BARTENDER

(43) ...aşık mıymışım, mavi gözlerine? (43)

19.06.2020 Cuma - 15.20

"Ulrika yemin ediyorum o valize ben gelmeden çorap dahi koyarsan uçağa atlar, arkanızdan gelir, tatili zehir ederim."

Ulrika gözlerini devirip iç çamaşırlarını koyduğu küçük çantayı kontrol etti. "Tamam. Kapa telefonu da gaza bas." deyip telefonu ve ardından önündeki çantayı kapattı. Chan Yeol'un geldiğinde iç çamaşırlarını hazırlamış olmasına minnettar kalacağını biliyordu. Birbirlerini çıplak görmüş kadar yakın olsalar da Chan Yeol bazı konularda hep dikkatli davranırdı.

Kapı yumruklarla çalmaya başladığında Ulrika kapıyı açtı. Chan Yeol nefes nefese kapıda bekliyordu. Merdivenleri koşarak çıktığı çok açıktı.

"Ne yapıyorsun ya? Kaçıyoruz sanki."

"Sana güven olmaz. Aç, göreceğim valizi, boş mu?"

"Don atlet külot dışında hiçbir şey hazırlamadım Chan. Ama istersen boşaltayım, onlara da bak."

"Yok tamam. Şimdi dolabını göster bana."

Chan Yeol hevesle dolabı açarken Ulrika ne yapacağını izlemek için tek ayağı üzerine yüklenip kollarını bağladı.

"Yalnız maymunum, sağ tarafta kalan o küçük kısım Eun Ah'ın."

Eun Ah, açıkta duran askılığa sığmayan kıyafetlerini Ulrika'nın kıyafetlerinin yanına koymuştu. Ama zaten uzun zamandır ortak giyiniyorlardı ve ikisinin de çok umrunda değildi.

"Şurası mı senin yani?"

"Evet."

"Bu ne Rika? Renkli kıyafetlerin nerde senin? Yıkamaya falan mı attın?"

"Hangi renkli kıyafetler maymunum?"

"Gerçekten hiç yok mu?"

"Chan Yeol yıllardır üzerimde kaç kez açık renk kıyafet gördün? Beyaz dışında. Ordaki iki üç tane bana yetiyor işte."

"Dediğin iki üç renkli kıyafet tişört Ulrika. Ne bileyim... dolabında az da olsa renkli pantolon, etek, elbise falan olduğuna inanmıştım."

"Kıyamam."

"Hadi hazırlan, alışverişe gidiyoruz."

"Chan Yeol, bir aylık tatil için gidip yeni kıyafetler almayacağım."

"Ya sonra da giyeceksin. Sadece orda değil ki."

"Ama istemiyor-"

"Yalan söyleme bana. İnstagramda takip ettiğin sayfaları, twitter'da retweetlediğin gönderileri görüyorum Rika. O kıyafetler siyah ve griden oluşmuyor."

"Evet, haklısın. Renkli giyinmeyi isterim. Ama şu an bunun için ayrıca alışveriş yapmama gerek yok. Hem sırf bu tatil planı için haftalardır para biriktirmeye çalışıyorum. Bira içmedim lan kaç haftadır."

"Tamam ben alacağım sana."

"Görmemişin parası olmuş."

"Görmemiş değilim ben tatlım. Babam elindeki parayı çar çur edene kadar krallar gibi yaşıyorduk."

"Ya her neyse. Hem senden harcayacak değilim."

"Aaay! Ay Ulrika! Yordun ya! Ne zaman sana bir şey almak istesem engelliyorsun."

"Chan Yeol bırak beni de hazırlanayım. Yarın Baek Hyun'a gideceğim ve bir daha eve uğramadan pazar gecesi uçağa bineceğiz. Bir şey unutmak istemiyorum."

"Ne hâlin varsa gör. Ben gidiyorum."

"Bana bak, sakın Baek Hyun'a iş yerinden nasıl izin aldığımı söyleme."