(7) Sabırsızsın. (7)

303 22 72
                                    

07.10.2019 - 14.07

"Ee neler yapıyorsun sevgili Y-"

"Sakın! Benim ismim o değil dedim sana."

"Ama alıştım."

"Umrumda değil."

"Üf tamam her neyse. Para istiyorum."

"Bu da umrumda değil. Param falan yok."

"Sevgilin zengin gibi. Pahalı arabalar falan..."

"Sevgilim yok. Param da yok. Sana verecek param hiç yok."

Hyun Bin dalga geçmeyi bırakıp kaşlarını çattı.

"Seni para vermek zorunda bırakabileceğimi biliyorsun değil mi?"

"Konuyu yine Soon Duk'a getireceksen... vereceğim parayı sadece ona harcayacağını bilsem bir saniye bile düşünmem, veririm para zaten. Hatta sana kalmaz, ona veririm ama onu da elinden alırsın sen kızın."

"Geçen seneki olayı hatırlatmam gerekiyor anlaşılan."

Ulrika gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Bağırıp çağırmak istemiyordu.

"Beni üzerinden yıl geçmiş bir olayla mı tehdit ediyorsun?"

"Sence bir iki rüşvetle ceza almanı sağlayamaz mıyım? Bir de tekrar saldırdığını falan söylesem... oh oh hikayeye gel. Polisler sevecektir bu hikayeyi."

"Sen ne sikik bir herifsin ya!"

"Bana hakaret etmen bir işe yaramayacak güzelim. Ya para verirsin ya da hapse girersin."

"Sana param yok diyorum! Aptal mısın? Neyi anlamıyorsun?"

"Ulrika çok zorluyorsun. Beni uğraştırma. Bir de polise hakime verecek para aratma bana."

"Ya gidip bir iş bulsana sen! Bir işe yararsın en azından."

"İşim var zaten gerizekalı. Acilen kapatmam gereken bir borç var."

"Kandırıp soyabileceğin arkadaşın da kalmadı tabi."

"Aynen öyle güzelim. Hadi şimdi gidelim bankaya, paranı çekelim."

"Offf! Ne kadar istiyorsun?"

"Yaklaşık 3 milyon 572 bin won." (YN: 20000 lira.)

"Ne?! Ne tür bir beyinsizsin acaba?! Bende o para ne gezer?"

"Ne kadar var sende?"

"454 bin falan var." (YN: 3000 lira falan yapıyor.)

"Ne? Yıllardır kendi başına yaşıyorsun. Hiç mi para biriktirmedin? Yemezler kızım!"

"Tek başıma yaşadığım için biriktiremedim zaten. Her şeyimi tek başıma karşılamak zorundayım ya hani!"

"Offf!"

"Aptal! Telefonda söyleseydin gelmezdim! Her şeyi mahvettin!"

Ulrika gerçekten sinirlenmişti. O sabah uyanıp da çadırdakilere baktığında ilk kez bir grupla bu kadar iyi olduğunu düşünmüş ve mutlu olmuştu. Ama karşısındaki şerefsiz yüzünden onlarla daha çok yakınlaşabileceği ortamı terk etmiş, üstelik Chan Yeol'u de üzmüştü.

"Hayatın zaten acınası. Neyi mahvetmiş olabilirim?"

Ulrika hiçbir şey demeden kalktı ve valizini alıp yürüdü. Fakat daha Hyun Bin'in yanından geçemeden Hyun Bin kolunu tutup durdurmuştu. Çok sert tutuyordu ve Ulrika canının acıdığını hissediyordu.

BARTENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin