BARTENDER

(34) Uyanış (34)

08.04.2020 Çarşamba - 03.30

Ulrika, bacaklarında uyuyan Baek Hyun'un saçlarını ne kadardır aynı ritimde okşadığını bilmiyordu. Saçıyla oynandığında mayışıp uyuyakaldığını söylediği için çaktırmadan yapmaya başlamıştı ve bir süredir uyuyordu. Kendisinin de uykusu gelmişti ama uyumak istemiyordu. İstese de uyumazdı.

Koridora giren Yixing'i gördüğünde hafifçe gülümsedi. Yixing elindeki kağıt bardaklardan birini ona uzattı. Kahve getirmişti. Ulrika fısıldayarak teşekkür etti. Yixing, Taehyung'un durumunu kontrol ettikten sonra geri döndü. Fısıldayarak konuşmaya başladılar.

"Durumu hâlâ stabil."

"Sen normalde de burdakilerle ilgileniyor musun?"

"Uzmanlığım Acil Tıp olduğu için hayır. Ama Taehyung olduğu için geldim. Baek Hyun'la ta üniversitede tanıştık ve doğal olarak Taehyung'la da bol bol vakit geçirdim."

Ulrika başını sallayıp kahvesini yudumladı.

"Sen hiç uyumayı düşünmüyor musun?"

"Hayır. Burda olmam Baek Hyun'u rahatlatıyor. Uyanık kalırsam daha iyi."

"Aranız bozuk mu Ulrika?"

Ulrika hafifçe başını eğip derin bir nefes verdi.

"Öyle bir şeyler. Anlatmadı mı?"

"Hayır. Tae dışında kimseye anlatmadı. Eve bile gitmiyor."

"Ne?"

"Bir haftadır falan eve gitmiyormuş. Kimseyle de konuşmuyor. Sonra anlatacağını söyleyip aramamamızı istedi."

Ulrika acıyla yüzünü buruşturdu. Baek Hyun da kendisi kadar kötü durumdaydı. Aldatılan ve bunun etkisini kariyerinde bile hissetmiş birinin sevgilisine böyle bir şey yaşatmış olması mahvederdi insanı tabii. Bir de Baek Hyun gibi düşünceli biri...

"Offf! Ne yapacağım ben?"

Ulrika kendi kendine söylendiğinde Yixing rahatlatmak istercesine omzunu sıvazladı. Baek Hyun yavaşça gözlerini açıp Yixing'i gördüğünde hızla doğruldu.

"Bir şey mi oldu?!"

"Hayır hayır. Sakin ol. Size bakmaya gelmiştim."

Baek Hyun derin bir nefes verip yüzünü elleriyle kapattı. Ovuşturup arkasına yaslandı.

"Kardeşim, yoğun bir nöbet geçiriyorum. O yüzden gelemedim."

"Sorun değil. Gelsen ne olacak sanki?"

Baek Hyun saçlarını geriye doğru tarayıp derin bir nefes verdi. Yixing onun da omzunu sıvazlayıp işine dönmesi gerektiğini söyledi ve yanlarından ayrıldı.

"Saat kaç?"

"Üç buçuk."

Baek Hyun başını sallayıp tuvalete gideceğini söyleyerek ayaklandı. Gittikten bir süre sonra titreyen telefonu Ulrika'nın irkilmesine neden oldu. Biri arıyordu ve Ulrika bu saatte kimin aradığını merak edip istemsizce telefonu çevirip ekrana baktı.

Han Iseul.

Ulrika ekranda gördüğü isimle yutkundu ve hiçbir şey düşünemeden telefonu açıp kulağına götürdü.

"Baek Hyun? Sonunda açtın telefonu! Bir haftadır sana ulaşmaya çalışıyorum."

"Baek Hyun... şu anda burda değil."

"Sen de kimsin? Onun telefonunu ne hakla açıyorsun?"

Ulrika sinirle kaşlarını çattı.

"Sevgilisiyim ve bu saatte kimin aradığını merak edip açtım. Siz kimsiniz acaba?"