışa bak ya. Hayatta yapamazdım."

"Bekara karı boşamak kolay derler canım. Şimdi kapatıyorum, akşam alırım seni."

"Tamam, görüşürüz."

Ulrika telefonu kapatıp tezgaha yürüdü ve sigarasının külünü lavaboya döktü. Gelen bildirimlerde gezinirken Baek Hyun'un attığı iki mesaja girdi.

"Teşekkür ederim."
"Özür dilerim."

Ekrana bakmaya devam ederken sigarasından derin bir nefes çekti. Telefonu kapatıp tezgaha bıraktı. Tazgahı tutup sıktığını eli acımaya başladığında fark etti. Sinirle üç nefeslik kalmış sigarayı lavaboya atarken alttaki dolaba da tekmesini geçirmişti. Sigaranın üzerine su akıtırken başını eğip gözlerini kapattı. Ne zaman geçecekti? Bu ağırlık üzerinden ne zaman kalkacaktı?

■■■■■■■■■■■■

Baek Hyun günün son seansını bitirip adamı gönderdikten sonra saate baktı. Bir saat sonra Ulrika'yla buluşması gerekiyordu. Korkuyordu. İlişkileri bitsin istemiyordu ama bu olanlardan sonra her şey Ulrika için çok zor olurdu. Kendisi için bile çok zor olurdu. Sürekli suçlu hissedecekti.