BARTENDER

(48) Yeni Ev (48)

17.07.2020 Cuma - 13.21

Ulrika arabadan inip hızlı adımlarla Baek Hyun'a doğru yürürken Baek Hyun telefonda evinin şifresini öğreniyordu. Eve tamamlanmış hâliyle ilk kez gireceği için şifre sadece iç mimarda vardı. Şifreyi öğrenip kapıyı açarken teşekkür etti ve sonra tekrar arayacağını söyleyerek kapattı. Telefonu cebine koyarken Ulrika yanına ulaştı.

"Açmışsın."

"Evet. Evimi görmeye hazır mısın?"

Baek Hyun sorarken Ulrika'yı belinden tutup kendine çekti. Ulrike ellerini göğsüne koyup gülümsedi.

"Asıl sen hazır mısın? Senin evin."

"Ben az çok biliyorum."

"Şu an tek düşündüğüm, ne kadar büyük olduğu. Bir de..."

"Bir de ne?"

Ulrika parmak uçlarında yükselip kulağına doğru fısıldadı.

"Yeni evindeki ilk sevişmemiz."

"Hmm... Güzel düşünceler. Hatırlıyor musun..."

"Neyi?"

"Eğer Jong Dae'yle yaşamasaydım evin her yerinde seninle sevişirdim demiştim."

"Unutur muyum?"

"Burda tekim ve çok fazla alan var."

"Ahh... programımız çok dolu desene."

"Eh, biraz."

Ulrika dudaklarını birbirine bastırırken gülümsüyordu. Alt dudağını ısırarak dudaklarını birbirinden ayırdı ve Baek Hyun'un kollarından ayrıldı.

"Girsek mi?"

"Önden buyrun Bayan Sheila."

"Sizin eviniz Bay Byun."

"Israr ediyorum."

"Peki o hâlde."

Ulrika eve yavaşça girip ayakkabılarını çıkardı ve koridoru inceleyerek küçük bir basamak yukarda kalan terliklerden birini ayaklarına geçirdi. Koridorun hemen karşı tarafında kapalı, yere kadar inen perdeler vardı. Baek Hyun arkasından içeri girerken o ilerledi ve solundaki kapıyı da sağındaki koridoru da umursamadan perdeleri açtı. Gün ışığı gözlerini alırken bahçenin büyüklüğü onu etkilemişti. Önünde cam bir kapı vardı ve kapının önünde de iki siyah berjer duruyordu.

"Kimse koridorda oturmayacağına göreee... evdeki en işlevsiz mobilyalar bunlar olsa gerek."

"Yani, biraz."

Baek Hyun gülümserken sürgülü kapıyı açtı ve teras gibi tasarlanmış tahta alana çıktı. Aynı berjerin beyazı dört tane olacak şekilde ortadaki sehpayı yarım ay gibi çevreliyordu. Ulrika çıkıp bir süre bahçeyi inceledi.

"Büyükmüş. Şurası ne? Üstü muşamba ile kapalı."

"Havuz."

"Dalga mı geçiyorsun?"

"Hayır. Normalde yoktu ama zemin uygunsa yapmalarını istedim. Yaptılar. Henüz su doldurulmadığı için üstü kapatılmış. Kirlenmesin diye."

Ulrika başını sallayıp sol tarafa döndü.

"Bu kapı nereye giriyor?"

"Salona. İçerde hiç bakmadan geçtiğin kapı gibi."

"Giriş kapısının karşısında perde olunca insan meraklanıyor tabii."