BARTENDER

(8) Flört (8)

08.10.2019 - 12.33

Ulrika, Jong Dae ile birlikte karakoldan çıkarken rahatlamıştı. Hem Hyun Bin'den kurtulmuştu hem de hapis cezası olmayacaktı. Jong Dae'ye döndü ve gülümsedi.

"Çok teşekkür ederim. Sayende hem çok hızlı oldu hem de ceza almıyorum."

"Yani bu henüz kesin değil. İtiraz ederse uğraşacağız biraz daha."

"Ki edecektir."

"Aynen öyle."

"Seni de uğraştırdım. Karşılığını ödeyeceğim tabi ki."

"Çok da önemli değil. Zor bir dava olmayacak."

"Olsun. Sonuçta zaman ayırıyorsun. Konuşuruz para işini."

"Tamam. Hallederiz."

Jong Dae tekrar yürümeye başladığında Ulrika kaşlarını çattı. Hızlı adımlarla yetişip yüzüne baktı.

"Sen iyi misin?"

"Değilim."

"Evet. İki gündür dalgınsın. Dün sabah hızlıca kamptan gitmen falan da..."

"Birkaç gün önce hastanede bir test yaptırmıştım. Dün onun sonuçları çıktı. Bir şeyden emin olmak için bir test daha gerekiyordu."

"Kötü bir şey mi var?"

"Tümör."

"Ne?"

"Beynimde tümör var."

"Kötü durumda mı?"

"Erken teşhis edildi. Alınacak ameliyatla."

"E güzel o zaman. Niye hastanede değilsin peki?"

"İstemedim. Ameliyat yarın zaten. Bugün birkaç şeyi halletmek istedim."

"Geçmiş olsun. Baek Hyun'a falan anlattın mı bunları?"

"Hayır. Daha değil."

"Ev arkadaşından önce bana mı söyledin? Şaşırtıcı."

"Senden çok hoşlanmadığım için söylemekte sıkıntı görmedim."

"İçime su serptin gerçekten."

"Ne var? Bunu biliyordun zaten. Kampta kendin de söyledin."

"Doğru."

"Bu arada bir şey soracağım."

"Sor."

"Kampta neden öpmek için Yixing'i seçtin? Baek Hyun'la daha yakın gibisin."

"Ne bileyim merak ettim. Özel bir nedeni yok."

Yürümeye devam edip arabaya ulaştılar.

"Seni evine mi bırakayım?"

"İşin varsa kendim giderim."

"Yok. Bir saat sonra biriyle buluşacağım. Zamanım var."

"Tamam o zaman."

Ulrika evinin yerini söyledikten sonra yola çıktılar. Jong Dae tümör olayını kimseye söylememesini tembihledikten sonra fazla konuşmadan yola devam ettiler.

Ulrika eve gelir gelmez eşyalarını boşaltıp yerleştirdi ve banyoya girdi. Uzun ve rahatlatıcı bir banyodan sonra kendine yiyecek bir şeyler hazırladı. Koltuğuna oturup yemeğinin tadını çıkarırken kapısı çalındığında ayağa kalktı. Chan Yeol gelmişti.

"N'aber?"

"İyi. Aylardır görüşmüyormuşuz gibi girdin yalnız. Kahvaltıyı beraber yaptık. "